Aday anketleri Başbakan’da

İktidar partisinin yerel yönetimlerden sorumlu ismi Türel, seçim hazırlığını VATAN’a anlattı

Erzurum Güncel-

“En uygun ve güçlü adayı bulma gayreti içindeyiz” diyen Türel adayların bakan da bürokrat da olabileceğini söyledi. Türel “Sarıgül’ün adaylığı umrumuzda değil” diyerek CHP’ye meydan okudu

İktidar partisinde 3. dönemi dolan Bakanların büyükşehirlere aday gösterileceği iddialarına Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’den yeşil ışık geldi. Türel, “Güçlü adayın ünvanı bizi ilgilendiren tarafı değil... Meclis’ten de olabilir, bürokrat da... En güçlü adayı bulma gayretindeyiz” dedi.

Türel VATAN’ın sorularını yanıtladı:

- İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir belediye başkan adaylarını söyleyip bana manşeti verirsiniz belki...

Veremeyiz çünkü henüz kesinleşmedi. Samimiyetle söylüyorum, yerel yönetimler başkanlığı olarak sayın Başbakanımızla isme yönelik hiçbir değerlendirmemiz olmadı. Ama adayların olabildiğince kısa zamanda açıklanmasıyla ilgili bir görüş taşıyoruz. Her yeri ince eleyip sık dokumak zorundayız. Kılı kırk yararak karar vereceğiz. Dolayısıyla bu analizlerimizi, çalışmalarımız tamamlandığında zaten hiç beklemeden size aktarırız.



- Belirlenen bir tarih var mı?

Ekim ayı içinde zannediyorum isimler yavaş yavaş belirlenmeye başlar. çünkü teşkilatlarımızda temayül yoklamaları yapacağız. Bu tamamlanmadan isim belirlenmesi söz konusu değil. Eylül ayı sonuna doğru süratli bir şekilde başlar ve bitiririz.Yeri ve zamanı geldiğinde, karar kesinleştiğinde büyükşehir, il olur, belde olur açıklayarak yolumuza devam edeceğiz.

- Partinizin performans anketlerinden İstanbul’da Kadir Topbaş, Ankara’da ise Melih Gökçek’in önde çıktığı yazıldı...

Performans anketleri, siyasi sonuç içeren anketler de var. Onların sunumlarını MYK’da Sayın Başbakanımıza yaptık. ç harfine, çorum’a kadar geldik. Devamını Pazartesi günü arz edeceğiz. Büyükşehirlerde ilçeleriyle birlikte anketlerimizi tamamladık. ç’den sonra İstanbul ve İzmir’i de arz ettik sayın Başbakanımız’a.

- Ankara gibi adaylığın kesinleştiği iddia edilen iller var?

Şuana kadar Genel Merkez’de 1340 belediyenin bir tanesinde dahi isme yönelik bir değerlendirme yapmadık. Ama herkesin kendisine göre değerlendirmeleri vardır. Bu konuda mutlaka Sayın Başbakanımızın da değerlendirmesi söz konusu olabilir. Ama isme yönelik gündemli bir toplantı söz konusu olmadı.

- İsim olarak ipucu vermeyeceksiniz, kriterleri sorayım en azından...

En birinci önceliğimiz, halkta karşılığı olan, en uygun arkadaşları tespit etmeye çalışıyoruz. Bizce en önemlisi, halk nezdinde teveccühü olan biri olması. Kamuoyu anketleriyle bunu ölçüyoruz. Akademisyenler tarafından yapılmış büyükşehirlerle ilgili raporlarımız var. Onlar da bize sahanın daha iyi tanınması yönünde katkı koyuyorlar. Söz ettiğiniz Ak Partili belediyelerin 4 yıllık performans değerlendirmelerini yaptık. 100 üzerinden bir not vermek suretiyle bir nevi karne oluşturduk. Ne kadar yeşil alan yaptı, nazım imar planı var mı yok mu... Hepsinden bir not vererek AK Partili belediye başkanlarımızın karnelerini tamamladık. Bölge koordinatörü arkadaşlarımız ciddi bir çalışma yaptılar, raporları hemen hemen hazır. Yani 7, 8 farklı analizle bir sonuca ulaşmaya çalışacağız. Doğru bir tanedir. Farklı analizler o doğruyu, aynı adresi gösteriyorsa işimiz kolay. Milletvekillerimizin kanaatlerini de alacağız tabii ki.

