Alperen Ocaklarını karıştıran rezalet

Elazığ Alperen Ocakları Üyesi 17 yaşındaki F. Y., Alperen Ocakları eski başkanı Ekrem Yavuzhan Öztürk ve birçok ocak üyesi hakkında şikayetçi oldu. F.Y., Ocak üyesi 24 yaşındaki gençle cinsel ilişkiye girdiğini, ...

Erzurum Güncel- Elazığ Alperen Ocakları Üyesi 17 yaşındaki F. Y., Alperen Ocakları eski başkanı Ekrem Yavuzhan Öztürk ve birçok ocak üyesi hakkında şikayetçi oldu. F.Y., Ocak üyesi 24 yaşındaki gençle cinsel ilişkiye girdiğini, bunu öğrenen başkan ve yanındakilerin kendisini bıçakla tehdit edip dövdüklerini ve başka birine tuzak kurdurttuklarını iddia etti. F.Y., "Ben ellerimi kalorifer borusuna iple bağlayarak benimle bu şekilde ilişkiye girmesini istedim o sırada ocaktakiler içeriye girdi" dedi

Cinsel istismara uğrayan F.Y, eski başkan Öztürk ve beraberindeki isimlerden; darp, tehdit, gasp ve zorla alıkoyma suçlarından davacı ve şikayetçi olarak Çocuk Şube Müdürlüğü'ne bir ifade verdi.

'KENDİ İSTEĞİMLE ORAL SEKS YAPTIM, ÖĞRENİNCE DÖVDÜLER'

Ocak üyesi 24 yaşındaki Abdurrahman Komi isimli kişiyle kendi isteğiyle bir cinsel ilişki yaşadığını belirten F.Y, "Aramızda bir süre sohbet ettikten sonra birlikte Akar Otel’in teras katına çıktık ve burada kendi isteğim ile zorlama olmadan kendisine oral seks yaptım. Bunu ücret karşılığı yapmadım ve bu olay bir daha olmadı" dedi.

F.Y, "Bu olayı ocaktakilerin yaklaşık 3 gün önce öğrendiklerini öğrendim" diye belirtirken, "Ben odaya girince Ekrem Yavuzhan Öztürk benden telefonumu alarak benim mesajlarıma bakmaya başladı ve daha önce Abdurrahman ile aramızda geçen mesajları okudu, benim telefonum hala bu şahısta bulunmaktadır ve bana ‘p.ç, şerefsiz, karaktersiz, i.ne’ diyerek hakaret etti ve ‘seni her türlü kullanırım, babana söylerim, ailene söylerim, hayatını karartırım" dediğini iddia etti.

"YA BENİMLE İLİŞKİYE GİRERSİN YA DA SENİ BIÇAKLARIM"

"Daha sonra Ekrem Yavuzhan Öztürk bana bir tokat atarak odadan dışarı çıktı. Hasan Can benim, kafama yüzüme yumruk ve tokat atmaya, bacaklarıma tekme atmaya başladı ve o da odadan çıktı. Medet ve Gökhan Şanik ile odada yalnız kaldık ve konuşmaya başladık. Kendileri ile anlaşmaya çalıştım ve suçlu olmadığımı söyledim. Her ikisi de ayağa kalkarak bana vurmaya başladılar. Kafamı duvara vurdular, yumruk ve tokat attılar ve tekmelediler" diyen F.Y, "Medet ayağından çıkardığı çorabı benim ağzıma soktu ve Medet ve Gökhan beni tekrar dövmeye dövmeye ve kemerle beni darp etmeye devam ettiler" diye ifade etti.

"Gökhan ve Ekrem bana abdest alıp tövbe namazı kılacaksın dediler ve bana abdest aldırdılar. Beni namaz kıldırmak için tekrar odaya aldıklarında Gökhan üzerinde bulunan gömleği çıkarttı ve bana ‘ya benimle ilişkiye girersin ya da seni bıçaklarım’ dedi" diye ifade eden F. Y., "Ben ikisini de kabul etmedim. Bu sırada yanımızda soyismini bilmediğim Şemsettin isimli şahıs da vardı. Gökhan bu sırada Şemsettin isimli şahsa bıçağı çıkarmasını söyledi. Şemsettin bana bıçak batıracağı esnada ben dayak yemeyi kabul ettim" dedi.

