118 değil, Erzurumlu Selo

Erzurum Güncel- Bir arkadaşınıza ulaşmak istiyorsunuz; ancak çevrenizde o arkadaşınızın telefon numarasını bilen kimse yok. Bu durumda, yapabileceğiniz bir tek şey var; o da aradığınız numarayı 118'den sormak... Ancak Erzurumluların, böyle bir durumla karşı karşıya kaldıklarında onca zahmeti çekmelerine hiç gerek yok! Çünkü ezberinde 5 bin telefon numarası bulunan ve çevresindekilere telefon rehberliği yapan '118 Selo', bu görevi fazlasıyla yerine getiriyor. Namını duyunca, 'Bakalım anlatılanlarda mübalağa var mı?' diye kendisine ulaştık ve "Zaman Gazetesi Hafta Sonu Ekleri'nden arıyoruz. Acil, olarak Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın numarası lazım." dedik. "Sizde var mı?" diye sormamıza fırsat vermeden, '053...' şeklinde devam eden numarayı bir çırpıda söyleyiverdi. Haliyle şaşırdık! Çünkü teyit etmek için daha önceden ulaştığımız Bakan Recep Akdağ'ın numarası ile onun söylediği aynıydı. Fakat numara sorma eylemini hemen bitirmedik ve Zeyrek'in gerçekten 118 gibi çalışıp çalışmadığını anlamak için bu kez, Erzurum milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık'ın numarasını sorduk. Ardından Erzurum Valisi derken, birkaç kişi üzerinden devam etti telefon görüşmemiz. Sorulan her telefon numarasını büyük bir ciddiyetle cevaplaması, doğrusu ona neden 118 lakabının takıldığını anlatmaya yetti. Bunun üzerine, onca telefonu ne için ve nasıl hafızaya aldığını öğrendik. Oldukça renkli anılarla dolu bir hikâye çıktı karşımıza. "İşimde daha iyi olmak için ezberledim" Selami Zeyrek, nam-ı diğer 118 Selo, 47 yaşında, doğma büyüme Erzurumlu. Onun için her şey Zaman Gazetesi'nin Erzurum'daki matbaasına girmesiyle başlar. Memur çocuğu olan Zeyrek, liseyi bitirdikten sonra geçim derdinden okuyamaz ve ekmek parası peşinde pek çok yerde çalışır. Birgün Zaman Gazetesi Erzurum matbaasına dağıtım görevlisi alınacağını duyar ve başvurur. Sene 1994... Başvurusu kabul edilir. Vakit kaybetmeden işbaşı yapar, 2 yıl çalışır. Daha sonra ise 118 Selo olarak anılmasını sağlayacak göreve geçer. Zaman Gazetesi Erzurum Bölge Temsilciliği'nin santral sorumlusudur artık. Bölge ile ilgili gelen her telefon ona düşer: "İyi günler nasıl yardımcı olabilirim?" O yıllarda teknoloji gelişmiş değil. Telefon bağlamak, hat aktarmak zahmetli. Zeyrek işe ilk başladığında sıkıntı çeker. Gün içinde yüzlerce telefona cevap verip aramaları sahibine yönlendirmekle mükelleftir çünkü. Abone olmak isteyenle, bir muhabirle iletişime geçmeye çabalayanla, yazarlara nasıl ulaşacağını soranla, yapılan haberi beğenmeyenle hep o ilgilenir; onlara yardımcı olmaya çalışır ahizeden. Çoğu zaman bütün telefonlar aynı anda çalar ve hepsine birer saniye arayla bakıp aktarmalar yapar. Fakat bu, telefonları ezbere bilmeden mümkün değildir! Çareyi, işine en çok yarayacak numaraları ezberlemekte bulur. İnsanlar saatler 18.30'u gösterdiğinde evlerine gitmek üzere işten çıkarken; o, kimse söylemediği halde bir saat fazladan mesai yapar. Bu bir saat içinde işini kolaylaştıracağını düşündüğü numaraları ezberler bir bir... Zeyrek, "Lisede ezberim çok iyiydi. O yüzden çok zorlanmadım. Üstelik kısa bir süre sonra, bir numarayı ilk okuyuşta hafızama alabiliyordum." diyerek anlatıyor bu süreci ve ilâve ediyor: "İlk önce şirket içi dâhili ve özel numaraları, sonra Erzurum Bölge Temsilciliği için gerekli tüm irtibatları aldım hafızaya. Sonra bürokratlar filan derken, 5 bine yakın numarayı ezberlemişim." Eşi de evinde rehber kullanmıyor Selami Zeyrek'in numaraları ezberlemesi, en çok haber merkezinin işine yarar. Muhabirler, ellerinde olmayan numaraları başka yollardan temin etmek yerine ondan ister. Bu sebeple ona '118 Selo' adını verirler. Telefon numarası ezberleme macerası, lakapla anılmasının dışında, şimdi gülerek anlattığı hatıraları da beraberinde getirir. Mesela bir gün, eski Erzurum Valisi, bir muhtara ulaşmaya çalışır. Ancak telefon numarasını kimse bulamaz; kayıtlı değildir. En son valinin özel kalemi, "Santralci 118 Selo var. O, Doğu Anadolu'daki ilçe belediyelerinden muhtarlıklara kadar bütün numaraları ezbere biliyor." der. Vali de "O zaman ne duruyorsunuz; hemen arayın, isteyin." diye cevap verir. Zeyrek'in yaşadıkları bunlarla bitmez. Bir süre sonra ünü, öylesine yayılır ki, kendi cep numarasını unutan onu arayıp numarasını öğrenir. Eşi ise yıllardır evde telefon rehberi bulundurmuyor. Bir akrabalarını arayacağı zaman ona soruyor. Zeyrek, halinden memnun, 5 binle kalmayacağını ezbere bildiği telefon numarasını, 8 bine çıkacağını söylüyor. "Çünkü işimi iyi yapıp şirketimin benden memnun kalması için bu gerekli." diyor ve şöyle devam ediyor: "Artık eskisi gibi zor değil santralcilik. Teknoloji gelişti. İşler daha kolay oluyor." Allah'ın kendisine bahşettiği bu ezber yeteneğini Kur'an-ı Kerim'i ezberlemek için de kullandığını ekliyor sözlerine: "Her gün bir sureyi ezberlemeye çalışıyorum." diyor. Zaman