Erzurum Güncel- Türkiye, 2005 yılından itibaren spor organizasyonları ülkesi oldu âdeta. Organizasyonlar alınıp tesisler yapılıyor, tesisler yapıldıkça başka organizasyonlar alınıyor. Başarılı oldukça da daha başka organizasyonlar için âdeta Türkiye’ye ‘alın, siz yapın’ deniliyor. Artık ay geçmiyor ki ülkemize büyük bir organizasyon verilmesin. Mesela, son üç ay içerisinde Türkiye’ye 2013 Akdeniz Oyunları, 2013 FIFA 20 Yaşaltı Dünya Futbol Şampiyonası, 2014 Dünya Bayanlar Basketbol Şampiyonası ve 2012 THY Avrupa Ligi Dörtlü Finali verildi. Türkiye’nin spordaki bu gelişimini Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül ile konuştuk.-Son üç ayda dört tane daha önemli organizasyon Türkiye’ye verildi. İsterseniz Mersin ile başlayalım. 2013 Akdeniz Oyunları’nı adeta ‘alın, siz yapın’ deyip Mersin’e verdiler. Süreç nasıl gelişti?Biraz gerilere gitmek lazım. 2013 Akdeniz Oyunları iki yıl önce Yunanistan’a verilmişti. O zamanki genel müdürümüz Mehmet Atalay’dı. Biliyorsunuz, Akdeniz Oyunları Organizasyon Komitesi’nin başkanı Cezayirli: Amar Addadi… Dolayısıyla Arapların etkinliği çok fazla. Bir ülkeyi destekleme konusunda anlaşabilirlerse, o ülkenin kazanma şansı çok fazla. O dönemde Mehmet Atalay Bey oy istemek için Akdeniz’e kıyısı olan bütün Arap ülkelerini dolaştı ve hepsinden söz aldı. Biz zannettik ki Mersin yüzde 90 kazanacak. Yapılan oylama sonucunda Yunanistan’ın kazandığı açıklandı. Arap kardeşlerimizden müthiş bir gol yedik. Kısa bir süre önce Yunanistan, ekonomik kriz dolayısıyla yapamayacağını açıkladı. Oyunlara iki yıl gibi kısa bir süre kala organizasyon komitesi yeni ülke aramaya başladı. Libya, İspanya ve Türkiye talip oldu. Sonra Libya, ülkedeki olaylardan dolayı çekildi. Türkiye ve İspanya kaldı. Önceki gibi ciddi bir prezantasyon da yapmadık. Sadece ‘Biz bu oyunları istiyoruz’ dedik. Organizasyon Komitesi de toplanıp oyunların Türkiye’ye verildiğini açıkladı.-Süre oldukça kısa. Tesisler yetişecek mi?Şu anda görünen, 6 tane tesisi sıfırdan yapacağız. İki yıl önceki oylamada bize verselerdi çalışmaya çok daha erken başlayacaktık. Maalesef önümüzde iki yıl gibi kısa bir süre var. Ama biz yine de en güzel şekilde bu oyunları gerçekleştireceğiz. Sıfırdan yapacağımız tesislerden biri 25 bin kişilik stat olacak. Mevcut stada rötuş da yapılabilirdi. Ama sayın başbakanımız, artık Süper Lig’de temsil edilecek Mersin’e yeni stat yapılmasını istedi. Ayrıca 5 bin kişilik büyük bir spor salonu ile yüzme havuzu yapılacak. Biner kişilik spor salonları, tenis kortları yapılacak, atıcılık tesisleri yapılacak. Şu an çok yaklaştığı için Trabzon’daki 2011 Avrupa Gençlik Oyunları’na yükleniyoruz. Temmuzdan itibaren ağırlığı Mersin’e vereceğiz.-Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı CHP’li Mustafa Akaydın kazanınca kentteki stat ve salon projesi durdurulmuştu. Bu yüzden 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda Antalya’daki maçlar Kayseri’ye kaydırılmıştı. Aynı durum Mersin’de olur mu?Mersin’de böyle olacağını düşünmüyoruz. Tesisleri yapacağımız yerler, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne ait. Şunu da belirtmek lazım. Bugüne kadarki ilişkilerimizde sorun çıkaracak bir görüntü vermedi Sayın Macit Özcan (Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı).