Erzurum Güncel- Adnan Oktar’ın tutuklanmasını talep eden savcılığın sevk yazısında gündemi sarsacak suçlamalarda bulunuldu. Yazıda, Adnan Oktar’ın cinsel istismar eylemlerine bizzat iştirak ettiğini ve 22 kişiyi hürriyetinden yoksun bıraktığı belirtildi. Yazıda yer alan çocuk istismarı ve çocuk gelin olayı ise kan dondurdu.
Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 168 şüpheli tutuklandı. Adnan Oktar ve Oktar Babuna’nın da aralarında bulunduğu 168 zanlıyla ilgili savcılığın sevk yazısında çarpıcı tespit ve suçlamalara yer verildi.
Vatan'da yer alan habere göre, Oktar’ın 80’li yıllardan itibaren sözde dini bir cemaat kisvesi altında, aslında İslam dinine ve ahlaka tamamen aykırı kurallar ve yöntemlerle suç amaçlı örgüt yapılanmasını oluşturduğu belirtildi. Oktar’a ‘Mehdilik’ olarak kutsallık kazandırmak amacıyla Kuranı Kerim’den çarpıtma yorumlarla örgüte kazandırılmak istenen şahısların zihinlerinin yıkandığı, koşulsuz itaat etmelerinin empoze edildiği anlatıldı
CİNSEL ORGANLARINA PEÇETE SOKMUŞ
Yazıda, Oktar’a sunulacak kadınların örgüte çekilebilmesi için erkek örgüt elemanlarının gerekirse bu kadınlarla evlenmelerinin bile caiz olduğunun açıklandığı, özendirmek amacıyla ihtişamlı bir hayatı görüntüsünün verildiği ifade edildi. Oktar’ın birçok kadını dövdüğü, cinsel organlarına peçete soktuğu anlatılarak, “Oktar’ın mehdiliğine inandırılan kadınların, öncelikle örgütte yeni eleman kazandırılmasın da görevli erkek şahıslarla grup veya ayrı ayrı cinsel ilişkiye zorlandıkları, çocuk yaştaki kızların dahi zorlandığı hatta cinselliği artırıcı ilaçların katıldığı içeceklerin kullanıldığı partilerin düzenlendiği ifade edildi. Birçok kadına da eziyetler uygulanıp sapkın arzusunu kabul eden birer köle haline getirildikleri ilişki görüntülerinin şantaj amaçlı kullanıldığı belirtildi.
"GRUP İLİŞKİYE ZORLAR, KENDİSİ SEYREDERDİ"
Adnan Oktar ve ‘mürit’leriyle ilgili mağdurların ifadeleri, örgütün iğrenç yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı. Çocuk mağdur G.Ç., örgüte turnike sistemiyle kız getirme konusunda görevli şüpheli Kartal G. ile 15 yaşındayken tanıştığını, zaman içinde duygusal yakınlık yaşadıklarını, ancak belli bir süre sonra Kartal’ın ve akabinde bir kısım örgüt mensuplarının kendisiyle zorla cinsel ilişkiye girdiklerini anlattı. Bu ilişkiler sonrasındaki fotoğraflarının çekildiğini, daha sonra cinsel ilişkiye karşı koyma direnci ortadan kalkınca Kartal G.’nin kendisini örgüt lideri Adnan Oktar ile tanıştırdığını öne süren G.Ç., Kartal ve arkadaşlarıyla grup halinde ilişkiye girdiği anda da Adnan Oktar’ın onları izlediğini ve talimatlarıyla grup şeklindeki ilişkiyi yönlendirdiğini iddia etti. G.Ç. ifadesinde birçok kez Oktar’ın kendisini istismar ettiğini söyledi.
"13 YAŞINA GELİNCE EVLENECEĞİZ"
Çocuk mağdur S.M. ise “Henüz 8-9 yaşımda olduğum dönemde annem ‘mehdi’ olarak kabul ettiği Adnan Oktar ile tanıştım. Adnan Oktar 9 yaşında olmama rağmen sürekli dekolteli kıyafetler giydiriyordu. Makyaj yaptırıp, karşısına oturtup bacaklarımı açtırıyordu. Sürekli elimi ve çeşitli yerlerimi okşuyordu. Adnan Oktar bana devamlı, ‘Beni istiyor musun. Benim olacaksın. Beni seviyor musun. 13 yaşına geldiğinde evleneceğiz’ diyordu” dediği öğrenildi.
