Erzurum Güncel- Balkondan düşerek hayatını kaybeden Erzurumlu sanatçı Hüseyin Altın'ın cenazesi toprağa verildi. Alibeyköy Cemevi'nde düzenlenen cenaze töreninde, Altın'ın eşi Dilber, kızı Hilal, oğulları Armağan ve Cem Altın ile diğer yakınları taziyeleri kabul etti.Sanatcı Altın'ın cenazesine hiçbir Erzurumlu sanatçının katılmaması dikkatlerden kaçmadı. HÜSEYİN ALTIN’IN HAYATIHüseyin Altın 1 Nisan 1958 senesinde Erzurum'un Tekman ilçesinde dünyaya gelmiştir. Fakir ama mütevazı bir ailenin ortanca çocuğu olan Hüseyin Altın, 30 yıllık sanat hayatının dışında, çok çileli bir aile serüveni ile de daha küçük yaşlarda karşı karşıya gelmiştir. Küçük yaşlarda Erzurum’da çay bahçelerinde güzel sesini duyurmaya başlayan ve özel gecelerde sahneye ilk adımlarını atan sanatçı, ablasının ısrarı üzerine İstanbul’a gelmiş, kısa zamanda sesinin güzelliği ile kendini Unkapanı’nda bulmuş ve Türkiye’nin ilk çocuk sanatçısı olarak profesyonel yaşamına başlamıştır.Sesinin ve yorum gücünün yapımcılar tarafından fark edilmesi ile kendisine ait hayran kitlesi onu kısa zamanda zirveye çıkarır. Gündüzleri her çocuk gibi öğrenim için okulda, Akşamları ise Gazinoda çalışmaktadır.Fakat şanssızlıklar ve Ailevi sorunları yüzünden bir çok zorluğa göğüs germek zorunda kalmıştır. Bu arada yakınları ve yapımcılar Hüseyin Altın sayesinde büyük meblalar kazanmışlar,fakat bunun sanatçıya hiçbir faydası olmamıştır. İlk 45’lik plağını 1972 yılında Maziya Gömdüm Seni ve Bana El Oldun isimli 2 şarkıyı yorumlayan Sanatçı, efendiliği , sanatçı duruşu ile kendini ispatlamış bunun yanında kendisine ait fanatik hayran kitleler oluşturmaya başlamıştır bile.Sanatçı 1975 yılında yine 2 parçadan oluşan Evren Plak aracılığı ile Beterin Beteri Var,Deli Gibi Sevdim ve Aşkın Bende Saklı isim 3 Adet 45’lik daha çıkarmıştır.Sanatçı 1976 yılında başka bir firmayla anlaşarak (Grafson Plak) Bizi Sarhoş Görüyorlar,İçiyorsam Sebebi Var 45’liklerininyanı sıra 12 parçadan oluşan Tatlı Azap Albümünü çıkarmıştır.Sanatçı 1982 yılına kadar yine bu firmayla devam etmiş, Bıktım Artık Yaşamaktan,Anlatayım Derdimi,İsyan Neye Yarar isimli 3 adet 45’lik ve Sabahsız Geceler,Bahtı Karalı,Gurbet Yolu ve Divane Longplaylerini çıkarmış ve şöhret basamaklarını birer birer tırmanmıştır.Ünlü sanatçı yine o yıllarda kazandığı şöhretin etkisiyle sinema filmlerinde de boy göstermeye başlamış ve Hor Görme Garibi,Bahtı Karalı,Aşk Sürgünü,Dertlerin Sahibi,Gecelerin Adamı ve Kadersizler isimli filmlerde başrol oynamıştır.Daha sonraki yıllarda firma değiştiren sanatçı Odepsifono ve Güneş Plaktan ardı ardına bomba etkisi yapan albümlerini çıkarmış ve şöhretinin doruk noktasına ulaşmıştır.