F.Y., ifadesinde kendi isteğiyle ilişkiye girdiği Abdurrahman Komi'nin de ocak üyeleri tarafından dövüldüğünü belirtti.

"KALORİFER BORUSUNA İPLE BAĞLAYARAK BENİMLE BU ŞEKİLDE İLİŞKİYE GİRMESİNİ İSTEDİM"

3 Kasım günü ifade veren F.Y, ifadesinde, Mustafa Taşkıran isimli işadamına Ekrem Yavuzhan Öztürk'ün zorlamasıyla tuzak kurduklarını da aktarırken, Ekrem Yavuzhan Öztürk'ün Taşkıran'ın çok zengin olduğunu söylediğini de iddia etti.

Taşkıran ile, "aynı kafede buluşarak sohbet etmeye, şahsın güvenini kazanmaya başladım" diye belirten F.Y., kurguladıkları planı şu şekilde anlattı:

"Bu şahıs ile çarşı merkezinde buluştuk ve daha önceden planlayarak ayarladığımız eve şahsı götürdüm. Bu şahıs ile evin içinde bir odaya geçtik ve beni soymasını istedim. Kıyafetlerimi ve kendi kıyafetlerini çıkartmasını istedim. Mustafa Taşkın isimli şahıs da benim dediklerimi yaparak beni soydu ve kendisi de soyundu. Ben ellerimi kalorifer borusuna iple bağlayarak benimle bu şekilde ilişkiye girmesini istedim. Bu sırada odaya Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik, Hasan Can Baygeldi, Çağatay, Zülfü ve Atçı geldiler. Beni ve Mustafa Taşkın isimli şahsı darp etmeye başladılar, bu sırada dışarıdan Berkay Özdemir isimli şahıs da geldi. Şahıslar odaya girince Atçı lakaplı şahısta ve soyismini bilmediğim Zülfü isimli şahısların ellerinde silah vardı. Taşkın isimli şahsa kendilerinin polis olduklarını söylediler. "

İfadesinde olayı anlatan F.Y., Mustafa Taşkıran'ın ocak üyeleri tarafından darp edildiğini de belirtirken, "Berkay Özdemir isimli şahsın elinde bıçak, Hasan Can’ın elinde jop, Çağatay’ın elinde ip ve Gökhan’ın elinde içerisinde çamaşır suyu olan iğneli şırınga bulunuyordu. Ben ve Ekrem evden çıktık. Bu sırada evde kalan şahıslar Mustafa Taşkın isimli şahsı darp etmeye devam ettiler ve şahıstan para istediler. Ben bundan sonra olanları şahısların konuşmalarından duydum. Bu sırada Ekrem bana Mustafa Taşkın ait Ziraat Bankası kredi kartını ve şifresini verdi ve hesabı kontrol etmemi söyledi. Ben de saat 14.40-15.00 sıralarında İzzetpaşa Camisi’nin yan tarafından bulunan Ziraat Bankası bankamatiğine gittim, kontrol ettiğimde hesapta 10 TL para olduğunu gördüm. Bu parayı çekerek Ekrem’e 1 paket sigara aldım. Ekrek ve diğer şahıslar bu sırada şahsın üzerini ararken bir banka dekontu bulmuşlar ve şahsın hesabından bir gün önce 950 milyar lira para çekildiğini anlamışlar. Mustafa Taşkın isimli şahıs şu an 5 Bin TL nakit para verebileceğini söylemiş, adamı serbest bıraktılar ve para getirmesi için kuyumcuya yolladılar. Adam kuyumcudan para alıp tekrar eve geldi. Şahıslar adamdan parayı aldılar ve Alperen Ocakları’na geçtiler" diye ifade etti.

