'SU KUYUSU' YALANIYLA KANDIRDI
"17-25 Aralık sürecinden yaklaşık 1-2 ay kadar önce bir kişi, Necmettin Erbakan üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kanser tedavisi gören 80 yaşlarındaki annesinin iki evini 400 bin liraya sattığını, bunu da derneğe bağışlayacağını iletti. Bunun üzerine kadın ve oğlu ziyaret edildi. Birkaç gün sonra kadından 400 bin lirayı aldılar. Paranın akıbeti konusunda herhangi bir bilgim yoktur. Normal şartlarda paranın banka yoluyla dernek hesabına yatırılması ve dekontunun bağış yapana verilmesi gerekmektedir. Kadının oğlu sürekli derneği arayıp annesinin parayı Afrika ülkelerinde su kuyusu açılması ve oradaki insanların katarakt ameliyatı olması için bağışladığını, makbuz istediğini söylüyordu. Dernekte çalıştığım süre boyunca bu kişiye makbuz verilmedi."
BAĞIŞçILARI BöYLE KANDIRDILAR
"Katarakt ameliyatı için toplanan paralarla ameliyat yaptırılmıyor, bu paralar örgüt içinde farklı yerlerde kullanılıyordu. 2006'dan 2010'a kadar ameliyatı yapılmış Afrika ülkelerindeki hastaların arşivimizde bulunan fotoğraflarını çıkartarak bir kağıda basmamızı, altına da ameliyat olan şahsın adını, soyadını, uyruğunu ve bağışçının ismini yazmamız istendi. Arşivlerde bulunan göz ameliyatı fotoğraflarını ve internetten indirdiğimiz fotoğrafları kağıda basarak ameliyat olan şahsın ismi ve uyruğuyla ilgili herhangi bir isim yazıp, bu tür sahte evrakları bağışçılara, 'Verdiğiniz bağışla bu kişi ameliyat oldu' diyerek teslim ederdik. Düzenlenen sahte belgelerle yapılmış gibi gösterilen ameliyatlarla bağışçılar kandırılıyordu."
"çOK YOLSUZLUKLAR DöNüYOR
"Kuyu açtırma konusunda da çok yolsuzluklar dönüyordu. Açtırılmadığı halde açtırılmış gibi gösterilen kuyuların fotoğrafları çekilerek bağışçıya gösteriliyordu. Bir kuyuya çok defalar farklı bağışçının ismi yazdırılıp fotoğrafları çekilerek yeni yapılmış gibi bağışçıya gösteriliyordu. Bazı bağışçılar açtırmış olduğu kuyuyu görmek için o ülkeye gitmek isterse kuyudaki isim değiştirilerek bağışçının ismi yazılıyordu. Bağışçı da ismini görünce kuyunun bağışladığı parayla açıldığına inanıyordu. Daha önceden o ülkeye gidip kuyuların yerini bilen bağışçılar olursa söz konusu ülkeye gitmeden önce mecburen yeni bir kuyu açılıp bu kişiye gösterilmek zorunda kalınıyordu."
KURBANLAR DA KESİLMİYORDU