Erzurum Güncel- Bin 500’ün üzerinde tablo yapan ve çok sayıda kişisel sergi açan Yusuf Arslan, Sabah namazı sıralarında gördüğü rüyadan etkilenerek Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve merhum annesi Tenzile Erdoğan'ın aynı tablo içerisinde portrelerini çizdi. Ayağıyla çizdiği resimlerle görenleri kendine hayran bırakan Arslan, 9 yaşında ilk olarak masa ve üzerinde bir vazo çizdiğini ve bunu ellerini kullanamadığı için sol ayağıyla yaptığını belirtti. Arslan, "Daha sonra açan bir lale yaptım. Ailem bende bulunan bu yeteneği gördü ve bana destek oldu" dedi.Açıköğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirdiğini dile getiren Arslan, "Karamsarlığa kapılmadım. Kendimi bu uğraşa verdim. Şimdiye kadar bin 500'ün üzerinde resim yaptım ve yaptığım çalışmalardan dolayı 5 tane ödül aldım" diye konuştu.Arslan, ressamların hayatını anlatan kitaplar okuduğunu, kendisine Salvador Dali'yi örnek aldığını anlatarak, şunları kaydetti:“Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine karşı özel bir sevgim var. Tüm bu çalışmaları yaparken Başbakanımız, eşi ve merhum annesinin bulunduğu bir portre yapmak geldi aklıma. Bu tabloyu önce yapamam diye düşündüm. Bir gün Sabah namazının okunmasının ardından rüyamda Başbakanımızı gördüm. Bana, 'Sen çalışmana devam et. Bunu başaracaksın ve ben seni bu bataklıktan çıkaracağım' dedi. Daha sonra da Tenzile hanımı gördüm. O da aynı şeyleri söyledi. Bana destek verdiler. Tenzile Hanım bana tebessümle baktı. Uyandıktan sonra tabloya devam ettim.”Yaptığı bu tabloyu 29 Haziran'da AK Parti Erzurum Olağan İl Kongresi'ne katılmak üzere Erzurum'a gelecek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a vermek istediğini ifade eden Yusuf Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Başbakanımızın buraya geleceğini duydum. Başbakanım evime gelsin ve benim odamı bir görsün. Yaptığım bu eseri ona vermeyi çok istiyorum. Onu ve ailesini çok seviyorum. Hani Tenzile Hanım vefat ettiği zaman Başbakan İsra Suresi'ni okumuştu ya işte ben o zaman ilk defa Kur'an-ı Kerim'deki bir surenin anlamını ezberledim. Yaptığım tablodakiler hep gülüyor. O bu ülkenin babası biz de onun çocuklarıyız."1990 yılında Erzurum'da doğan Yusuf Arslan'ın anne ve babasındaki kan uyuşmazlığı nedeniyle iki günlükken sarılık hastalığına yakalandığı, erken teşhis ve tedavi yapılamadığı için beyin hücreleri hasar görerek işlevini yapamaz hale geldiği belirtildi. Beş çocuklu ailenin 2. çocuğu olan ve engelli büyüyen Yusuf Arslan'ın azmi sayesinde 9 yaşında iken ayakları ile yere basabildiği ifade edildi.Babası Abdullah Arslan, şöyle konuştu:"Doğumdan sonra 72 saat içerisinde kan değişimi oluyormuş. Ama gecikme olunca Yusuf bu durumda kaldı. 9 yaşına kadar yatalak bir çocuktu. Sürekli tedavi gördü. 2007 yılı sonlarında da bir beyin ameliyatı geçirdi fakat yararını göremedik. Bu duruma Yusuf çok üzüldü. Hayal dünyası bir anda yıkıldı ama kendini toparlamayı, hayata tutunmayı yine başardı."Yusuf Arslan'ın okula giden kardeşinin yardımı ile okuma yazmayı öğrendiği, 10 yaşında iken kız kardeşinin kalemi ve kağıdına sol ayağının parmaklarını kullanarak kalemle resim yapmaya başladığı öğrenildi.Baba Abdullah Arslan, oğlunun "Elimle yapamıyorum ama ben bunu ayağımla yapacağım" dediğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:"Yusuf eğitim almadı, hayal gücü ile duygu ve düşüncelerini tuvala yansıtıyor. Aynı zamanda kitap yazmaya başladı. Yaşadıklarını 'Sol ayağım' diye bir kitaba yansıtacak. Henüz bitirmedi. Yusuf'un en önemli engeli konuşmakta güçlük çekmesi. Karşısındaki insanlar sabırla dinlerse anlatabiliyor. Zaman zaman 'Baba kimse beni dinlemiyor' diye üzülüyor.”Erzurum İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü Haşim Özcan da Yusuf’un ayağıyla çizdiği resimlerle herkesi kendine hayran bıraktığını ifade ederek engel tanımadan engelleri aştığını belirtti.Özcan, Yusuf’un başarısı karşısında Valilik olarak ellerinden gelen desteği esirgemeyeceklerini sözlerine ekledi.