Sayın Memiş’e ve Sayın Sekmen’e sesleniyorum: O yolda daha kaç can yitireceğiz?
Eskiler, “İnsaf dinin yarısıdır” demiş.
El hak doğru…
Şehrimizi yöneten pek muhterem yöneticilerimiz, Allah aşkınıza söyler misiniz, daha kaç can hiç uğruna yitip gidecek ki, siz şu yolda kalıcı ve işe yarar bir çözüm getiresiniz?
Henüz haberinin mürekkebi bile kurumadı, evlatlarını yitiren ana-babaların gözyaşları dinmedi.
İki gencecik evladımız aynı yolda, yine trafik kazasının kurbanı oldular; daha körpecik filizken dallarından koparıldılar.
O yolda, yitirdiğimiz bu kaçıncı candır?
Yoksa… “Üst gecik varken niye karşıdan karşıya geçiyorlar ki, ölürlerse ölsünler mi” diyorsunuz?
Bilmem kaçıncı kazadan ve hiç uğruna kaç candan sonra…
Ne yani… Oraya öylesine bir üst geçit yaptınız diye, vicdani ve hukuki bütün sorumluluklardan azade mi oldunuz?
Kıymetli meslektaşım Musa Çakır, Yenigün’de yazdı.
Çok da yerli yerinde bir yazı…
İsyan ediyor ve yetkililere sesleniyor.
“Niye?” diyor. “Daha neyi bekliyorsunuz tedbir almak için?”
Her satırına imzamı atıyorum.
O yolda, yani halk arasındaki adıyla Çatyolu’nda şimdiye kadar en az 30 civarında insanımız hayatını kaybetti.
İlgililer sırf muhtemel tazminattan kurtulmak ve akıllarınca vicdanlarını da aklamak adına getirip oraya yalancıktan bir üst geçit koydular.
Tıpkı Nasrettin Hoca’nın mezarı gibi: Duvarları yok kapısı var!
Neredeyse artık otoban olan Çatyolu, çevresindeki onlarca yerleşim yerini birbirine bağlıyor.
Hal böyleyken sadece bir uyduruk üst geçitle mi siz sorunu çözmüş oluyorsunuz?
O iki gencecik kızımız sizin evlatlarınız da olabilirdi?
Anladık… Haydi kulları iplemiyorsunuz da, yahu birader unutmayın Allah’a hesap vereceksiniz…
Dünya bir yana ülkemizde aynı şekilde olan yüzlerce binlerce cadde ve sokak var.
Medeni şehirlerin hepsinde bu gerçeğe göre tedbirler alınıyor.
Yaya karşıdan karşıya kafasına göre geçmesin diye, yolun her iki yanı fiziki şekilde engelleniyor.
Çatyolu’nda bu yok…
Üst geçide tırmanmaya üşeniyorsan, istediğin noktadan karşıdan karşıya geçebilirsin!
Sonra?
Sonra da, işte gencecik yaşlarında hayattan kopup giden iki kızımız daha…
Hız tahdidi o yolda sanırım 50 ya da yetmiştir. Çünkü meskun mahal…
Buna rağmen (istisnalar hariç) sürücülerin kahır ekseriyeti bu kurala uymuyor. Hele bazı manyaklar var ki sormayın gitsin, Çatyolunu yarış pisti, kendisini de rallici zannediyor!
Bu şehre bu kadar güzel hizmetler sunan muhterem yöneticilerimiz…
Lütfen ne emeklerinizin heba olmasına izin verin ne de çok basit önlemlerle önüne geçilebilecek kazaları izlemeyi tercih edin…
Yazıktır, günahtır…
İnsanımız hiç uğruna yitip gitmesin.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.