Sarıgül’ün adaylığı umrumuzda değil

- Yüz tam puan alan oldu mu başkanlarınız arasında?

Yok olmadı zaten o imkansız. Hepsini aynı anda yapılabilmesi biraz fizik kurallarının dışında. Olabilme imkanı yok. Belirlediğimiz tüm kriterlerin belediyecilikte eksiksiz yapılabilmesi mucizevi bir iş.

- Büyükşehirlerin diğer illerden önce açıklanacağı doğru mu?

Elbette yetki sınırları daha geniş olduğu için çalışma zamanının daha fazla kullanılması adına mümkün olduğunca büyükşehirlerin daha erken açıklanması akla yakın olan seçenek.

- İstanbul adayınız CHP’nin adayına göre belirlenecek yorumları da var. öne çıkan isimse Mustafa Sarıgül...

Muhalefet partilerinin adaylarının hiçbirisi umrumuzda değil. Onlarla hiç meşgul değiliz. Kendi adaylarımızın en iyi şekilde tespit edilmesi için gayret ediyoruz. Kimi gösterirlerse göstersinler ona göre bir tavır almayı bırakın biz doğru bildiğimizi yapmak konusunda muhalefetle falan hiç meşgul olmayız.

- Sarıgül ismini nasıl değerlendiriyorsunuz. Güçlü bir rakip olur mu?

Sarıgül’ün durumuyla ilgili karar vermesi gereken CHP’nin yetkilileridir. Onların açıklamalarını da takip ediyoruz. Sayın Haluk Koç çıkıyor Sarıgül için, “üç rengi olan trafik lambası” diyor, Adnan Keskin benzeri laflar söylüyor. CHP’li yetkililerin bu noktada nasıl bir değerlendirme yapacağını bilemiyoruz. Ama umurumuzda da değil dediğim gibi.

En güçlü kimse o olur

- Kabineden üçüncü dönemini tamamlayan 10 ismin büyükşehir adayı olarak gösterileceği de iddia edildi?

Uygulanabilirliğini şahsen en azından bugünden görebilme şansına sahip değilim. Ama her yerde en güçlü aday kimse o adaylarla seçime hazırlanmak durumundayız. Bunun için çalışıyoruz. En güçlü adayın bizi ilgilendiren tarafı ünvanı değil. Bakan olması, milletvekili olması, işadamı, belediye başkanı, devlet memuru, bürokrat olması bizim için ikinci aşamada değerlendirilecek husustur. öncelikli olarak o bölgede en güçlü ve uygun aday kim onun incelemesini yapacağız. O noktada karar verilecek ismin ünvanı bir öncelik arz etmiyor.

- Kabine ve TBMM’ye kapınız açık anlamadığım kadarıyla
Her yerde en güçlü adayları bulma gayreti içinde olacağız. Meclis içinden de olabilir, dışından da olabilir.

Yerel seçim diğer seçimlerin anahtarı

- Yerel seçimlerin genel seçim havasında geçeğini yorumlarına katılıyor musunuz?

Konjonktür öyle gözüküyor. çünkü bu yerel seçimler; daha sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı ve hemen ardından gelen genel seçimlerin anahtarı hüviyetinde olacak. Seçimler birbirine çok yakın. Yerelde tökezleyen bir partinin toparlanması imkanı pek mümkün gözükmüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi siyasi partilerin yarıştığı bir seçim olmayacak ama siyasi partiler de her noktada etkin olacaklardır. O nedenle genel siyasetin etkisi altında bir yerel seçim kampanyası yaşayacağımız gözüküyor. Aslında ben genel siyasetten arınmış, yerel siyasetin, yerel projelerin konuşulduğu bir seçim olsun isterim. Ama çok mümkün gözükmüyor.

