Erzurum Güncel-Erzurumlu makine mühendisi Hasan Basri Bozkurt’un bundan 32 yıl önce traktörden iş makineleri yaparak çıktığı yolculuk ortaya Avrupa iş makineleri pazarında hiç de azımsanmayacak pay alan bir şirket çıkardı. Münih’te Bauma 2010 Fuarı’nda tanıştığım Hasan Basri Bozkurt’un hikâyasi çok ilginç. 1965 yılında meslek lisesinden mezun olan Bozkurt ardından işçi olarak Karayolları Genel Müdürlüğü’ne girer. İki yıllık çalışmanın ardından aldığı Karayolları bursuyla önce Yıldız Teknik Üniversitesi’ne girip daha sonra da mastırını yapar. Daha sonra yine aynı yerde mecburi hizmet başlar.1978’de kendi işini kurmak için kurumdan ayrıldığında bir efsane olmuştur. Çünkü tüm Karayolları, Bozkurt’un 1974 yılındaki Kıbrıs çıkarmasının ardından gelen ambargo döneminde yedek parçası olmadığı için yatan Amerikan malı iş makinelerini ürettiği parçalarla nasıl ayağa kaldırdığını görmüştür. Hasan Basri Bozkurt o günleri “Makineler yatıyordu. İnceledik hangi parçaları yapabiliriz diye sonra her gün bir parça yapıp neredeyse yeni iş makinesi üretir hale geldik” sözleriyle özetliyor.Yaparak öğrendilerDaha sonra üç ortağıyla birlikte Hidromek’i kuran Bozkurt’un ilk işi Bursalı bir müşterinin isteği üzerine traktöre kepçe takıp üç ayda ortaya yükleyici kazıcı özellikleri bulunan bir iş makinesi çıkartmak olmuş. 1989’a kadar iş böyle devam etmiş ve o yıl Bozkurt ile ortakları “Vakit geldi, artık gerçek iş makinesi yapmalıyız” diyerek düğmeye basmışlar. Zaten o güne kadar traktörden bozma iş makinelerinde iyi bir iş makinesinin nasıl olması gerektiğini ve nasıl üretileceğini de çoktan öğretmişler. Bugün Hidromek’in ürünlerinin tasarımı tümüyle Türk elinden çıkıyor. Makinelerdeki yerli katkı oranı ise yüzde 50’nin üzerinde. Hidromek önceleri kazıcı-yükleyicide de 80 beygirlik motoru Uzel’den alıyormuş ancak daha sonra motor gücünü 100 beygir gücüne çıkartmak isteyince buna bu şirketin gücü yetmemiş. Onun üzerine de motor için Perkins’in kapısı çalınmış. Şirket ekskavatörlerin motorunu da Mitsubishi ve Isuzu’dan alıyormuş. 1994 yılında da Bozkurt bir Fransız şirketinden pazarlamayı öğrenmiş. O güne kadar ‘bir eleman- bir telefon’la yürütülmeye çalışılan pazarlamanın ne kadar önemli olduğu anlaşılmış. Bunun ardından da Hidromek’in kaliteli ürünlerine dünyanın kapıları açılmış. Şirket bugün 250 milyon dolarlık cirosunun yaklaşık yüzde 55-60’ını ihracat yaptığı 50 ülkeden sağlıyor. Hidromek 2007 yılında 2500-2600 kazıcı yükleciyle, 500 ekskavatör satarak 250 milyon dolar ciro yapmış. Ancak 2008’de hem hükümetin yılın başında inşaat ve iş makineleri satışında önemli ağırlığa sahip olan finansal kiralamada KDV oranını yüzde 1‘den yüzde 18’e çıkarması, hem de küresel kriz şirketi kötü vurmuş. “Bizim krizimiz, dünyanın krizinden en az altı ay önce başladı” diyen Bozkurt, o günlerde işlerin bıçak gibi kesilmesi üzerine KDV’nin tekrar düşürülmesi için Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın kapısını defalarca aşındırdıklarını belirterek, “Sonunda yüzde 18’den yüzde 1’e indi. Ama ardından da sonbaharda küresel kriz geldi. Satışlar da iki krizin etkisiyle üçte bir oranında düştü. 