Erzurum Güncel- İbrahim Ethem Gören/Dünya Bülteni
Aşkale’deki çiçeği burnunda sanat atölyesi ülkemiz için çok küçük ama şüphesiz Aşkale için büyük bir adım…
Erzurum’un Aşkale ilçesinin Atatürk Yatılı Bölge İlköğretim Okulu’nda güzel sanatlara sevdalı çocuklar için sanat atölyesi kuruldu. Merzuke Mağ Sanat Atölyesi ismi verilen atölye, resim ve geleneksel sanatlara ilgi duyan çocukların ilgisine arz edildi. Aşkale’deki çiçeği burnunda sanat atölyesi ülkemiz için çok küçük ama şüphesiz Aşkale için büyük bir adım…
Hat ve tezhip sanatkârı Muhammed Mağ’ın geçtiğimiz yıl vefat eden validesi Mezruke Mağ’ın ismini taşıyan atölyesinin kurdelası 16 Ekim Cuma günü Aşkale Kaymakamı Hayrettin çiçek ve belediye başkanı Enver Başaran tarafından kesildi.
Hat ve tezhip sanatçısı Muhammet Mağ, “Merhameti mahrumiyete karıp, güzelliği hesapsızca dağıtan minik yürekler için” düsturuyla yola çıkıp memleketi Erzurum Aşkale’de çocukların ve gençlerin kültür ve sanatla buluşabilecekleri özel bir sınıf/sanat atölyesi hazırladı.
KABİLİYETLİ GENçLERİN SANAT AŞKI SöNMESİN
Sanatkâr Mağ ile atölyeye dair yaptığımız hasbıhalde muhatabım, memleketi Erzurum’da kabiliyetli gençlerin kendilerini göstermek ve becerilerini geliştirmek konusunda karşılaştıkları zorlukları tahsil dönemlerinde kendisinin de adım adım yaşadığını belirterek şunları söyledi: “çocukların, gençlerin içinde yaşattıkları ancak farkına varamadıkları ya da bir türlü gösteremedikleri sanatsal duyarlılıklarını daha kolay ifade edebilmeleri için Aşkale’de bir sanat seferberliği başlattık. İstiyoruz ki, kabiliyetli gençlerin imkansızlıklar nedeniyle içlerindeki ışık sönmesin.”
Sohbetimizde toplumun daha aydınlık yarınlara kavuşması için güzel sanatların önemine vurgu yapan hat ve tezhip ustası Muhammet Mağ, sözlerine şu cümlelerle devam etti: “Kahvehanelerde oyun oynayarak zamanları tüketen gençlerden biz sorumluyuz, onlara iyi imkânlar sunduk da yüz mü çevirdiler? Zamanlarını kıymetlendirecek olanakları erişebilecekleri yakınlığa taşımadan onlardan istikbalimiz olmalarını beklemek hem haksızlık hem gerçekçi değil.”
Mağ Hoca’yı dinlemeye devam edelim: “Annem okuma yazma bilmezdi; sanatla da alakası yoktu. Ama ilim yolunda olanlara maddi ve manevi destek olurdu. Okuyanları kollayan, gözetleyen bir yapıya sahipti. Tahsil çağındaki çocukların her türlü kötülükten uzak olmalarını salık verir, ısrarla, topluma, ümmet-i Muhammed’e, faydalı bireyler olunması yönünde tavsiyelerde bulunurdu. Böyle bir evde büyüdük. Hanemizin misafiri eksik olmazdı. Evimize talebeler gelir, 4-5 kişiyle yer yataklarını paylaşırdık. Kapımız hiç kapanmaz, soframızdan misafiri bol olurdu.
ASIL AMAç DOĞUDA SANATLA YETİŞEN BİR NESLE HİZMET ETMEKTİR
Annemin destekleriyle Atatürk üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde okudum. Ardından yine onun dualarıyla İstanbul’da bir yerlere geldik. Benim bugünlere gelmemde Erzurum’un vefakâr ve cefakâr bir kadınının, Anadolu kadınının önemli bir katkısı vardır. Ben de annemin aziz hatırasını yâd etmek için memleketimde küçük bir adım attım. Her işin zekâtı kendi nevindendir. Biz de söyle bir adım attık. Eskiler İlmin zekâtının %100 olduğunu söylemiş. Biz de ilmimizin ve kazancımızın zekâtını vermek istedik.
Böylelikle Aşkale’deki bir yatılı bölge okulunda sanat atölyesi kurduk. Atölyenin tüm ihtiyaçlarını karşıladık. Sanat malzemeleri tükendikçe yenilerini göndereceğiz. öğrenciler burada resim yapacaklar, zamanla öz sanatlarımızı tanıyacaklar. Asıl amaç doğuda sanatla yetişen bir neslin ortaya çıkmasıdır. Sanata bulaşan kişi kötülüklerden her zaman ulaklaşmıştır. Sanatın böyle bir hasleti vardır. Ve sanatla uğraşan insan kötü şeylerden uzak durur.
Bizim yetiştiğimiz dönemlerde böyle ortamlar yoktu. Dersleri aradaki öğretmenler verecek. İmkânlar nisbetinde Erzurum’daki okullarda sanat atölyeleri açmaya devam edeceğim. Amaç gençlere sanata yönlendirmek. Müzik atölyesi açmak gibi için girişimimiz olacak. Girişimimizin örnek alınmasını; sanat atölyelerinin tüm Anadolu coğrafyasındaki okullarda açılmasını ümit ve temenni ediyorum.”