Erzurum Güncel- 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 24 Haziran seçimlerinde aday olup olmayacağına ilişkin açıklamalarda bulundu. İstanbul'daki çalışma ofisinde kameraların karşısına geçen Gül, "Hepimizin bildiği gibi Temel Bey'in diyalog çabalarını takdirle karşılıyorum. Geniş bir mutabakatın ortada olmadığı da gözükmüştür. Adaylığımla ilgili bir süreç söz konusu değildir. " dedi.
Konuşmasının başında Türkiye'nin zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve Türkiye'nin zor bir dönemde seçimlere gittiğini ifade eden Gül, "Ne ben ne ailem herhangi bir beklenti, arzu içinde değiliz. Arzumuz memleketimizin huzurlu olması" ifadelerini kullandı.
Gül'ün açıklamaları:
Ülkemiz büyük zorluklarla karşı karşıya. İçeride daha çok huzura, güvene, barışa ihtiyaç varken maalesef tam tersine kutuplaşma, korku ve kaygı ortamı var. Ekonomik kaygıların da ciddi seviyelere ulaştığını görüyoruz. Türkiye için neyin iyi olduğunu konuşmaktan çok siyasi manevraları konuşmakla meşgulüz. Türkiye pozitif bir gündem içinde değil. Böyle bir ortamda Türkiye seçime gidiyor. Onun beklentileri, bunlar da onun bir parçası. Benim ismim de yoğun bir şekilde gündemde. Öncelikle şunu bilmenizi isterim ki bir faninin ulaşabileceği bütün mevkilere ulaşmış vaziyetteyim. Bütün bunlar gerimde kalmış şeyler. Bu yolların hepsini yürüdüm. Ne ben ne ailem herhangi bir beklenti, arzu içinde değiliz. Arzumuz memleketimizin huzurlu olması.
Bunun ötesinde hiçbir arzum beklentim olamaz. Ben her şeyi geride bıraktım. Birçok kişinin ulaşmak için uğraştığı şeyler benim için mazi olmuştur. Cumhurbaşkanlığından sonra aktif siyaset içinde olmayacağımı söyledim. Öyle de yaptım. Aktif siyaset içinde olmadım. Arkadaşlarımın düğün davetlerine bile gidemedim. Bu şu anlama da gelmezdi. Tecrübelerimiz kendime saklayacağım. Memleketimle ilgili kayıtsız kalacağım. Zaman zaman Türkiye'nin hayati gördüğüm konuları ile ilgili bilgilerimi Cumhurbaşkanı ile paylaşma fırsatım oldu.
Darbe teşebbüsü ortaya çıktığında üstüme düşenleri yaptım.
Seçimlerin aniden erken yapılacağının anlaşılması üzerine Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun ismimi zikretmesi ile başlayan hareketlilik benim dışımda gelişmiştir. Benim bir talebim değildir. Bunun bilinmesini isterim. Benim bilgime ve tecrübeme güvenen kişilerin bir talebi ile ortaya çıkmıştır. Birçok kişiler böyle bir talep içinde olmuşlardır. Ben de çok geniş bir mutabakat söz konusu olursa o zaman üstümüze düşen yapmaktan kaçınmayacağımı söyledim.
"ADAYLIĞIMLA İLGİLİ SÜREÇ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Toplumun büyük bir kesiminden de talep söz konusu olunca bunun uzağında durma gibi bir sorumsuzluk göstermeyeceğimi de ifade etmişimdir. Hepimizin bildiği gibi Temel Bey'in diyalog çabalarını takdirle karşılıyorum. Geniş bir mutabakatın ortada olmadığı da gözükmüştür. Adaylığımla ilgili bir süreç söz konusu değildir.
Hakkımda söylenen birçok şeylerle ilgili çok konuşmak istemiyorum. Benim siyaset anlayışıma da pek yakışmaz.
Bu erdemli programlara aynı şekilde onaylıyorum. Onlarla ilgili görüşüm de aynıdır. Bütün bu değerleri destekliyorum. Türkiye'nin de aydınlık geleceğinin ancak bu ilkeler sayesinde olacağına da samimi olarak inanıyorum. Kimseyle şahsi meselem yok. Sıkıntım da yok. Ben sadece politikalar ve gelecek vizyonu ile ilgileniyorum. Benimle ilgili saygısızlık boyutlarına ulaşan sözleri söyleyenlere de şunları söylemek isterim: Konumlarını şöyle bir muhasebe etsinler, gözden geçirsinler. Bunun ötesinde söyleyeceğim bir şey yok. Bütün arzum seçim döneminin kutuplaştırıcı bir şekilde geçmemesi.
DÜNKÜ AÇIKLAMASINDA NE DEMİŞTİ?
Seçim sonuçlarının memleket için hayırlı olması dileğinde bulunan Gül, dünkü açıklamasında şöyle konuştu:
"Şüphesiz ki seçim denince beklentiler, tartışmalar, heyecanlar. Bunlar da bunun bir parçası, bunlardan kaçınılamaz. Hele memleketle ilgilenen, memleketin geleceğinden kaygı duyan, 'daha iyi olsun' diye uğraşan, tartışan herkes bu kaygıyı taşıyacaktır. Bu çerçevede bugünlerde tabii yoğun olarak bu tartışmalar olurken benim ismim etrafında da herkes bir şeyler söylüyor. Bunları böyle bir cami önünde açıkçası konuşmak, düşüncelerimi açıklamak pek istemem. Onun için yarın sizleri çağıracağım, ne düşündüğümü, ne yapacağımı bunları size detaylı olarak yarın anlatacağım. Ama siz de doğrusu bunu takdir etmelisiniz, cami kapısında, cami önünde, bu kadar memleketin geleceğiyle ilgili önemli meseleleri konuşmayı çok doğru bulmuyorum. Sizlerle yarın görüşmek üzere."