"Ekrem Yavuzhan Öztürk adamı bıraktıkları için diğer şahıslara kızdı ve ardından 5 Bin TL parayı aralarında paylaştırmaya başladı. Ekrem bu paradan yaklaşık 2500 TL aldı ve ben de kendisinden 500 TL kadar para aldım" diyen F.Y, "Daha sonra yaklaşık 1 hafta kadar sonra Mustafa Taşkın isimli şahsın Ekrem’i arayarak sizi polise şikayet edeceğim diyerek telefonu kapattığını öğrendim. Ayrıca Ekrem bana eğer bu olay duyulursa ve beni polis yakalarsa kendilerinin isimlerini vermemem konusunda beni tehdit etti" diye belirtti.

3 Kasım günü ifade veren F.Y.,'nin şikayetçi olduğu isimlerin gözaltına alındığı ve daha sonra ise serbest bırakıldığı aktarıldı. Mustafa Taşkıran'ın şikayeti üzerine dün gece aynı isimlerin tekrardan gözaltına alındığı ve savcılığın karşısına tekrardan çıktıkları belirtildi.

SORUŞTURMAYI DOĞRULADILAR

Öte yandan, Alperen Ocakları kaynakları ise, soruşturmayı doğruladı. Kaynaklar, ancak sürecin yargı aşamasında olduğunu ve konuşamayacaklarını belirttiler.

