Peynir ekmek gibi satılıyor! Peki hangisi gerçekte koruyor?
Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de koronavirüs salgının yayılmasını engellemek amacıyla, maske takmak zorunlu hale geldi. Ancak, vatandaşlar fiyatları 17 lira ile 50 lira arasında değişen ve peynir ekmek gibi satılan cerrahi maskelerden, hangisinin gerçek
Erzurum Güncel- Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de koronavirüs salgının yayılmasını engellemek amacıyla, maske takmak zorunlu hale geldi. Ancak, vatandaşlar fiyatları 17 lira ile 50 lira arasında değişen ve peynir ekmek gibi satılan cerrahi maskelerden, hangisinin gerçekte koruduğunu bilemediğinden, almakta büyük kararsızlık yaşıyor.
Koronvirüs salgının dünyadaki pek çok ülkeden sonra ülkemize de ulaşmasının ardından, bir anda karaborsaya düşen ve alınması oldukça güç olan cerrahi maskeler, devletimizin zamanında aldığı tedbir ve yaptığı sıkı denetimler ile tekrardan ulaşılabilir olduğu gibi, makul fiyatlara geriledi. Ancak salgın ile mücadele kapsamında, zamanla ev dışında takılması mecburi hale gelen maskeler, Pazar, market, büfe, zücaciyeci gibi hemen hemen her noktada satılmaya başladı. Vatandaşın günlük yaşantısında ayrılmaz bir eşyası haline gelen maskenin ulaşılabilir olması hoş karşılanırken, birebir aynı görünen maskelerin fiyatları arasındaki fark ise vatandaşları korunabilirlik konusunda kararsız bıraktı.
ÖNERİLEN VE ZORUNLU BİR DURUM
Maske ve maskenin kullanım alanları ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi Prof.Dr. Nuh Zafer Cantürk, "Ağız ve burun solunum yolunun giriş kısmını oluşturuyor. Çeşitli virüs ve bakteriler solunum yollarından vücudumuza girmektedirler. Bunların girmelerini engellemek için maske takılması önerilen ve zorunlu hale gelmiş bir durumdur. Maske, özellikle hasta olan kişilerin solunum yollarından açığa çıkan partiküllerin etrafa yayılmasını önler. Eğer, karşı taraftaki kişide maskeyi takıyorsa o zaman bu virüslerin bulaşma şansı tamamen ortadan kalkmaktadır. Tarih boyunca, insanlar çeşitli maskeler kullanmıştır. İlk maske orta çağdan sonra bin 600'lü yıllarda, vebaya karşı kullanılmıştır. Ülkemizde de, bu pandemi ile birlikte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 3 Nisan tarihinde yaptığı açıklama ile toplu yaşam alanlarında maske takılmasının zorunlu olduğunu ilan etmiştir. O tarihten sonra maskelerin standartları ve kalitesi, maskelerin nasıl takılması gerektiği sık sık gündem oluşturmuştur" dedi.
KARŞILIKLI TAKILIRSA YÜKSEK KORUMA SAĞLAR
Maskenin hafif ve gevşek bir yapıda olması, ayrıca burun ile çeneyi kapatması gerektiğini ifade eden Cantürk, " Maske, aslında tek yönlü koruma için efektiftir. Ama karşılıklı takıldığında her iki taraf içinde yüksek derecede koruma sağlamaktadır. Maskelerin katmanlarının 3 mikrondan fazla büyüklükte olan partiküllerin geçişine izin vermemesi gerekir. Virüsler etraftaki çeşitli partiküller ile bir araya gelerek yayılırlar. Onun için bu 3 mikrondan büyük olan maskelerden virüslerin geçmeleri mümkün olabilir. Dolayısıyla 3 mikron kalınlığını geçirmeyecek maskelerin özellikle bu dönemde kullanılması oldukça önemlidir. Maskelerde aranan bir diğer özellik ise kullanılan kumaşın alerji yapıcı bir yapıya sahip olmamasıdır. İstenilen özellikte ki kumaşlar kullanılmadığında, maskelerin uzun süre takılması ile vücutta rahatsız edici alerjik etkiler çıkabilir. Maskelerde kullanılan kumaş ile materyallerde, sağlığa zarar verici herhangi bir özelliğinin bulunmaması lazım. Maskelerin, partikülün geçişine müsaade etmediği gibi kalınlık ve katmanlarının alerjik etkisinin de olmaması gerekir" şeklinde görüşlerini aktarmayı sürdürdü.