-Antalya’daki son durum ne?Sayın Mustafa Akaydın yüzünden kilitlendi, içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Tamamen kazan-kazan yöntemiyle yapılan bir iş vardı. Hem belediye kazanacaktı hem biz kazanacaktık hem de Antalya kazanacaktı ve kimsenin cebinden bir kuruş çıkmayacaktı. Müteahhit firmaya tanınan bazı avantajlar sayesinde sıfırdan stat ve salon yapmış olacaktık. Son yıllarda Antalya, sporun başkenti oldu. Çeşitli branşlarda Avrupa ve dünya şampiyonalarını isterken “Antalya’da olursa veririz” diyorlar. Dolayısıyla bu tesisler çok büyük katkı sağlayacaktı Türk sporuna. Ama belediye, anlaşılmaz bir tutumla bu işe engel oldu. Hatta başlamış işe engel oldu. Müteahhit firmanın ciddi zararı var. Bu firma ile Antalya Büyükşehir Belediyesi mahkemelik. Mahkeme sonuçlanmadan Antalya’nın sorunları kolay kolay çözüleceğe benzemiyor.-Türkiye’ye verilen son organizasyon, 2012 THY Avrupa Ligi Dörtlü Finali oldu. Bunu nasıl aldık?Rakip İngiltere’ydi. 2012 Londra Olimpiyatları öncesinde güzel bir organizasyonla reklamlarını yapmak istiyorlardı. Fakat başarıyla gerçekleştirdiğimiz organizasyonlar bizim en büyük referansımızdı. Ayrıca ligin ana sponsoru da Türk Hava Yolları (THY) olunca bize verdiler.-Peki, Formula 1, Türkiye’de kalacak mı? Formula 1’in patronu Bernie Ecclestone ile Türkiye Grand Prix’si sırasında bir görüşme yaptınız. Nasıl geçti? Şu ana kadar 13,5 milyon dolar veriyorduk. Bundan sonraki yarışlar için 26 milyon dolar isteniyor. Biz kendisine bu yarışın Türkiye’de kalmasını çok istediğimizi ilettik. O da takımların ve pilotların İstanbul Park’ı çok sevdiğini söyledi. Kendisinin de bunu çok istediğini ifade etti. Biz kendisine şunu söyledik: “13,5 milyon dolar ödemeye devam edelim. Seyirci hasılatı ve diğer gelirler de senin olsun. Bu da 20 milyon dolara filan tekabül ediyor. Böyle deyince seyirci az falan dedi. Ben de kendisine antrenman ve sıralama turları ile yarış için tribünlere gelenlerin 150 bini geçtiğini söyledim. İkna oldu gibi. Kendisiyle bir daha görüşeceğiz. Bir sürpriz olmazsa anlaşacağımızı, Türkiye’nin tanıtımına büyük katkıda bulunan bu yarışın İstanbul’da kalacağını düşünüyorum. -Başarıyla gerçekleştirilen organizasyonlardan biri de Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu. Turun yakın zamana kadar bir itibarı yoktu.Çok sıradan, basit bir turdu. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün de destekleriyle şu an dünyadaki en iyi turlar arasına yükseldi.-Süresinde, güzergâhında bir değişiklik olacak mı? Fransa Bisiklet Turu, 15 gün sürüyor biliyorsunuz.Süresini değiştirmeyi düşünmüyoruz, bir hafta olarak devam edecek. Ama güzergâhında zaman zaman değişiklik yapıyoruz. Bu sene de güzergâhlardan biri değişti. İşin doğrusu, satışa çıkarıyoruz. Satış derken yanlış anlaşılmasın. Bisikletçilerin geçtiği yerlerdeki belediye başkanları, kaymakamlar ve valiler, sporcuları ve diğer misafirleri en iyi biz ağırlayacağız, start ve finişleri en iyi biz organize edeceğiz, yolları en iyi biz yapacağız derse, ona göre zaman zaman değişiklikler yapıyoruz.