"02.11.2018 günü saat 17.40 sıralarında beni Ekrem Yavuzhan Öztürk isimli Alperen Ocakları’nın eski başkanı olarak bildiğim şahıs beni telefon ile aradı ve beni Alperen Ocakları’na çağırdı. Ben de yanımda bulunan arkadaşım Eray Zordağ ile birlikte Alperen Ocakları’na gittim. Beni ne için ocağa çağırdığını tahmin ediyordum. Daha önce yaşamış olduğum bir olay ile ilgili beni döveceğini tahmin ediyordum. Çünkü bundan yaklaşık 2 ay önce yine Alperen Ocakları’na mensup olan 24 yaşındaki Abdurrahman KOMİ isimli şahıs ile Hürriyet Caddesinde bulunan Akar Otel’de aramızda cinsel ilişki olmuştu. Ben Abdurrahman ile ocakta tanışmıştım. Bu şahıs daha önce Akar Otel’de çalışıyordu. Olay günü ben Akar Otel’in önünden geçerken kendisini görmüştüm. Aramızda bir süre sohbet ettikten sonra birlikte Akar Otel’in teras katına çıktık ve burada kendi isteğim ile zorlama olmadan kendisine oral seks yaptım. Bunu ücret karşılığı yapmadım ve bu olay bir daha olmadı. Bu olayı ocaktakilerin yaklaşık 3 gün önce öğrendiklerini öğrendim. Bugün sat 18.00 sıralarında Alperen Ocakları’na girince Ekrem Yavuzhan Öztürk beni bir odaya çağırdı. Eray da bu sırada başka bir odada oturuyordu. Ben odaya girince Ekrem Yavuzhan Öztürk benden telefonumu alarak benim mesajlarıma bakmaya başladı ve daha önce Abdurrahman ile aramızda geçen mesajları okudu, benim telefonum hala bu şahısta bulunmaktadır ve bana ‘p.ç, şerefsiz, karaktersiz, i.ne’ diyerek hakaret etti ve ‘seni her türlü kullanırım, babana söylerim, ailene söylerim, hayatını karartırım, Gökhan buraya gelecek’ şeklinde tehdit etti. Daha sonra odaya ocak mensubu olan Gökhan Şanik, soyismini bilmediğim Medet isimli şahıs, Hasan Can Baygeldi isimli şahıslar geldiler. Daha sonra Ekrem Yavuzhan Öztürk bana bir tokat atarak odadan dışarı çıktı. Hasan Can benim, kafama yüzüme yumruk ve tokat atmaya, bacaklarıma tekme atmaya başladı ve o da odadan çıktı. Medet ve Gökhan Şanik ile odada yalnız kaldık ve konuşmaya başladık. Kendileri ile anlaşmaya çalıştım ve suçlu olmadığımı söyledim. Her ikisi de ayağa kalkarak bana vurmaya başladılar. Kafamı duvara vurdular, yumruk ve tokat attılar ve tekmelediler. Beni darp ettikleri esnada ellerinden kurtuldum ve odadan çıktım ve balkona kaçtım. Gökhan da peşimden gelerek bana ‘seni aşağı atacağım’ dedi. Kolumdan tutarak içeri çekti ve beni tekrar aynı odaya soktu. Medet ayağından çıkardığı çorabı benim ağzıma soktu ve Medet ve Gökhan beni tekrar dövmeye dövmeye ve kemerle beni darp etmeye devam ettiler. Ben tekrar bir fırsat bulup odadan kaçtım ve lavaboya gittim. Gökhan bana seni iki gün içeride tutup sonra da vururuz dedi. Beni darp ettik. Beni darp ederlerken arkadaşım Eray’ı da telefonunu elinden zorla alıp içeride kilitli odada zorla tuttuklarını öğrendim. Daha sonra tuvaletin camını kırarak içeri girmeye çalıştılar. Bu sırada Gökhan bilardo sopası ve kalın bir sopa getirdi. Sopalarla bana vurmaya başlayınca ben de elindeki sopayı alıp lavaboya doğru attım. Daha sonra kırık cam parçalarından birini elime alıp kendime zarar vermeye başladım ve koluma iki defa çizik attım. Gökhan ve Ekrem bana abdest alıp tövbe namazı kılacaksın dediler ve bana abdest aldırdılar. Beni namaz kıldırmak için tekrar odaya aldıklarında Gökhan üzerinde bulunan gömleği çıkarttı ve bana ‘ya benimle ilişkiye girersin ya da seni bıçaklarım’ dedi. Ben ikisini de kabul etmedim. Bu sırada yanımızda soyismini bilmediğim Şemsettin isimli şahıs da vardı. Gökhan bu sırada Şemsettin isimli şahsa bıçağı çıkarmasını söyledi. Şemsettin bana bıçak batıracağı esnada ben dayak yemeyi kabul ettim. Şemsettin elindeki bıçağı Metehan Küçükdağ isimli şahsa vererek bana saldırdı ve yumruk atmaya ve tekme atmaya başladı. Bu sırada Gökhan, Şemsettin, Metehan ve bana saldırdı ve yumruk atmaya ve tekme atmaya başladı. Bu sırada Gökhan, Şemsettin, Metehan ve Mertkan Cebeci isimli şahıslar beni darp ederken Ekrem de onlara vurun vurun diye bağırıyordu. Ben bu esnada odanın camını kırarak kendimi dışarı attım ve binadan kaçmaya başladım. Dışarı çıkarken beni darp eden şahıslarda peşimden geldiler. Ben binanın karşısında bulunan bir kahvehaneye sığındım ve yardım istedim. Bu sırada beni darp eden şahıslar sokaktan yukarı doğru yürümeye başladılar. Eray isimli arkadaşımı dışarıda gördüm. Bu esnada çevredekiler ambulansı ve polisi aramışlar, olay yerine gelen ambulans ile beni şehir hastanesine götürdüler ve burada gerekli tedavim yapıldı. Ben daha önce aramızda ilişki olan Abdurrahman Komi’nin darp edilmesi olayını da anlatmak istiyorum. 01.11.2018 günü saat 19.00 sıralarında ocak mensubu Muhammed Hanifi Deringöl isimli şahıs telefonla arayarak beni ocağa çağırdı. Ben ocağa gidince kendisiyle bir odada konuştuk. Bana Abdurrahman ile ilgili düşünceleri olduğunu, Abdurrahman’ın erkeklere karşı ilgisi olduğunu, beni kullanarak Abdurrahman’ı ocağa çağıracaklarını söylediler. Daha sonra Abdurrahman Komi’yi ocağa çağırırlar ve beni kendisiyle yüzleştirerek aramızda geçen ilişkiyi anlattırdılar. Daha sonra odada bulunan ocak başkanı olan Cemal Sertdemir, Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik ve beni darp ettiğini beyan ettiğim diğer tüm şahıslar Abdurrahman Komi’yi darp etmeye başladılar. Darp ettikleri esnada ocak başkanı Cemal Serdemir cebinden iki tane bıçak çıkarttı, bu bıçaklardan biri çakı şeklinde diğeri daha büyük bir bıçaktı. Diğer şahıslar ocak başkanının elinden bıçağı aldılar. Abdurrahman’ı bıçaklayıp bıçaklamadıklarını görmedim, sadece darp ettiklerini gördüm. Ben daha sonra odadan çıktım ve beni ocaktan gönderdiler. Ben de daha sonra eve gittim.