2009’da düşüş devam etti. Ancak 2010’dan umutluyuz. Bizde canlanma geçen yılın kasım ayında başladı. İlk üç aylık rakamlar da işlerin iyi gittiğini gösteriyor” diye konuştu. Bozkurt’un 32 yıl önce kurduğu Hidromek bugün Avrupa kazıcı yükleyici pazarının yüzde 6’sını elinde bulunduruyor. Hidromek’in Ankara’daki üç, İzmir Serbest Bölge’deki bir fabrikasında 1000 işçi çalışıyor. Bunların 100’ü mühendis. İlk kez oğlunun düğünü için kârı çektiHasan Basri Bozkurt, şirkete 32 yıldan beri yatırım yaptıklarını söylüyor. Hidromek’in 32 yılda bir kez kâr dağıttığını belirten Bozkurt “O da dört yıl önce büyük oğlumu evlendirirken, düğün masrafı ve evini kurmak için kâr dağıttık. Ortaklar yani ben ve eşim para aldık. Ben de, o da çocuğumuz gibi bakarız şirketimize. Öyle bazıları gibi elimi kasaya sokup para çekmem. Ay için de para çekersem, ay başında maaşımdan kesilir” diye konuştu.Yöneticilerinin anlattığına göre Bozkurt, şirketteki diğer personel gibi Bauma 2010 Fuarı’na katılırken görev ve avans kâğıdı imzalamış. Bozkurt halinden memnun olduğunu “Maaşım iyi onunla geçiniyorum” diyerek dile getiriyor. Bozkurt, hedeflerini ürün çeşidini artırmak ve bir dünya şirketi haline gelmek olarak açıklıyor. ‘Dünya şirketi’nden ne anladığını da şöyle ifade ediyor: “50 olan ihraç pazarı sayımızı artırıp, pazar payımızı yükseltip iyi bilinen bir marka haline gelmek.”Bayilikleri olmayan ülkelerde bile satış yapabilmelerini bu yoldaki önemli adımlardan biri olarak gören Bozkurt, “Jamakia’ya bile ulaşmışız. Bir alıcı bizi buldu ve kendisine de iş makinesi sattık” diyor. Bozkurt, şimdi Afrika’nın çeşitli ülkelerinde bayilik verecek kişi ve şirketler aradıklarını sözlerine ekledi.Yerli ve yabancıdan ortaklık teklifi alıyorHidromek bugün 12 civarında yan sanayi şirketinden mal alıyor. “Biz katma değerli ürün üretiyoruz” diyen Bozkurt bazı şirketlerin üretiminin yüzde 100’ünü, kimilerinin ise yüzde 75’ini kendilerine sattığını söylüyor. Türkiye kazıcı yükleyici pazarının yüzde 40’ını elinde bulunduran Hidromek yılın ilk üç ayında pazar payını yüzde 43’e çıkarmayı başarmış. Bozkurt “Rakiplerimiz Komatsu, Hitachi, Volvo gibi devler. Ortaklık ve satınalma için teklifler geliyor ama niyetimiz yok. Biz işimizi gayet iyi götürüyoruz. Tüm çalışanlarımızla bir aile gibiyiz, işimize sarılıyoruz” diyor.‘İngilizler aşırdı’Bozkurt kazıcı yükleyicide, büyük manevra kaabiliyeti olan ‘dört tekerden direksiyon hâkimiyetli’ aracı ilk kez kendilerinin yaptığını belirterek şunları anlatıyor: “Dünyada bizden sonra herkes yaptı. Bir İngiliz rakibimiz biz yaptık diyor. Biz onlardan yedi ay önce Ankara’da bir fuarda gösterdik. Adamları geldi inceledi. İngiltere’ye döndüler bir gün sonra yine geldiler. Altının üstünün resmini çekip sonra biz yaptık diye ortaya çıktılar. Yani bizimkini aşırdılar.”Tüm makinelerin kendi mühendislerince tasarlandığı Hidromek’te, Ar-Ge’ye de büyük önem veriliyor. Hidromek krizde dahi yatırımı sürdürmüş.