-Tanıtımın yanında ne gibi katkıları var turun?Sporcu yetiştirmeye katkısı var. Yakın zamana kadar yol bisikletinde maalesef bir takımımız bile yoktu. Bu yıl iki takımımız (Konya Torku Şekerspor, Manisaspor) birden yarıştı. Bu da Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün parasal desteğiyle gerçekleşti.- Dünya ve Avrupa Bisiklet Birliği ile ilişkiler nasıl?İkisinin de başkanı geldi Türkiye’ye. İlişkilerimiz çok iyi. Geçen yıl Avrupa Bisiklet Birliği, genel kurulunu burada yaptı. İmzaladığımız anlaşmalar sayesinde bisikletçilerimiz, Avrupa Bisiklet Birliği’nin merkezinde eğitim görüyorlar olimpiyatlar için. -Organizasyonlar için ne diyorlar?Organizasyonlarımız hakkında kimse kötü bir şey söyleyemiyor. Herkes teşekkür ediyor. Bisiklet sporu açısından söyleyecek olursam, hayretler içerisindeler. Yakın zamana kadar Türkiye, yarışmalara bile katılmıyordu. Şimdi bütün yarışlarda varız ve olimpiyat elemelerine puan veren 6 yarışımız var. Kimse bunları bilmiyor. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu da kısa sürede nereden nereye getirdik? İlk önce inanamadılar. Kaliteyi görünce turun sınıfını mecburen yükseltmek zorunda kaldılar.-Organizasyonlar için büyük tesisler yapıyoruz ama bunların sonradan atıl kaldığı eleştirileri yapılıyor.Gelin birlikte en kısa zamanda hem İzmir’i hem de Erzurum’u gezelim, tesisler ne durumda bir bakalım. İzmir’de en büyük yatırımlarımız statlar, spor salonları, yüzme havuzu ve tenis kompleksiydi. Mesela tenis kortlarında yılda 10’un üzerinde yurt içi ve iki de uluslararası turnuva yapılıyor. Kortlar sürekli dolu. Orada yetişen çocuklar uluslararası alanda yavaş yavaş ses getirmeye başladı. Dolayısıyla atıl kalma diye bir şey söz konusu değil. O tesisler sayesinde sporcu çıkmaya başladı. Yine İzmir’deki 10 bin kişilik Halkapınar Spor Salonu’nda 2005 Üniversiad’dan bu yana çeşitli branşlarda çok sayıda Avrupa ve dünya şampiyonası düzenlendi. Bütün basket maçları orada oynanıyor. Dolayısıyla hiçbir tesisin boş kalması diye bir şey olamaz. Aynı durum Erzurum için de geçerli. Sporcular harıl harıl çalışıyor, saat bulamıyor. Mesela, isterseniz gidelim curling salonuna, buz pateni salonuna, buz hokeyi salonuna. Hiç habersiz teker teker gezelim. Hepsinin bütün saatleri dolu. Ayrıca, curlingde yaz kampını Erzurum’da yapmak için başvuruda bulunan 6 tane ülke var. Atlama kuleleri de dolu. Sırf küçük sporcularımızı yetiştirmesi için yurt dışından üç tane hoca getirdik. -Son birkaç ay içinde Türkiye’ye verilen organizasyonlardan biri de 2014 Bayanlar Dünya Basketbol Şampiyonası… Rakip de Avustralya idi.Evet, Avustralya ile yarıştık. Avustralya, iki kez olimpiyatlara ev sahipliği yapmış bir ülke. Melbourne, dünya spor başkenti seçilmiş bir şehir. Böyle