1. HABERLER

  2. GÜNCEL MEDYA

  3. Sarıkamış'ın Erzurum sitemi!
Sarıkamış'ın Erzurum sitemi!

Sarıkamış'ın Erzurum sitemi!

Gözler 25 Şubat'ta Erzurum'da Kayak Seven Gazeteciler Derneği'nin düzenleyeceği organizasyon Sarıkamış'ı rahatsız etti. Zaman Gazetesi yazarı Günseli Ö. Ocakoğlu, yine bugün köşesini Erzurum'a ve Sarıkamış'a ayırdı.

A+A-

Erzurum Güncel- İşte o yazı... Kayak seven gazetecilere Sarıkamış'tan mesaj var "Erzurum'da her genç kayak yapabilmeli ve oradan biz dünya şampiyonları çıkarabilmeliyiz, Erzurum kayaktan büyük paralar kazanabilmeli. 25 Şubat'ta Erzurum'da düzenlenecek organizasyona en büyük desteği eski Spor Bakanı Faruk Özak, Başbakanlık Tanıtma Fonu ve Hayati Yazıcı verdi." Bu tür organizasyonların kış turizmine katkısı yüksek. Türki-ye'nin en fazla kar yağışı alan yeri Sarıkamış'tan da çağrı var... -Kar ile tüm ilişkim cümlede üşümekle beraber geçer. Sporsal temasım ise üstünde kaymadan yürümenin ötesinde bir parça dokunmaktan öteye değildir. Geçtiğimiz hafta Kayak Seven Gazeteciler Derneği'nin 25 Şubat'ta yapacağı organizasyonu konu eden, "Bu Erzurum için fırsattır, kaçırmayın" başlıklı bir yazı yazmıştım. Günün ilk mesajını derneğin genel sekreteri ve Hürriyet Gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin'den aldım. Benim Innsburck'ta Posta Gazetesi yazarı Yazgülü Aldoğan'dan dinlediğimin üstüne organizasyona katkısı olanlara teşekkür niteliği de taşıyan bir bilgilendirme göndermiş. "Bu organizasyonla Türkiye'miz ve Erzurum'umuz adına güzel bir tanıtım olur umudundayız. Açık söylemeliyim ki halkın kayak konusundaki merakı çok düşük. İnanın o pistler dünyanın en güzelleri ile kıyaslanacak kadar iyi; ama kayan yok. Oysa Erzurum'da her genç kayabilmeli ve oradan biz dünya şampiyonları çıkarabilmeliyiz, Erzurum kayaktan büyük paralar kazanabilmeli. Projemizde en büyük desteği hakkını teslim edelim eski Spor Bakanı'mız Faruk Özak'tan gördük. Başbakanlık Tanıtma Fonu da harekete geçti, bu çok önemliydi, Faruk Özak Bey ile Hayati Yazıcı Bey'in katkıları büyük. Organizasyonun kış turizmine katkısı yüksek, ayrıca İstanbul ayağı da var. İşin İstanbul ayağında bakanlığın desteği önemliydi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Tanıtma Genel Müdürlüğü her desteği verdi. Bildiğiniz gibi bakanlık her yıl onlarca gazeteciyi davet edip böylesi geziler yaptırıyor, biz onlara hazır 200 gazeteci sunuyoruz. O açıdan kültür ve turizm anlamında da önemli bir girişim olacak, en azından böyle umuyoruz. Çünkü bu insanların tek mesleği gazetecilik ve branşları da aynı değil ayrı... Her konuda yazı çıkabilecek diye umuyoruz. Bir aksilik olmazsa Spor Bakanı'mız Sayın Suat Kılıç'ı da gazetecilerle buluşturacağız." Şükrü Küçükşahin'in, altını önemle çizdiği bir sorunu var ki buradan duyuralım. "Maalesef az sayıda gazeteci arkadaşımızı yanımıza alabildik, o az sayıdaki arkadaşlar da ellerinden geleni yapıyor; umarım yeni arkadaşlar çıkar, daha çok gazeteci kaymaya başlar." Bana da "Gelin, siz de kaymaya başlayın, inanın çok büyük keyif alırsınız." diyor. Yazımın başında ifade etmiştim ama Şükrü Küçükşahin'in davetinden sonra sanırım sadece onları izlemeye gidebilirim. Bir İsviçre'de bir de bizde var ama kıymeti bilinmiyor Günün ikinci mesajı Sarıkamış Hür Düşünce Platformu Başkanı eczacı Yavuz Ercan'dan. Başkan yazıya sanırım biraz gönül koymuş. "Zannedersem Erzurumlusunuz." diyor. Hayır, değilim. Yurdun her köşesindeki değerleri öne çıkarma konusunda durumdan vazife çıkarıyorum. Başkan Ercan mesajında, Sarıkamış'ın kayak sporu ve kış turizmi açısından çok daha iyi yerlerde olması gerektiğini söylüyor. Çam ormanları içinde dünyada sadece İsviçre ve Sarıkamış'a yağan kristal kar kalitesine sahip olduğunu ekleyen Yavuz Ercan, çığ gibi olumsuz etkilerden uzak 25 km uzunluğunda her kategoride kayak yapılabilecek pistlerin olduğunu da söylüyor. Sarıkamış'ın ekonomik çıkışını kış sporları turizmine bağlayan Hür Düşünce Platformu Başkanı, devamlı göç verdiklerinin bu nedenle de sosyal kültürel