Açıklama ve ispat mecburiyeti

Başbakan’ın ve bu konulara kafa yoranların bilmeleri gereken bazı şeyler var. Başbakan, dünkü konuşmasından anlaşıldığına göre, gazetecilik çalışmasını yazı yazmak ve fikir beyan etmekten ibaret sanıyor.

Erzurum Güncel-Gazeteci, habere ve bilgiye ulaşmak için “her” kesimle, “her” görüşten kişilerle; hatta yasa önünde zanlı, sanık ya da suçlu olanlarla da görüşür.Gazeteci, kamu görevlilerinin ve siyasi iktidar sahiplerinin halkın bilmesini istemediği, gizli kalmasını istediği her türlü bilgi ve belgeye de ulaşır, ulaşmak görevidir. Bu belgelerin içinde yasal olarak gizli olanlar da olabilir. Gazetecinin ulaştığı bilgi ve belgeyi kullanma şekli gazeteciliğe uygun olmak zorundadır. Bu bilgi ve belgeyi, başka amaçla kullanma ihtimali olan kişi ve çevrelere veremez. Tabii ki kendisi de başka amaçlarla kullanamaz. Edindiği bu bilgi veya belgeyi ya haberinde, yazısında açık olarak kullanır ya da bu bilgi ve belge sayesinde izlediği, okura aktaracağı olayı daha iyi tahlil eder.Bu kurallara uymayan gazeteciyi elbette ve öncelikle kendi meslektaşları eleştirmek ve uyarmak durumundadır. Bu konuda da, açık söyleyelim, eksiklerimiz vardır.Ancak, gazeteci olarak “her” türden insanla görüşmek, konuşmak, bilgi ve belge toplamak gazeteciliğin hem temel çalışma şeklidir hem de meşrudur. Gazeteciye de “her” türden insan gelir. Aralarında “istihbarat” almak isteyen de olabilir, gazeteciyi kullanmak isteyen de olabilir. Bunların üstesinden gelmek, kullanılmamak da gazetecinin görevidir. Ama herhangi bir görüşü paylaşmak ya da hükümeti eleştirmek, “muhalefet tarafından kullanılmak” anlamına da gelmez.Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmalarına gelince, savcının sorduğu soruların önce bir kısmı, daha sonra da gerisi açıklandı. Bu arada o “gizli” bilgileri gazetecilere kimin vermiş olabileceğini de Başbakan düşünmelidir.Bu soruların bazı yakışıksız olanları dışında tümü gazetecilik faaliyetiyle ilgilidir. Kendi başına suç niteliği taşıyan herhangi bir durum da görülmemektedir. Örneğin Ahmet Şık’ın kitap taslağının daha önce tutuklanmış olan Yalçın’ın bilgisayarında çıkması da suç filan değildir. Bir yazı yazarım, fikrini sormak için şu anda tutuklu olan bir kişiye gönderirim; bu, hiçbir zaman örgütsel ilişkiyi kanıtlamaz.Başbakan’ın dünkü konuşmasının asıl vahim bölümü “istihbarat örgütlerince kullanılan gazeteciler”le ilgili cümleleridir, AKP hakkında asılsız haber yapan İngiliz gazetecinin kendi meslektaşları tarafından “istihbarat faaliyeti yapmakla” suçlanmasının ardından Başbakan şunu söyledi: “Bizde de Con Coughlin’ler var kardeşim. Bir tane değil daha çok var. Bunlar büyük gazeteciler diye de takdim edilirler, böyle anlatılırlar, böyle tanınırlar...”Bu cümle dolayısıyla Başbakan, siyasi tartışmalarda çok kullandığı bir mecburiyeti kendi kendisine yüklemiş oluyor:“Büyük gazeteci” olarak takdim edilen, tanınan, anlatılan Türk gazetecileri kimlerdir ve Başbakan bu kanaatini hangi somut kanıtlara dayanarak edinmiştir?Başbakan bu durumda üzerine düşeni, hiç kimse tarafından kullanılmayan, iktidar odaklarına uzak duran bütün gazetecilerin haksız yere töhmet altında kalmamaları için yapmak zorundadır.

Genel Haberleri

Zincir markette sahte bal skandalı Meclis'e taşındı: Sahte bala indirim yapıp satmaya çalıştılar