Erzurum Güncel- Söz konusu yönergenin “Öğretmen adayları, uygulama yaptıkları okullarda devam devamsızlık, günlük ders programları ile öğretim müfredatının uygulanması konularında öğretmenlerin tabi oldukları kurallara uymakla yükümlüdürler. Adaylara, disiplin ve diğer konularda yüksek öğretim kurumları mevzuatı uygulanır” şeklinde düzenlendiğini anlatan İkinci, “Yönerge değişikliğiyle öğretmen adaylarına okullarda başörtüsü serbestliği getirildi. Bunu özgürlükler açısından önemli bir gelişme olarak görüyoruz. Maalesef son dönemde bir kısım çevrelerin, MEB’in çıkardığı Kılık-kıyafet yönetmeliğinde başörtüsüne açıkça yasak koyulduğu halde, yönetmeliğin başörtüsünün önünü açtığını” iddia ederek veya bu son düzenleme ile öğretmen adaylarına serbestlik getirilmesine vaveyla koparmaları milletin değerlerine ters düşmek olduğunu bilmelerini istiyoruz” dedi.Kılık-kıyafet yönetmeliğinde lise öğrencilerine her türlü kıyafete serbestlik getirilirken, sadece başörtülü öğrencilere yasak konulmasının aday öğretmenlere serbestlik getirilirken on binlerce başörtülü öğretmenin, kamu çalışanının her gün haksız-hukuksuz bir yasağa maruz bırakılmasının 28 Şubat dayatmasından farkı olmadığını anlatan İkinci, “Bir taraftan okullarda stajer öğretmenler başını örtecekken, okullarda görev yapan Kadrolu öğretmenler açacaklar. Çok gülünç bir durum ortaya çıkacak. Sanki okulda kadrolu öğretmene örtünme şartı yokta stajere varmış gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu yapılanlar dini kurallarla alay etmek gibi bir durumu ortaya çıkarıyor.Toplumun bu konudaki net taleplerine hükümet yetkilileri kulaklarını tıkayamaz. Kuvvetler ayrımını tartışmaya açacak kadar ilerlemiş bir siyasi gücün, binlerce kadına her gün zulmedilmesi karşısında artık ileri sürebileceği ne bahanesi veya hangi engel kalmıştır? Yoksa Marshall yardımları sonucunda kurulan fullbirite eğitim komisyonu mu engel çıkarmaktadır diye de merak ediyoruz. Hükümet okullarda yaşanacak bu garipliğe, gülünç duruma acilen son vermelidir.” diye konuştu.