ve ekonomik açıdan kan kaybettiklerine dikkat çekiyor. "90 bin şehidi bağrında yatıran vatanın bu cennet köşesini lütfen ihmal etmeyin." diyen Ercan, KSGD organizasyonuyla Erzurum'a gidecek olan gazetecileri Sarıkamış'a da davet ediyor. Sarıkamış ilgi bekliyor. Hava raporlarına baktığımda en çok kar kalınlığının Sarıkamış'ta olduğunu gözlemliyorum. Hem Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ve hem de Spor Bakanlığı'na Sarıkamış'tan dikkate alınması konusunda talebin olduğunu da iletelim. Eğer bölgenin halkı çaba göstermeye hazırsa devlet de, hükümet de, yerel yönetimler de bu hevesi gözden kaçırmamalı. Hereke yeni kaybedilmedi ki! Okurumuz diyor ki, "2006 yılıydı. Japonya'ya giderken Hereke'ye uğradım ve tanıdık bir esnaftan dört halı satın aldım. Daha o zaman halı satın aldığım esnaf köşedeki dükkân sahibinin Çin'de fason Hereke halı yaptırdığını ve sattığını söylemişti. Çinliler 2009 yılından çok önce Çin'de Hereke Industrial Zone adında bir bölge kurmuşlar ve bu adla halı üretip satıyorlarmış... Evet alibaba.com'da Çin üretimi Hereke halı bulunabilir ama Hereke'nin elinden belediyecilik ve coğrafi özellik alındıktan sonra olmuş bir iş kesinlikle değil." İşte ben de buna şaşırıyorum ya! Perşembenin gelişi çarşambadan belliyken neden daha önce bilinen bir duruma kimse müdahale etmedi? Neden ismi geri almak için girişimde bulunulmadı? Neden, neden, neden?! Google arama boşluğuna kaç harf sığıyor? İlginç bir not aldım. Okurumuz Erdem, Google'ın arama çubuğuna en fazla kaç karakter sığdığını merak etmiş. Birkaç kez denedikten sonra 2048 rakamını bulmuş. "Bu çok uzun bir metin olabilecek kadar çok kelime demek. Acaba Google hiçbir aramayı yanıtsız bırakmak istemiyor mu? 2048'in bir anlamı var mıdır?" diye soran okurumuzun sabrına teşekkürler. Sürdürülebilirlik ve yükselebilirlik bir arada olunca Yüksel Holding, Türk inşaat sektöründe bir ilki gerçekleştirmiş ve aynı sektördeki firmaların kendilerine kerteriz noktası alabileceği Küresel Raporlama Girişimi (GRI) ilkelerine göre hazırladığı bir sürdürülebilirlik raporu yayınlamış. Alanında tek ve ilk olan bu rapora da Yükselebilirlik adını vermiş. Peki sürdürülebilirlik ne demek? İşlerimizi yapar ve büyümeye devam ederken çevreye verdiğimiz zararı ve karbon ayak izimizi azaltacağız demek. Yüksel Holding Genel Koordinatörü Tuna Aksel, şu sürdürülebilirlik meselesini hayli sahiplenmiş. Zaten kurumsal sorumluluk projeleri en tepeden sahiplenilmezse şirketin, varsın bir projemiz olsun dediği hobilerden öteye gitmiyor. Tuna Aksel ayrıca Yüksel olarak 2012 yılı itibarı ile gerçekleştirecekleri tüm toplantılarda "karbon nötr" olacağını söylüyor. Peki, o halde bu ne demek? Toplantıların yol açtığı sera gazı emisyonlarını, karbon emisyon azaltım projelerinin kredileriyle denkleştirecek nötrlemek. Tamam da neyi neyle denkleştirecekler? Şöyle açıklayayım: Yüksel Holding toplantısına katılan biz habercilerin eve giderken salacağı varsayılan karbon için de kredi almıştı yani doğaya zarar vermeyecektik. Yüksel 49 yıllık bir şirket. Yenilikçi bir iş yapış biçimi var. Şimdilerde 3. kuşağın yönetiminde olan kuruluşta 4. kuşak da çalışmaya başlamış. Yükselebilirlik Raporu'nda da holdingin tüm sorumluluk projeleri ayrıntılı olarak ele alınmış. 16 yıldır aralıksız devam eden ve bugüne kadar 76 rekora ev sahipliği yapan Yılmaz Sazak Uluslararası Yaş Grupları Atletizm Yarışmaları, atletizm alanında başarılı gençleri teşvik eden 'Yükselen Yıldızlar" projesi ve Alacahöyük kazı alanı arkeolojik çalışmalarına yönelik destekleri tüm ayrıntılarıyla raporda paylaşılıyor. Ayrıca Yükselebilirlik Raporu, Yüksel Holding'e bağlı 19 şirketin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini de içeriyor. Her sektörde birilerinin öncü olup çevreyi gerçekten önemsemesi gerekiyor. İnşaat sektöründe "sürdürülebilirlik" konusunun hazırladığı raporla Yüksel İnşaat hem rakiplerine "nirengileme" yapıyor hem de kendini taahhüt altına alıyor.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.