bir şehre, böyle bir ülkeye karşı aldık bu organizasyonu. Ve çok açık ara aldık. Oylamanın her aşamasında vardım. Oylamadan önce kulis çalışmasına gittim Amerika’ya. All Star maçlarına 7 ülkenin temsilcisi gelmişti. Onlarla görüştük. İşi hep sıkı tuttuk. Prezantasyon sırasında Avustralyalı yetkili ‘Benim ülkem çok temiz’ gibi bir laf etti. Avustralyalıların bizi tanımadığını düşündüm, üzüldüm. Tabii delegeler buna itibar etmedi ve açık ara kazandık. -Bir oyla kaybettiğimiz 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası ile ilgili neler söylemek istersiniz?Açıkçası bir oyla kaybedip kaybetmediğimiz konusunda şüphelerim var. UEFA Başkanı Michel Platini’nin tezgâhına geldiğimizi düşünüyorum. Bence perde arkasında işi bitirdi, sonra da sembolik bir açıklama yaptı gibi geliyor bana. Tepki çekmemek için...-2020 Avrupa Şampiyonası’na aday olacak mıyız?Yüzde 99 aday olacağız. 2020 Olimpiyatları’na da yüzde 99 aday olacağız. Resmî olarak verilmiş bir kararımız yok. Bunlar, hükümet garantisi gerektiren çok ciddi organizasyonlar. Ancak başbakanımızla görüştükten ve onay aldıktan sonra aday olacağımız organizasyonlar.-Daha önce 4 kez aday olup kaybettik. Artık 2020 Olimpiyatları’nı almak için ne yapmak gerekiyor?Artık bu kez kaybetmemeliyiz. Adaylığımız, bir organizasyon firmasına birkaç yüz bin dolar verip bir kitapçık hazırlatıp Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyelerinin önüne atmak olmamalı. Ülke olarak ciddi hazırlanmamız lazım. Topyekûn hazırlık gerekiyor. Daha önceki adaylıklarımızda, İstanbul’da olimpiyatlar için kullanılacak, hazır bir tane tesis yoktu. Şu an Sinan Erdem Spor Salonu’ndan Abdi İpekçi’ye, Olimpiyat Stadı’ndan Türk Telekom Arena’ya kadar en az 10 tane tesis var. Eskiden Uluslararası Olimpiyat Komitesi sorduğunda "Hepsini yeni yapacağız" deniliyordu. Olimpiyatlarda kullanılacak 50 tane tesisi bir anda sıfırdan yapmak mantıklı değil, kolay da değil. Ama şimdi biz "50 tesisten 15’ini tamamladık" diyebiliriz rahatlıkla. Dolayısıyla şimdi daha avantajlıyız. Ayrıca tecrübelerimiz de var. Eskiden tesislerin yanı sıra organizasyonları da soruyorlardı. ‘Hangi büyük organizasyonları düzenlediniz?’ diyorlardı. Cevap verilemiyordu. Şimdi ise verecek cevabımız çok. İki kez, olimpiyatlardan sonraki en kalabalık spor organizasyonu olan Üniversiad (2005 İzmir Yaz Üniversiadı ve 2011 Erzurum Kış Üniversiadı) yaptık. 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası yine öyle. Ayrıca birçok branşta Avrupa ve dünya şampiyonaları düzenledik, düzenlemeye ve almaya devam ediyoruz. Yakın zamanda düzenleyeceğimiz büyük organizasyonlar; 2011 Dünya Güreş Şampiyonası, 2012 Dünya Salon Atletizm Şampiyonası, 2013 FIFA 20 Yaşaltı Dünya Futbol Şampiyonası, 2013 Akdeniz Oyunları ve 2014 Bayanlar Dünya Basketbol Şampiyonası. Dolayısıyla içimiz rahat. İnşallah bunlara olimpiyatları da ekleyeceğiz. Çünkü her organizasyon, her tesis bizi olimpiyatlara biraz daha yaklaştırıyor.-Tesisleşmeyle ilgili çalışmalar nasıl?