Erzurum Güncel- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de araç çekmeyi gerektirecek 9 kusurlu hareket bulunduğunu, bunların tespiti halinde araçların çekileceğini belirtti.
"Hastanenin, acil servisin önüne, kavşağa, belediye otobüs durağına, önemli cadde, kavşaklarda ve her yerde ikinci sıraya park edenler çekilebilir. Ama onun dışında araç çekme söz konusu değil." ifadelerini kullanan Soylu, İstanbul ve İzmir'de koordinasyonun Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'yla sağlandığını, Ankara'da da bu uygulamaya yakında geçileceğini kaydetti.
Soylu, şöyle devam etti:
"Maalesef bir dönem şöyle bir şey oldu, özel sektöre devredildi. Tabii orada daha fazla araç çekme ihtiyacı belki oluyor. Bu da vatandaşımızla polis teşkilatımızı karşı karşıya getiriyor. Bu çok doğru bir şey değil, kurallarımız belli. Yani araç çekelim de buradan gelir elde edelim diye bir kaygımız yok. Tam tersi trafiğe katkı sağlayabilecek, vatandaşımızın mağduriyetini ortadan kaldırabilecek araç çekmeleri dışında bir çekme söz konusu olmayacak."
"ARAÇ ÇEKİCİLERDE POLİSLERDE OLACAK"
Bu uygulamanın avantajlarına değinen Soylu, "Trafik çekici araçları aynı zamanda bir trafik aracı olarak da görev yapacak. Çünkü içinde trafik polisimiz, trafiğe bağlı ekipler olacak. Hem bir taraftan çekici hem de bir taraftan trafiği yöneten ve kontrol eden merkezler olarak da görev yapacaklar. Bunu beraber sürdüreceğiz. Bu konularda bir memnuniyet olduğuna inanıyorum. Bu alışkanlıkları gerçekleştirdikçe, bu süreci yönettikçe çok daha iyi olabileceğini burada bir kez daha paylaşmak istiyorum." diye konuştu.
"Çakar lamba" olarak bilinen ışıklı ve sesli uyarı işaretlerinin araçlara takılmasına ilişkin uygulamaya değinen Soylu, "1 Ocak-31 Ekim 2019 tarihleri arasında, yani bu kurallar çıkana kadar yetkisiz çakar lamba kullanımından 6 bin 84 kişiye 6 milyon 540 bin lira ceza verildi. 1 Kasım 2019'dan bugüne kadar 2 bin 70 kişiye 2 milyon 225 bin 381 lira ceza verildi." dedi.
Çakar ve tepe lambası kullanmanın istisna olduğunu belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Koruma Kanunu şöyle söylüyor; 'Koruma altında bulunan kişiler, birtakım ışıklı cihazlar kullanabilirler.' Yani tepe lambasını kullanır. Biz ona al kardeşim, sen bunu kullanabilirsin diyoruz. Ama bunu da ancak yine hacette kullanabilir. Tepe lambası, acil durumun dışında, güvenlik ve can tehdidinin dışında kullanılabilir değildir. Bu kadar açık ve net."
Bazı belediye başkanlarının halen "çakar lamba" kullanmaya devam ettiklerine işaret eden Soylu, bunların hemen söktürülmesi talimatı verdiğini bildirdi.
"ÇAKAR DEVLETİN EN ÜST KADEMESİNEDİR"
Soylu, şunları kaydetti:
"Koruma kararı varsa tepe lambası kullanabilir. Kendi aracına takacak, aynı zamanda sireni de çalacak. Yani oradaki nedir? 'Ben acil bir durumdayım. Ben buradan geçmek zorundayım.' O sese katlanacak. Çakar başka bir şey. Tepe lambası takıp o sesi koymadığı andan itibaren polis durduracak ve 'Senin sesin nerede?' diye soracak. O ses, onun konforunu bozacak. Ama acilse ona da katlanacak. Çakar, devletin en üst kademesindedir. Bir cip çakar takamaz. Taktığı zaman alınacak. Çünkü devletin üst kademesi cip kullanmıyor ki. Milletvekillerimiz var, bunlar kullanabilirler, bu ayrı bir şey."