Erzurum Güncel- Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,6 ve 7,7 şiddetindeki depremlerin ardından 10 ilde 31 bin 643 vatandaş hayatını kaybetti. Uzmanların bu konuda yıllardır uyarıda bulunmasına rağmen deprem ülkesi olduğumuz gerçeği yüzümüze tokat gibi çarptı.
Tüm ülke depremin yaralarını sarmaya çalışırken olası başka depremler de gündeme geldi. Erzurum’da Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 2021 yılında hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) raporunda yer alan veriler çarpıcı gerçekleri de ortaya çıkardı.
Deprem ilk sırada
AFAD’ın raporuna göre kentin, afet olay sayısı bakımından Türkiye genelinde ilk sırada yer aldığı ortaya çıktı. Depremden sonra Erzurum’da en çok görülen afet türü ise heyelan oldu.
İşte Erzurum’da riskli alanlar
Rapora göre İspir, Kırık, Çamlıkaya, Pazaryolu üçüncü derecede deprem bölgesi, Erzurum şehir merkezi dahil Dumlu, Aşkale, Kandilli, Horasan, Aras, Aziziye, Karayazı, Elmalıdere, Söylemez, Köprüköy, Narman, Kışlaköy, Oltu, Olur, Pasinler, Şenkaya, Akşar, Gaziler, Kömürlü, Tortum, Şenyurt ve Uzundere ikinci derece deprem bölgesi, Yeniköy, Çiftlik, Çat, Hınıs, Halilçavuş, Karaköprü, Göksu, Tekman ise birinci derece riskli deprem bölgesi içinde yer alıyor. Erzurum’un deprem risk haritası da bunu açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Afet sayısında ilk sırada
Afet olay sayısı bakımından Türkiye genelinde ilk sırada yer alan Erzurum’da en çok görülen afet deprem olarak belirlendi. Erzurum’un depremselliği ve buna bağlı oluşabilecek tehlike ve risk değerlendirmesi yapılırken; şehrin Türkiye’nin idari sınır büyüklüğü bakımından 4. büyük il olması, 3 önemli fay zonu içerisinde kalması ve geçmişte yaşanan depremler dikkate alınarak değerlendirme yapıldı. Gelecekte meydana gelebilecek olası depremlerin, 5 farklı bölgede oluşacağı ön görüldü. Aziziye İlçesine bağlı Selçuklu, Saltuklu, Gezköy OSB Mahalleleri ile Ilıca Mahallesinin büyük bir bölümü ise haritada mavi renkli (Önlem alınabilecek nitelikte sıvılaşma sorunlu alanlar) sınıfına girdi. Olası bir büyük depremde bu alan içerisinde kalan 5 kat ve üzeri yapılarda sıvılaşma ve zemin büyütmesine bağlı deformasyonlar görülmesi olası olduğu ifade edildi.
Deprem olasılıkları
Şehir merkezi ve çevresinde geçmişte meydana gelen deprem odak noktaları ve büyüklükleri kullanılarak yapılan analizde 6.0 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 73.1; 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 99.9; 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 100 ve ortalama tekrarlanma periyodu 8 yıl olarak belirlendi. 6.5 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 36.3; 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 89.5; 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 96.6 ve 100 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 98.9, ortalama tekrarlanma periyodu 22 yıl olarak belirlendi. 7.0 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde 76 olma olasılığı yüzde 14.4; 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 53.9; 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 68.7 ve 100 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 78.8, ortalama tekrarlanma periyodu 64 yıl olarak bulundu. 7.6 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 4.2; 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 19.3; 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 27.6 ve 100 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 35.0 ortalama tekrarlanma periyodu 233 yıl olarak belirlendi.
Petrol boru hattı etkilenebilir
Şehir merkezi ve çevresinde meydana gelebilecek olası bir depreme ait 2. bölge senaryosunda hizmet dışı kalabilecek kamu kurum binaları olmayacağı ifade edilirken, “Bu senaryoya göre depremden sonra hizmet vermesi sekteye uğrayabilecek herhangi bir kamu binası yoktur” dendi. Karayolları, su şebekeleri gibi diğer alt ve üst yapı tesisleri zarar görmeyeceği aktarıldı. Ancak BOTAŞ’a ait Bakü – Tiflis Ceyhan petrol boru hattında hizmeti engelleyici bazı arızalar beklendiği ön görüldü.
Yöneticiler duyarsız, kontrolsüz yapılaşma var
Raporda öncelikli afet tehlikelerine de yer verildi. Kentin deprem ilgili zayıf yönleri ve tehdit oluşturabilecek unsurları belirtildi. Buna göre, çalışılmakta olan fay yasasının halen yürürlüğe girmemesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının beklenenden yavaş ilerlemesi, tarım arazilerinin ve ayrıntılı jeolojik, jeoteknik etüt çalışması yapılmayan alanların yapılaşmaya açılması, toplumun afetlerle yaşama kültürünün yeterince kazanılmamış olması, yoğun göç hareketliliğinin kentleşmede denetimsiz yapılaşmaya yol açması, afet risk azaltma çalışmalarına yeterli önemin verilmemesi Erzurum’daki sorunlar olarak belirlendi.
Depremler gibi yer sarsıntısına neden olan olayların kütle hareketlerini de artırıcı rol oynayacağı raporda yer alırken, yerel yöneticilerin muhtemel kütle hareketlerine karşı yeterince duyarlı olmaması ve afet riskleri konusunda eğitim eksikliği olduğuna dikkat çekildi.
6 ilçede toplanma alanı yok
Raporda kentte 274 adet ( Park, Okul, Pazar Yeri, Açık Alan ), 1.330.590 m² acil toplanma alanı belirlendiği, ayrıca Karayazı, Pasinler, Pazaryolu, Şenkaya, Tekman, Uzundere ilçelerinde toplanma alanı bulunmadığı ifade edildi. Kentte 28 adet (1.774.795 m²) ise barınma alanı (Açık Alan) belirlendi.
Erzurum’da 2021 yılı verilerine göre 118 bin 900 konuttan 48 bin 57’sinin zorunlu deprem sigortası olduğu tespit edildi. Kaynak: Pusula