REYHANİ, 5. yılında anılıyor!
Türk halk ozanlığı geleneğinin en büyük ustalarından olan Âşık Reyhanî’yi ölümünün 5’nci yıldönümünde yine unutuldu. Her türlü etkinlik için yarışan belediyelerden bile çıt çıkmadı. Tek hatırlayan yine ERVAK oldu.
Erzurum Güncel- ER-VAK Başkanı Erdal Güzel, Türk halk ozanlığı geleneğinin en büyük ustalarından olan Âşık Reyhanî’yi ölümünün 5’nci yıldönümünde rahmetle andıklarını söyledi. ERVAK Başkanı Erdal Güzel, yaptığı yazılı açıklamada, Âşık Reyhanî’nin ölümü münasebetiyle; Geleneksel Âşık Reyhanî Âşıklar Şenliği adı altında bir etkinliğin düzenlenmesini isteyerek, “Ozanın doğduğu yer olan Alvar’da bir müzenin açılması, şehrin görünen bir yerinde elinde kırık sazıyla Âşık Reyhanî heykelinin dikilmesi, üniversitemiz tarafından Reyhanî Araştırma Merkezi isminde bir birimin oluşturulması, ayrıca ozanın tüm şiirlerinin toplandığı Reyhanî Divanı’nın kültürümüze kazandırılması, en büyük özlemimiz ve beklentimizdir” dedi. “Dadaşın isyan ruhunu taşıyan Reyhanî’nin ölümsüz mısraları, nesilden nesile geçerek suskun, mahzun dillere tercümanlık yapacak, mazlumlara cesaret, yangın yüreklere heyecan vermeye devam edecektir” diyen Güzel, “Şu ana kadar manevi hatırasına fazlaca sahip çıkamadığımız ünlü ozanımız Âşık Reyhanî’yi ölümünün beşinci yılında rahmet ve özlemle anıyoruz” şeklinde konuştu. REYHANİ... Lütfeyle halime geçti şu ömrüm Yar yüzünü görüp görüp ağlayım Nasip eyle eşiğini kapını Yüzlerini sürüp sürüp ağlayım Reyhani'yim n'olur beni inandır Yanarken bir yudum su ver de kandır Yalvarırım seher vakti uyandır Rüzgarlardan sorup sorup ağlayım 1932 yılında Hasankale'nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz'dır. İran'dan göçen babası önce Kars'a daha sonra Erzurum'a yerleşti. Aşık Reyhani'nin çocukluğu köyünde geçti. Zaman zaman komşu köylere gitme olanağı bulduysa da daha başka yerlere gidemedi. Okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Sonraki yıllarda ise dışarıdan sınava girerek diploma aldı. Küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Hem aşıklardan dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikayesini öğrendi. Kendi aşıklığı ve şiir yazmaya başlaması 18 yaşından sonradır. Reyhani, rüyasında gördü bir kıza aşık oldu. Kısa bir süre sonra da kızı kaçırdı. Birkaç ay geçmeden evliliği geçimsizliğe ve huzursuzluğa dönüştü. Bunun üzerine karısının ailesi kızlarını alarak başka biriyle evlendirdiler. Aşık Reyhani, bu dönemden sonra Dertli mahlasıyla şiirler yazmaya, türkü söylemeye başladı. Ancak bu mahlası uzun süre kullanmadan, Bayburtlu Aşık Hicrani tarafından Reyhani mahlası verildi. Konya Aşıklar Bayramına aralıksız katılan 7 aşıktan biridir. Eski aşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari, Murat Çobanoğlu'nun babası Gülistan Çobanoğlu gibi aşıklardan gelenek ve usul öğrendi. İran'dan Avrupa'ya birçok ülkede türkü söyleyen Aşık Reyhani, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller aldı. 1980'li yılların başında Erzurum'da bulunan Doğu Ozanları Derneğinin başkanlığına getirildi. Aşık Reyhani birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrıldı. Ayrıca ABD'nin Michigan Üniversitesinde katıldığı bir konferanstan sonra kendisine fahri öğretmenlik unvanı verildi. Şiirleri birçok gazete, dergi ve araştırmada yaralan ve çeşitli radyo ve televizyon programlarına katılan Aşık Reyhani'nin, şiirlerinin bir bölümünü topladığı "Alvarlı Reyhani" (1962), "Böyle Bağlar" (1966), "Kervan" (1988) ve bazı düşünce ve şiirlerinden oluşan "Şu Tepenin Arkasında" adlı kitapları Dilaver Düzgün tarafından hazırlanan "Aşık Yaşar Reyhani", (1997) adlı kitap bulunmaktadır. Aşık Reyhani 10 Aralık 2006 tarihinde aramızdan ayrıldı...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.