Akdağ: 650 kişiler!

Bakanlığın, 'performans' sistemine, bilimsel çalışma yapan, saatler süren ameliyatlara giren ve üstüne bir de ders veren akademisyen hekimler, bilimsel çalışmalara zarar vereceği için karşı çıkıyor.

Erzurum Güncel- Sağlık Bakanlığı ile akademisyen doktorlar arasındaki tam gün ‘savaşı’ sürerken, Sağlık Bakanlığı, üniversite hastanelerinin gerektiğinde Kamu Hastaneleri Birliği Kurumu’na devredilmesini öngören maddeden vazgeçti. Radikal olarak, ‘Tam Gün’ yasasında yer alan performans sistemiyle ilgili hem Bakan Akdağ’ı hem akademisyen doktorları temsilen Hacettepeli hekimleri dinleyerek sorunun farklı boyutlarına ışık tuttuk. Akdağ: 650 kişiler Öğlene kadar hastanede, öğleden sonra muayenehanede, akşam da özel hastanede çalışan hekimlerden tercih yapmalarını istediklerini belirten ve “Hepsi birden olmaz” diyen Akdağ, “Doktorlar performans ücretini arttırmak için muayenelere daha az zaman ayırıyor” eleştirilerinin doğru olmadığını vurguladı. Akdağ, Ankara Hastanesi’nde 2003’te 40 muayene odasında 40 asistanın 4 bin 800 hasta baktığını, 2011’de ise aynı hastanede 120 muayene odasında 120 asistan ve uzmanın 7 bin 500 hasta tedavi ettiğini anlattı. Akdağ, bir günde asistan başına hasta sayısının 120’den 50’ye düştüğüne dikkat çekti ve bunun da “hastaya ayrılan zaman azaldı” eleştirilerinin doğru olmadığını gösterdiğini savundu. Akdağ, muayenehane nedeniyle ‘tam gün’e direnen doktor sayısının 650 olduğunu belirtti. Üniversite hastanelerinde çalışan hekimler, öncelikle Sağlık Bakanlığı teşkilat Kanunu taslağındaki ‘Üniversite hastaneleri Kamuya devredilebilir’ maddesine karşı çıkıyordu. Sağlık Bakanlığı’nın önceki gün Resmi Gazete’de yayınlanan Kararnamesinde bu düzenleme yer almadı. Hekimlerin diğer önemli itiraz noktası performans uygulamasıyla ilgili. Sorun performans Hacettepe Üniversitesinden Prof. Haluk Özen, sorunun ‘tam gün’ değil, sağlıksız performans sistemi olduğunu söyledi. Gazetecilerle bir araya gelen Hacettepe Tıp Fakültesi’nden 40 akademisyen hekim itirazlarını şöyle getirdi: “ Bu sistemde, kamu hastanelerinde doktorlar tansiyon hapı yazarak, gereksiz ameliyatlar yaparak performans peşinde koşarken, bilimsel çalışma yapan, bir organ nakli ameliyatında saatlerce kalan, ders veren akademisyen hekimlerinin ‘performans gösteremediği’ sonucu çıkar. Akademik başarı performan kaygısı olmamalı. Hastalara anlatamayız Prof. Selçuk Dağdelen: Üniversite hastanelerindeki ameliyatların yüzde 50’si kalp, böbrek gibi ciddi ameliyatlar. Özel ve kamu hastanelerinde yağ bezesi alma, apandisit, safra kesesi ameliyatlarında patlama var. Bu, performans sisteminin eseridir. Prof. Cenk Yücel Bilen: Zekâ seviyemiz, performans gelirlerimizi getirecek adımlar için yeterli. O yüzden ‘Hastaları kurtarın’ diyoruz. Prof. Hakan Orer: Bakanlığın bakış açısıyla hareket edersek hasta insanlara kaç hastalığa tedavi bulduğunuzu anlatamazsınız. Prof. Osman Abbasoğlu: Bu sistemde 16 saat süren bir karaciğer nakliyle günde 4-5 tane yapılabilen apandisit ameliyatı bir tutuluyor. İthal doktora 'hastayla anlaşamaz' itirazı Resmi Gazete’de önceki gün yayımlanan ‘Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’yle kamu ve özel hastanelerde artık yabancı doktor, hemşire ve uzman istihdam edilmesinin önü resmen açıldı. Tıp dünyası uygulamadan memnun değil. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, “Bu kararname Türk hekim ve hemşiresinin emeğini ucuzlatmaktan başka bir anlama gelmiyor. Gerçek tedavi iletişimle başlar. Yabancı doktor ya da hemşireler iyi okullardan mezun olsalar da sağlık hizmetinin temeli öncelikle hastayla kurulan sözlü ilişkidir. Uygulama özel hastane ve sağlık kuruluşları için işletme maliyetini düşürecek ancak sağlık hizmet kalitesi de düşecek” derken, Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise “Hemşire ve doktor açığının, özkaynakların planlı bir şekilde kullanılarak kapatılmasından yanayız. Türk diline hâkim 00 bin doktor ve 400 bin hemşire nereden bulunacak merak ediyoruz” diye konuştu. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat da “Türk doktorlarıyla aynı kalitede bir istikrar sağlanırsa hizmet kalitesi de bozulmaz. Türk vatandaşının yabancı uyruklu doktorlara ilgi göstereceğini de pek sanmıyorum” dedi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, dün bazı televizyonlarda yaptığı açıklamada, “Çapa, Cerrahpaşa, Hacettepe gibi üniversitelerde öğrenim görmüş, diploma almış, uzman olmuş yabancı uyruklu insanlar var. Türkiye’de kaçak göçek idare etmeye çalışıyorlar. Bizim de doktor ihtiyacımız var. Millete hizmet etseler kötü mü olur” diye konuştu.Radikal

Eğitim Haberleri

Milli Eğitim Bakanı Tekin: İnandığımız eğitim anlayışının yolunu açmak istiyoruz
81 il arasından seçildi... Anadolu'nun önsözü Erzurum