"BAKIŞIMI BEĞENMEYİNCE DÖVDÜ"
Mağdur H.U. da ifadesinde Adnan Oktar’ın cemaat içerisinde cinselliğin günah olmadığı düşüncesini empoze ettiğini ve kendisini birçok kez cinsel istismar ettiğini öne sürdü. H.U.’nun “Bir kez bakışımı beğenmediği için beni dövdü. Örgüte kız getirmede görevli mensuplar turnike sistemi uygulayarak birçok kızı örgüte kazandırdı ve Adnan Oktar’a sunuldu” ifadelerini kullandığı öğrenildi
"BANA KUMPAS KURDULAR"
İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’nde yaptığı savunmasında tüm suçlamaları reddeden Adnan Oktar, “Lakap kullanırım ancak kod adım yoktur. Türk polisine karşı iddia edildiği gibi düşüncem olmadığını beyan etmek isterim. Ayda 3 bin 500 TL gelirim olmakla başkaca bir gelirim yoktur. Müştekiler bana kumpas kurmuşlardır” dedi. Oktar cinsel istismar iddialarıyla ilgili de şunları söyledi: İddiaları çirkin buluyorum kabul etmiyorum. Bize karşı atak yapan bu grup 25-30 kişilik bir gruptur. Bu iftiraları kabul etmiyorum. Atatürkçü milliyetçi bir kişiyim. Suçsuzum serbest bırakılmayı talep ediyorum.”
VATANDAŞ 13 BİN KEZ ŞİKAYET ETMİŞ
Adnan Oktar’ın yayınlarına ilişkin son 4 yılda vatandaşlardan RTÜK’e 13 bin 313 şikayet iletildi. Gelen şikayetleri de inceleyen RTÜK, Oktar’ın kanalı A9 TV’ye bugüne kadar defalarca en üst orandan müeyyide uyguladı. RTÜK’e iletilen şikayetler en fazla “Genel ahlak, manevi değerler ile ailenin korunması ilkesine aykırılık” gerekçesiyle yapıldı.
FETÖ İLE BENZERLİKLER
Sevk yazısında; Oktar’ın liderliğini yaptığı örgüt ile FETÖ arasındaki benzerliklere dikkat çekildi. Örgütün yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde faaliyet gösteren yabancı ülke kurum ve kuruluşlarıyla irtibatlı olduğunun vurgulandığı yazıda örgütün amacının toplumun yapısını bozmak ve dini değerlere zarar vermek olduğunun altı çizildi.
"CİNSEL İSTİSMARI SİZDEN DUYDUM"
‘Kedicik’ olarak adlandırılan kadınlar, aynı ağızdan ortak ifade verdiler. Bu kadınlardan Mihrinaz Tuba, “Adnan Oktar tanıdığım en dürüst insandır. 40 yıldır hizmet veriyor. Yapılan suçlamaların için boştur” derken, Müzeyyen Demri ise “Örgüt iddiası kanımıza dokundu. Cinsel istismarı şu an sizden duymaktayım” diye ifade verdi.
KALAN MİRASLARI GRUBA AKTARIYORLAR
Şüphelilerden Avukat Fatih Mehmet Doğan, ifadesinde örgütün hukuk yapısını anlattı: Avukat Ayfer Bayer, Ali Emre Bukağılı, Halil Hilmi Müftüoğlu, Ufuk Saral, Mehmet Noyan Orjan ile birlikte hukuk işlerinin başındalar. Ekibin Oktar grubunun davalarıyla ilgili hakim ve savcıları ziyaret ettiklerini biliyorum. Örgüte kazandırdıkları kadınlara ailelerinden kalan mirasları gruba aktarıyorlar. Örneğin Arzu Leman Şeref isimli grup üyesine kalan Eminönü’ndeki bir iş hanı, grup tarafından satıldı.
BÜTÜN KADINLAR OKTAR'IN EŞİYDİ
Örgüt içerisinde bulunan, “İmam Bacılar”, “Bacılar” ve “Kız Kardeşler” isminde gruplar olduğuna dikkat çekilen yazıda, bu gruplardaki tüm kadınların Adnan Oktar’ın eşi konumunda olduğu anlatıldı. Oktar’ın örgüt içerisinde her şeye karar verdiği, örgütün üst seviyelerinde bulunan üyelerinin bile Adnan Oktar karşısında itaatkar şekilde durdukları belirtildi.