Şu an 80 civarında spor tesisinin yapımı sürüyor. Bunlar içinde çok sayıda A sınıfı tesis var. Bunlardan biri İstanbul’daki atletizm salonu. Bittiğinde 2012 Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak. Yine Trabzon ve Diyarbakır’a 7 bin 500 kişilik spor salonları yapıyoruz. Kimse bunları bilmiyor. Göreve geldiğimizde Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nün bütçesi 70 milyon TL idi. Şu an 1 milyar lira civarında. Bunlar hep federasyonların faaliyetlerine, tesislere gidiyor. Tesisler arttıkça sporcu artıyor, sporcu arttıkça faaliyetler artıyor, faaliyetler arttıkça da başarı artıyor. Şu an birçok branşta alttan çok kaliteli sporcuların geldiğini, sporumuzun geleceğinin çok parlak olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.-2012 Londra Olimpiyatları da yaklaşıyor bir taraftan. Hedef nedir Londra için?Madalya sayısı vermek istemiyorum ama sloganımız şu: En fazla dal, en fazla katılım, en fazla madalya… Bunu gerçekleştireceğimizi düşünüyorum. İdeallerimden biri, Türkiye’nin ilk kez olimpiyatlarda bir takımla temsil edilmesi. 28 dal var. En fazla 12’sinde olabilmişiz. Ama bunların içinde takım olarak mücadele edilen dallar yok. Şu an Erkek Basketbol Millî Takımı, Bayan Hentbol Millî Takımı, Bayan Voleybol Millî Takımı, hatta Sutopu Millî Takımı gidebilecek durumda. Bir takım demek, en az 20 sporcu demek. Bir takım götürdüğün zaman, olimpiyattaki sporcu sayın da artıyor. Bunu çok önemsiyorum ben. İnşallah en az bir takımımız Londra’da olacak. YAPTIĞIMIZ VE YAPACAĞIMIZ BAZI BÜYÜK ORGANİZASYONLARFormula 1, Moto GP, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, Dünya Ralli Şampiyonası, 2005 Üniversiad Yaz Oyunları (İzmir), 2005 Şampiyonlar Ligi finali (İstanbul), 2005 Avrupa Atletizm Atmalar Şampiyonası (Mersin), 2005 Avrupa Motokros Şampiyonası (İstanbul), 1. Karadeniz Oyunları (2007, Trabzon), 2007 Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası (İzmir), 2007 Avrupa Dağ Bisikleti Şampiyonası (Kapadokya), 2009 UEFA Kupası finali (İstanbul), 2009 Dünya Bilardo Şampiyonası (Kastamonu), 2009 Dünya Eskrim Şampiyonası (Antalya), 2009 Dünya Motokros Şampiyonası (İstanbul), 2009 Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası (İzmir), 2009 Avrupa Büyükler Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası (İstanbul), 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası (İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri), 2010 Dünya Halter Şampiyonası (Antalya), 2011 Üniversiad Kış Oyunları (Erzurum), 2011 Avrupa Judo Şampiyonası (İstanbul), 2011 Dünya Güreş Şampiyonası (İstanbul), 2011 WTA Dünya Tenis Turnuvası (İstanbul), 2012 Dünya Salon Atletizm Şampiyonası (İstanbul), 2012 Dünya Golf Şampiyonası (Antalya), 2012 Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası (İstanbul), 2012 WTA Dünya Tenis Turnuvası (İstanbul), 2012 THY Avrupa Ligi Dörtlü Finali (İstanbul), 2013 Akdeniz Oyunları (Mersin), 2013 FIFA 20 Yaşaltı Dünya Futbol Şampiyonası, 2014 FIBA Dünya Bayanlar Basketbol Şampiyonası. 16.05.2011 NACİ YEDİGÜN Aksiyon