Ben bu anlattığım olaylar dışında başka bir olay daha anlatmak istiyorum. Yaklaşık 1 ay kadar önce Ekrem Yavuzhan Öztürk beni telefonla arayarak ocağa çağırdı. Ben de görüşmek için yanına gittim. Bana bir planı olduğunu söyledi. Bana soyismi Taşkın olan 55 yaşlarında bir şahıstan bahsetti, ancak ismini söylemedi. Bana bu adamın çok zengin olduğunu, bu adamdan 2-3 trilyon para almak istediğini ve bu iş için bana ihtiyacı olduğunu söyledi, ben de kabul ettim ve plan yapmaya başladık. Bu planın içinde ben, Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik, Hasan Can Baygeldi, Berkay Özdemir, soyismini bilmediğim Çağatay isimli şahıs ve Atcı lakaplı şahıslar bulunuyordu. Beni soyismi Taşkın isimli şahıs ile tanışmam için Park 23 karşısında bulunan Kahvem isimli bir kafeye yolladılar. Bu şahsın adını Mustafa Taşkın olarak hatırlıyorum. Ancak tam emin değilim. Oraya gidince Gökhan ve ben bir masaya oturduk. Atcı lakaplı şahıs bize Mustafa Taşkın isimli şahsı gösterdi ve adamın yanına oturdu. Biz de bu şahsı görebileceğimiz bir masaya oturduk. Daha sonra Mustafa Taşkın isimli şahıs bizi masasına davet etti. Masada ben, Gökhan, Atçı ve Mustafa Taşkın isimli şahıs vardı. Bu sırada Gökhan lavaboya gitmek için masadan kalktı, Atçı da telefon ile konuşmak için masadan kalktı. Ben ve Mustafa Taşkın masada kaldık ve konuşmaya başladık. Bu şahıs benden telefon numaramı istedi, ben kendisine telefon kullanmadığımı söyledim. Şahıs bana o zaman ben sana numaramı vereyim sen beni ara dedi. Bu sırada Mustafa Taşkın benim bacağımı eliyle okşuyordu. Aradan iki gün sonra tekrar ocakta toplandık ve Mustafa Taşkın isimli şahsı aradım ve tekrar aynı yerde buluşma kararı aldık. Daha sonra aynı şahıslar ile kafeye gittik. Ancak yanımda bulunanlar beni uzaktan takip etmeye başladılar. Ben Mustafa Taşkın isimli şahıs ile masada oturmaya başladım. Yaklaşık yarım saat oturduktan sonra tekrar çarşı merkezine gittim. Akşam tekrar ocakta buluştuk ve plan yapmaya devam ettik. Ekrem Yavuzhan Öztürk benden adam ile bilgi almamı söyledi ve ertesi gün bu şahıs ile tekrar aynı kafede buluştuk.

