Erzurum Güncel- Aile Hekimliği Federasyonu (AHEF) tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Katılımlı Aile Hekimliği Kongresi, Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'nde gerçekleştirildi. Kongre açılışında Samsun Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Orhan Aydoğdu, aile hekimliğinin başladığı 2005 yılında bugüne veriler paylaştı.
'YAŞAM SÜRESİ 10 YIL ARTTI'
Dr. Orhan Aydoğdu, 2004 yılında Türkiye'de 8 bin 929 kızamık vakasının olduğunu, aile hekimliğinin ardından aşılama oranlarının yükseldiğini, 2010 yılında hiç kızamık vakası görülmediğini belirtti. Türkiye'de ortalama yaşam süresinin 2000 yılında 68 iken aile hekimliği uygulamasının yaygınlaşmasıyla 2016 yılında ortalama yaşam süresinin 78'e yükseldiğini kaydeden Dr. Aydoğdu, "Aşılama oranlarında Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika gibi ülkelerin önüne geçtik. Anne - bebek ölümleri azaldı, izlem sayıları arttı ve tarama programları uluslararası standartlara geldi" dedi.
SAĞLIK HABERCİLİĞİNDE UZMANLAŞMANIN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Kongre kapsamında düzenlenen medya panelinde ise Demirören Haber Ajansı sağlıkmuhabiri Buse Özel de sunum yaptı. Sağlık haberciliğinde uzmanlaşmanın önemine dikkati çeken Özel, sağlık haberlerinde etik ilkelere vurgu yaptı. Özel, sosyal medyanın zaman zaman dezenformasyona neden olabildiğini ve bu nedenle habercilerin hem hızlı hem doğru haberi vermek için mücadele ettiğini belirtti. Oturumda Anadolu Ajansıİstanbul Bölge Müdürü Hüseyin Altınalan, sozcu.com.tr sağlık editörü Eser Akgül ve haberturk.com sağlık editörü Demet Demirkır da birer konuşma yaptı.
'ÇOCUKLUK ÇAĞI AŞILAMALARINDA DÜNYADA 1'İNCİ SIRADAYIZ'
Kongrenin basın toplantısında konuşan AHEF Başkanı Dr. H. Şenol Atakan ise AHEF Kongresi'nin bu seneki temasının 'Sağlıklı Yaşayan, Sağlıklı Yaşlanan Türkiye' olduğunu belirtti. 2005 yılında pilot uygulamayla başlayan aile hekimliğinin 2010 yılında tüm ülkeyi kapsayacak hale geldiğine değinen Dr. Atakan, Aile hekimliği ile toplumda bebeklik ve çocukluk çağı aşılamalarında dünyada 1'inci sıraya çıkacak şekilde aşılama sağlandı. Koruyucu sağlık hizmetleri gelişti ve vatandaş uygulamayı kabullendi. Kamuda sağlık alanındaki en yüksek memnuniyet sıralamasında aile hekimliği en başta yer alıyor" diye konuştu.
Kongreye 700 aile hekimin katıldığı vurgulayan Dr. Atakan, sağlıkta şiddete de vurgu yaparak şunları söyledi:
"Aile Hekimliği sayesinde ülkemizde anne bebek ölümleri azalmış, aşılama oranları artmış, hasta takibi çok üst düzeye çıkartılmıştır. Ancak aradan geçen zamanda Aile hekimleri, aşırı iş yükü, hak kayıpları ve sağlıkta şiddet sebebiyle yıprandılar, tükendiler. Biz bu sorunlarımızı yetkililere büyük bir sesle aktarırken TBMM'den sağlıkta şiddeti azaltacak caydırıcı nitelikte bir yasa geçmesini istedik, aile hekimlerine asli işleri dışında yüklenen ek görevlerin alınmasını istedik, aile hekimlerinin hak kayıplarının telafi edilmesini istedik. Bunları Edirne'den Kars'a köyler dahil olmak üzere yurdun her noktasında görev yapan aile hekimleri adına istedik. Ancak geçen haftalarda TBMM'ne gelen yasa teklifi biz AHEF dahil olmak üzere, hiçbir meslek kuruluşunun fikri dahi alınmadan hazırlanmıştır ve açıkça söylüyorum bu yasa tasarısı büyük bir hayal kırıklığıdır."
'SAĞLIKTA ŞİDDET'
Yasanın 24. maddesinin sağlıkta şiddeti caydıracak içeriğe sahip olmadığını ifade eden Dr. H. Şenol Atakan, Görevi başında şiddete uğrayan hekime sadece karakola gitme ifaden iş yerinde alınsın denmektedir. Bu mudur sağlıkta şiddeti caydırmaya yönelik tedbir" dedi.
'HEKİM SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜ KALKIYOR'
Yasa teklifi ile artık bireylerin kendi aile hekimlerini seçme özgürlüğünün ortadan kalktığını vurgulayan Dr. Atakan, Yasanın bu hali ile geçmesi durumunda Sağlık Bakanlığı bireylerin isteği ya da onayı olmaksızın aile hekimini değiştirebilecek. Bu açıkça bireyin hekim seçme özgürlüğünün elinden alınmasıdır ve kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur" diye konuştu.