- Bu durumda Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yerel oyların etkilerini göreceğiz...

Aslında tabii ki cumhurbaşkanlığı seçimi siyaset dışı bir seçim. Ama siyasetin hayatımızın her parçasında etkili olduğunu düşündüğümüzde tabii ki siyasetin etkisinin cumhurbaşkanlığı seçimlerine yansımayacağını söylemek gerçekçilikle bağdaşmaz. Ben yerel seçimlerin cumhurbaşkanlığı seçimlerine de az veya çok etkili olacağını düşünüyorum.

- Suriye’de yaşananların etkisi olacak mıdır?

Olacaktır. Genel siyasetin yerel seçimlere etkisi her zaman olur. Dış politikada bir takım gelişmeler de etkileyecektir. Olumlu, olumsuz gelişmeler olduğu takdirde bunların seçimi etkilememesi mümkün değil.

Antalya’da durum

- Siz Antalya’yı çok iyi bilen bir isimsiniz. Orada partiler mi adaylar mı yarışacak?

Antalya’da herkeste benim cep telefonum vardır. Vatandaşlarımız beni sürekli arar. Metropolleri siyasi partilerin gücüyle değerlendirmek çok yanlış olmaz. Aday faktörü de seçimin kazanılmasında belirleyici bir unsur. Antalya özelinde ise hem adaylar hem partiler birlikte yarışacak. Ancak Antalya’da eksik bir sorunuz var.

- Nedir?

Mevcut belediyenin durumu. Antalya’da bizim 5 senelik hizmet dönemimizden sonra çok ciddi bir hizmetsizlik dönemi yaşandı. Büyük proje anlamında elle tutulur bir hizmet yok. Yolsuzluğun içine sonuna kadar batmış bir belediye ile karşı karşıya kaldı Antalyalılar. İl Başkanımız açıkladı, haksız tazminat hakkı doğurmak suretiyle sadece bir firmaya şuana kadar 30 milyon TL ödendi. 250 trilyona kadar bunun ödenmesi gündemde. Halk bunun hesabını sorar. Yargıda da devam eden dosyalar söz konusu.

- İzmir ve Diyarbakır partiniz için yıllardır alınamayan iki şehir. Bu yerel seçimlerde özel bir çalışma uygulanacak mı?

Birkaç belediye veya şehre özel önem vermek yerine, 1340 belediyenin tamamına özel önem vermek gibi bir prensibi uygulayacağız. Hepsinde iddialıyız. Ne ilçesini ilden ne ili büyükşehirden ayırıyoruz.





‘Yaşam biçimi’ iftira söylemi

- İzmir, çankaya, Kadıköy... Partiniz yıllardır bu il ve ilçeleri alamadı. Buralarda yaşayan vatandaşların son içki yasağında olduğu gibi ‘hayatına müdahale’ endişesi olduğunu düşünüyor musunuz?

Size bir soruyla cevap vermeye çalışacağım. Bizi suçlayanlar kendilerine baksın. Bugüne kadar yaşam biçimlerine hükümet veya hükümetin bir birimi hiç müdahale etmiş mi? İçki yasağı diyorsunuz. Bundan dertli olan vatandaş bugüne kadar içki içmesi konusunda herhangi bir idari müdahaleye maruz kalmış mı? Böyle bir şey yok. Tamamen bir iftira söylemidir.

- Ama etkisi de oluyor anlaşıldığı kadarıyla...