KORUNMAK AMACIYLA TAKIYORUZ
Günlük hayatın eksilmez bir eşyası haline gelen maskeleri alırken dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Cantürk, " Cerrahi maskelerin üzerinde bulunan tel, belirli bir esnekliğe sahip olmalıdır. Burnun üzerine gelen bu tel, maskenin yüzde durmasına imkân sağlıyıcı özellikte olmalıdır. Bu tel bazı maskelerde takıldıktan birkaç dakika sonra yüzden düşmeye başlıyor. Maskenin kulağa takılan bağları esnek ve sağlam olmalıdır. Çekiştirdiğimizde hemen kopacak bir yapıda olmamalıdır. Bildiğiniz gibi biz bu maskeleri, cerrahi olarak da kullanıyoruz. Bu maskeyi takmamızdaki amaç hastanın ameliyat sahasına bizden herhangi bir mikroorganizmanın bulaşmasını engellemektir. Ama aynı zamanda da karşıdan gelebilecek mikroorganizmalardan korunmak amacıyla takıyoruz. Ama asıl yön, tek yönlüdür. Karşı tarafından maskeyi takıyor olması, koruyuculuk açısından büyük önem arz etmektedir"
MASKE BULMAKTA SIKINTI ÇEKMEDİK
Maskeler ile ilgili kabul edilen Avrupa Birliği standartları olduğunu ifade eden Cantürk, "Maskeler, Ülkemizde ve Avrupada bu standartlara göre üretiliyor. Günlük hayatta kullanmaya başladığımız cerrahi maskelerin dışında FF2, N95 tarzı maskeler var. Bu maskeler yüzde 95 partikülün geçişine engel olan maskelerdir. Birde N99 ile FF3 maskeler vardır. Bunlarda partiküllerin geçişini yüzde 99 engellemektedir. Cerrahi maskeler dışında saydığımız bu maskeler özellikle hekimler ve sağlık çalışanları ile direk hasta olan, bulaşıcılığı yüksek olan kişiler tarafından kullanılması önemlidir. Aslında zaten bu amaçla kullanılmaktadır. Dünyada bulunmasında asıl sıkıntı yaşanan maskeler bunlardır. Ancak bizim ülkemizde, bu süreçte bizler bu tür maskeleri bulmakta sıkıntı çekmedik. Çünkü yeterince elimizde bulunuyordu."
MASKE ALIRKEN, NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Cerrahi maskelerde bulunan katmanların, partiküllerin geçişini engellediğini vurgulayan Cantürk, "Piyasada çok çeşitli maske örnekleri var. Tabi bu maskeler Koronavirüs pandemisi döneminde karşımıza çıktı. Üretirken standartlara uygun olarak üretilen maskeler gibi, standartlara uygun olmayan, merdiven altı dediğimiz yerlerde üretilen maskelerle de karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle maske alırken kutuların üstünde CE işareti olup olmadığına mutlaka bakmalıyız. Aldığımız maskelerin, Türk Standartları Enstitüsü tarafından tescil edilmiş olması gerekir. Maske özelliklerini incelediğimiz zaman 3 mikrondan yüksek damlacıkların geçişine engel olan ve alerjik etkiye neden olmayan maskeler olduğuna emin olmalıyız. Maske bağlarını çektiğimizde kopmaması gerekir. Ayrıca dikişli olmayan maskeler tercih edilmelidir. İçindeki klips esnek ve yüzün şeklini alabiliyor olması önemlidir. Tıbbi açıdan baktığımızda da, katman arasında filitrasyonunun bulunması, solunabilir olması gerekir" dedi.
Yani hava giriş çıkışı esnasında mikroorganizmalar içeri giremiyor, aynı zamanda dışarı çıkamıyordur. Maskeler kesinlikle burun altına, çene altına takılmamalı, aynı zamanda sürekli elimizi maskeye sürerek oynamak gerekir. Bunları yaparsak, maskenin güvenirliliğini ortadan kalkar. Ayrıca, cerrahi maskeler ıslandığında geçirgenliğini kaybetmektedir. Bu nedenle belli bir süre sonra değiştirilmesi zorunlu hale gelir. Son zamanlarda Maskelerin fiyatları arasında büyük farklılıklar yaşanıyor. Ancak şu bilinmelidir ki maskenin pahallı olması, maskenin kaliteli olduğu ve virüsten koruduğu anlamına gelmemektedir. Yukarda saydığımız özelliklerin yanı sıra son olarak maske alırken kutu üzerindeki barkod numarası ile internet üzerinde kontrol yaparak, ürünün kayıtlı olup olmadığı kontrol edilebilir" şeklinde konuştu.
PAHALLI OLMASI KALİTELİ OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ
Son olarak pek çok kişinin kullandığı renkli kumaş maskelere ile maskenin nasıl takılmasına değinen Cantürk, "Birde renkli bez maskeler var. Bunları da incelerken bu maskelerin de standartlara uygun olup olmadığına bakmak lazım. Gelişi güzel kumaşlardan yapılan maskeler, normali ile aynı işlevi göstermeyebilir. Bu nedenle TSE K599 standartlarına uygun olup olmadığı araştırmalıdır Aksi takdirde koruyuculuğu tartışmalı hale gelir. Maskelerin sadece kalitesi değil, maskelerin nasıl takıldığı da önemlidir. Maskenin klipsi, burnu içine almalıdır. Aynı zamanda alt kısmının çeneyi kapatması gerekir. Bu işlemden sonra üflediğinizde maske şişiyor ise koruyucudur.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.