Bana bu şahsın zengin olduğunu, tarlaları ve arabaları olduğundan bahsetti ve bu konuşmadan sonra üç gün boyunca her gün bu şahıs ile aynı kafede buluşarak sohbet etmeye, şahsın güvenini kazanmaya başladım. Şahsın Ali isminde Elazığ Anadolu Lisesi’ne giden bir oğlu olduğunu öğrendim. Bu şahıs bana birkaç gün sonra benim evime gelme teklifinde bulundu ve ben de kabul ettim. Bu olay da yaptığımız planın bir parçasıydı. Bu şahıs ile çarşı merkezinde buluştuk ve daha önceden planlayarak ayarladığımız eve şahsı götürdüm. Bu şahıs ile evin içinde bir odaya geçtik ve beni soymasını istedim. Kıyafetlerimi ve kendi kıyafetlerini çıkartmasını istedim. Mustafa Taşkın isimli şahıs da benim dediklerimi yaparak beni soydu ve kendisi de soyundu. Ben ellerimi kalorifer borusuna iple bağlayarak benimle bu şekilde ilişkiye girmesini istedim. Bu sırada odaya Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik, Hasan Can Baygeldi, Çağatay, Zülfü ve Atçı geldiler. Beni ve Mustafa Taşkın isimli şahsı darp etmeye başladılar, bu sırada dışarıdan Berkay Özdemir isimli şahıs da geldi. Şahıslar odaya girince Atçı lakaplı şahısta ve soyismini bilmediğim Zülfü isimli şahısların ellerinde silah vardı. Taşkın isimli şahsa kendilerinin polis olduklarını söylediler. Berkay Özdemir isimli şahsın elinde bıçak, Hasan Can’ın elinde jop, Çağatay’ın elinde ip ve Gökhan’ın elinde içerisinde çamaşır suyu olan iğneli şırınga bulunuyordu. Ben ve Ekrem evden çıktık. Bu sırada evde kalan şahıslar Mustafa Taşkın isimli şahsı darp etmeye devam ettiler ve şahıstan para istediler. Ben bundan sonra olanları şahısların konuşmalarından duydum. Bu sırada Ekrem bana Mustafa Taşkın ait Ziraat Bankası kredi kartını ve şifresini verdi ve hesabı kontrol etmemi söyledi. Ben de saat 14.40-15.00 sıralarında İzzetpaşa Camisi’nin yan tarafından bulunan Ziraat Bankası bankamatiğine gittim, kontrol ettiğimde hesapta 10 TL para olduğunu gördüm. Bu parayı çekerek Ekrem’e 1 paket sigara aldım. Ekrek ve diğer şahıslar bu sırada şahsın üzerini ararken bir banka dekontu bulmuşlar ve şahsın hesabından bir gün önce 950 milyar lira para çekildiğini anlamışlar. Mustafa Taşkın isimli şahıs şu an 5 Bin TL nakit para verebileceğini söylemiş, adamı serbest bıraktılar ve para getirmesi için kuyumcuya yolladılar. Adam kuyumcudan para alıp tekrar eve geldi. Şahıslar adamdan parayı aldılar ve Alperen Ocakları’na geçtiler. Ekrem Yavuzhan Öztürk adamı bıraktıkları için diğer şahıslara kızdı ve ardından 5 Bin TL parayı aralarında paylaştırmaya başladı. Ekrem bu paradan yaklaşık 2500 TL aldı ve ben de kendisinden 500 TL kadar para aldım. Daha sonra yaklaşık 1 hafta kadar sonra Mustafa Taşkın isimli şahsın Ekrem’i arayarak sizi polise şikayet edeceğim diyerek telefonu kapattığını öğrendim. Ayrıca Ekrem bana eğer bu olay duyulursa ve beni polis yakalarsa kendilerinin isimlerini vermemem konusunda beni tehdit etti. Ekrem bana daha sonra tekrar Mustafa Taşkın’ı arayıp yine bir plan yapıp para almayı teklif etti ancak ben kendisinden korktuğum için şahsı aradığımı söyledim ancak Mustafa Taşkın’ı bir daha aramadım.

Beni darp ve tehdit eden, telefonumu gasp eden ve beni zorla alıkoyan Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik, Hasan Can Baygeldi, Mertkan Cebeci, Metehan Küçükdağ isimli şahıslardan ve soy isimlerini bilmediğim Şemsettin ve Medet isimli şahıslardan davacı ve şikayetçiyim. Ben bu şahısların hiçbirinin açık adresini bilmiyorum. Hasan Can ve Ekrem’in Çaydaçıra Mahallesinde oturduklarını biliyorum. Telefonumda hepsinin telefon numarası kayıtlıdır ancak telefonum kendilerinde olduğu için numaralarını şu an veremiyorum. İfadem sonrası aileme teslim edilmek istiyorum”
*

Asayiş Haberleri