Ama 10 senedir Ak Parti iktidar. AK Parti’nin temelini oluşturan belediyecilik anlayışı 20 senedir İstanbul ve Ankara’da yerelde iktidar. Bugüne kadar İstanbul ve Ankara’da kimin yediğine, içtiğine, giyimine kuşamına müdahale edilmiş? Bir kişi gelsin ‘Bana şurada müdahale edildi’ desin alnından öpeceğim. çünkü yok. Tamamen bir iftira senaryosudur. Halkın bir bölümünü de maalesef inandırılmış, muhalefetin uydurmalarıdır. AK Parti kimsenin yaşam tarzına 10 senedir karışmamıştır. Bundan sonra da karışmayacaktır. Aksine herkesin yaşam tarzı AK Parti iktidarının garantisi altındadır. İsteyen istediği gibi yesin, içsin, giyinsin... AK Parti 3 şeyle mücadele için siyasi oluşumunun temellerini oluşturdu; Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Her türlü yasağa karşı yola çıkmış bir siyasi partiyiz.

Gezi’nin cevabı sandıkta...

- Gezi olaylarının etkisi seçimlere kadar sürer mi?

Bu ülkenin vatandaşlarının kendi demokratik tercihine el uzatılması yönünde yapılmış her türlü müdahaleye sandıkta çok sert cevap verdiğini biliyorum. Gezi olayları üç beş tane ağacın söküldüğü basit bir çevre eyleminden uzak bir organizasyondur. AK Parti’yi anti demokratik bir şekilde, bir sivil itaatsizlik eylemiyle halk ayaklanması yaratılmak suretiyle anti demokratik bir şekilde iktidardan uzaklaştırmak olduğu bugün çok net bir biçimde anlaşılmıştır. Gezi olayları Türkiye’nin demokrasisine vurulmak istene bir darbe girişimiydi. Bizi bu vatandaş seçti, bizi iktidardan götürecek olan yine vatandaştır. Ben Gezi olaylarının süreç içinde bir halk ihtilaline dönüştürülerek anti demokratik bir şekilde AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırma girişimi olarak halkımız tarafından algılanmasının ve cevabının da sandıkta verileceğini düşünüyorum.

- Gezi’ye cevap sandıktan mı çıkacak?

Demokraside sandıkla gelen sandıkla gider.

Belediyeciliğin ustası biziz

-‘Mutlaka almalıyız’ dediğiniz bir büyükşehir, ilçe var mı?

Sadece İstanbul, Antalya, İzmir, Eskişehir’i değil 1340 belediyeyi almak istiyoruz. Bunun tarifi de var. Yemek tarifi gibi: Antalya, İzmir’e gidin. Muhalefet partileri tarafından idare edilen belediyelerde halkın nabzını göreceksiniz. Halkın muhalefetin yönettiği belediyelere olumsuz tepkileri inanılmaz. Belediyeciliğin ustası AK Parti’dir. çünkü bu işin içinden gelen bir genel başkan ve büyük bir belediyecilik başarısı üzerine vücut bulmuş bir siyasi partidir AK Parti. Anketlere de baktığınızda en başarılı belediyelerde biz varız. Araya bir tane falan istisna muhalefet girerse giriyor.

- Aslında belediyeciliği en iyi sosyal demokratların bildiği söylenirdi...

Hayır. Belediyeciliğin ustasının Ak Parti olduğunu taraflı tarafsız herkesin kabul ettiği bir gerçek. Muhalefet belediyelerinde halkın şikayetlerine şahit olduğumuzda inanın oralardaki vatandaşlarımız niye AK Parti’nin belediyeciliğinden istifade etmiyor diye üzülüyorum. Belki siyaseten muhalefetin başarısızlığı karşısında sevinmem lazım ama bu bir tarafa halkın gerçekten candan içten şikayetlerini görünce üzülüyorum. Halkın tercihine boynumuz kıldan incedir, demokrasiye saygımız sonsuz. Ama gönül ister ki AK Parti belediyeciliğinin olumlu sonuçlarından Türkiye’deki bütün halkımız faydalansın.

Siyaset Haberleri

Erdoğan'dan CHP'ye Atatürk çıkışı
Devlet Bahçeli "Öcalan" çağrısını yeniledi
Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltına alındı