Özellikle Gecelerin Adamı,Zamanında,Sevda Durağım,Bahar Yeli,Hasret Akşamları ve Dargınım Albümleri piyasayı kasıp kavurmuştur.Sanatçının Albümleri artık yüzbinlerce satmaktadır. Özellikle Dargınım Albümü bugüne kadar satış rakamı milyona yaklaşmıştır. Ama gelin görünki Sanatçının yakasını aksilikler hiç bırakmamıştır.Sanatçı artık kendi kabuğuna çekilmiştir.Fakat Hüseyin ALTIN severler sanata bu kadar emeği olan bu insanın bu şekilde yokolmasına çok üzülmektedirler ve tekrar Sanatçıyı eskisi gibi aralarında görmek istemektedirler.Zamanın en büyük sanatçıları ve bestekârlarının şarkılarını büyük bir ustalıkla hayata geçirmiş olan bu büyük ses, şimdilerde o nankör insanlar tarafından hiç bahsedilmemektedirler. (Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş,Deli Gibi Sevdim, Sevemedim Karagözlüm, Esrarlı Gözler, İçiyorsam Sebebi var, Sorma Arkadaşım, Beterin Beteri var, Sensiz İstemem ve daha bir çok şarkı) Hüseyin Altın ile dinleyiciye ilk olarak ulaşmıştır. Şimdi yeni yeni çıkarıp kendilerine mal edenler, bir kere bile bu sanatçının adından bahsetme gereği göstermemektedir’ler. Zamanın en büyük Gece Klüplerinin aranan sanatçısı olan Hüseyin Altın’a, Orhan Gencebay gibi bir virtüöz bile Sevemedim Karagözlüm Şarkısını İlk söylediği zaman, Hüseyin Altın’ın arkasında Saz çalmıştır. Amma gelin görün ki ucuz bahanelerle gündeme gelmek için bir sürü rezilliği kendi ve aile yapısı kaldırmadığından bir türlü medyaya malzeme vermemiş ve dolayısıyla medyatik olamamıştır. Buda onun gündem de olmasını mümkün kılmamıştır.Hüseyin ALTIN evli ve üç çocuk babasıdır. Bir kızı (Hilal) ve iki oğlu (Armağan ve Cem) olan sanatçı ; küçük oğlunun (Cem) rahatsızlığı nedeniyle bayağı bir ekonomik sıkıntı çekmiş ve sonunda kendi imkânları (Evini ve Arabasını Satmış)ve TGRT televizyonunun (Kezbanın Günlüğü) sponsorluk katkıları sayesinde çocuğunun ameliyatını gerçekleştirmiş olup, küçük Cem’in sağlığına kavuşması sağlanmıştır. Bu arada Mehmet Ali Erbil ve İbrahim Tatlıses gibi sanatçılar da programlarına çağırmış ve o kötü günlerde maddi ve manevi destekte bulunmuşlardır.Arabesk Müziğin Emektarlarından olan sanatçının müzikal bilgi ve birikimi de üst düzeyde olup; sözü ve müziği kendisine ait olan onlarca şarkısının yanı sıra bu şarkıların düzenlemelerini, aranjörlüğünü ve çoğu Albümünün müzik yönetmenliğini de kendisi yapmıştır.Sanatçı da sevdiğimiz bir çok özellikler vardır. Bunlar sırası ile Efendiliği, Sanat Gücü, şarkılarının çoğunun sözlerini kendisi yazması ve yine kendisinin bestelemesi, sesinin güzelliği ve yaptığı müzik vb.Hüseyin ALTIN’ın belli bir dinleyici kitlesinin olması yüzünden ve yapımcıların küçük düşünmesi yüzünden daha çok kitleye hitap etmesi mümkün olmamıştır. Ama kalıplaşmış olan dinleyici kitlesi bile Hüseyin Altın’ın orijinal albümlerini alıp ona yardımcı olsalar yeter. Bu yüzden Mümkün olduğu kadarıyla Sevdiğimiz sanatçının orijinal ve yasal bandrollü albümlerini almakta yarar var. Eğer Bir daha bu büyük sanatçının albüm yapabilmesi isteniyorsa; buna ihtiyaçları olacak…