Erzurum Güncel- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin kritik açıklamalarda bulundu. Bahçeli, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermeyecekleri yönünde açıklamasıyla Ankara gündemine damgasını vuran Bahçeli, kendisine yönelik 'Patron çıldırdı' şeklindeki eleştirilere yanıt verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden geriye dönüş yoktur. İttifakımız seçimlerle sınırlı kalmayacak, 5 yıl boyunca da milli ve tarihi sorumluluğumuz kapsamında doğacak ahlaki ittifakın gereğini yapacağız" dedi.
"2017 yılında taşlar yerinden oynatıldı" diyen Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle:
“HZ. NUH’UN CEP TELEFONU KULLANMASI KADAR HAYAL MAHSULÜDÜR”
Partimiz 2019’da uzlaşmaya açık ve talipli olduğundan cumhurbaşkanı adayı çıkartmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden geriye dönüş yoktur. Bu yok kapalıdır. Hz. Nuh’un cep telefonu kullanması kadar hayal mahsulüdür.
“BİZ GÜLÜNÜ DİKENİNİ BİLMEYİZ”
Artık taraflar niyetler netleşmiştir. Biz gülünü dikenini bilmeyiz, akarına kokarına bakmayız, yatından katından anlamayız. Kalburla su taşıyanlara güler geçeriz. Biz millet ne diyor ona bakarız. MHP’nin kapısına “tasfiye sürecinde” tabelası açıldığını onursuzca söyleyenler bilsinler ki kendileri ve zihniyetleri çukurların en derinine çıldıra çıldıra düşmüşlerdir.
“NE GÜL’ÜN NE DE KILIÇDAROĞLU’NUN HARCI”
Yeni hükümet sistemi üzerinde ameliyat yapmak, FETÖ’nün dürtmesiyle 2019 vadeli geriye dönüş planları yapmak uyarıyorum ki birbirinin kayığına binip sefere çıkan oraya buraya gül ve gülücükler dağıtanların haddi değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilke ve esaslarıyla yönetim hayatımıza mühür vurması, 696 sayılı KHK’nın 101. Maddesini muğlak bularak muradını deşifre eden ne Sayın Gül’ün harcı, ne de Gandi’liğe özenen ama Kandil’e tutunan Sayın Kılıçdaroğlu’nun harcıdır. Yeni sistem sadece ve sadece Türk milletinin harcıdır."
"2017 yılı kolay geçmemiştir. Bölge ve dünyayı doğrudan etkileyen pek çok gelişme yaşanmıştır. Ülkeler arası hizip ve husumetler kamçılanmıştır. Tüm dünya kendi içinde, kendine özgü derin bir istikrarsızlık sarmalına hapsolmuştur. Biz bu durumdan elbette memnuniyet duymuyoruz. Gelecek adına karamsarız. İlker dürtülerin öne çıkmasın demokrasiye zarar vermektedir. Güçlünün haklı, haklının güçsüz olduğu bir insanlık tablosu karşımızdadır. Bu ağır tablonun kabarık faturası ise masumların önüne konulmaktadır. Küresel emperyalizmin siyasi ve ekonomik operasyonları silah gibi kullanılmaktadır.
"VAR OLAN DÜNYA GERÇEĞİ BİR NEVİ ORTAÇAĞ KARANLIĞIDIR"
Nükleer silahlanmadaki korku verici tırmanış insani endişeyi haklı olarak tırmandırmaktadır. Her düzeyde akıl tutulması, kafa karışıklı belirginleşmiştir. Var olan dünya gerçeği bir nevi ortaçağ karanlığıdır. Çıkış yolu bulunamazsa dünyanın hiçbir ülke ve coğrafyası güvenli olamayacaktır. 20. yüzyılın fahiş yanlışlarını tekrar etmek olsa olsa akılsızlık, körlük ve su katılmamış cahillik olacaktır. 2017'de taşlar yerinden oynatılmıştır. Terör örgütleri ülkemizle birlikte komşu coğrafyalarda at koşturmuşlardır. Güney sınırlarımız boyunca uzanacak bir terör koridoru açılmak istenmiştir. Terör devletinin inşası için yoğun gayret sergilenmiştir. PYD-YPG bu maksatla silanlandırılmıştır. Şiddet övülmüş özendirilmiştir. Terörizm desteklenmiş, korumaya alınmıştır. IŞİD'i kimlerin kurduğu, kimlerin sevk ve idare ettiği bellidir. Bir terör örgütünün bir başka terör örgütü ile denetlenmesi hesaplanmış, sahada icra edilmiştir. Haçlı hevesleri ülkemizin çevresinde dolaşmış tarihi miraslara kastetmiştir. Suriye'de oynanan oyunlar kıyıya vurmuş, karanlık senaryolar netleşmiştir. Terör örgütlerini kışkırtanlar İslam'a hasımdır.
"ABD'NİN KUDÜS DAYATMASI YENİ BİR HAÇLI SEFERİDİR"
ABD'nin Kudüs komplosu Türk ve İslam dünyasına meydana okumakla eş anlamlı bir provokasyondur. 6 Aralık 2017 tarihli açıklamamda Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma arayışının zaman ayarlı bomba olduğunu söylemiştim. Sakat karar kuşku yok ki skandal ötesi hezeyandır. Kudüs'ün tarihi statüsüne göz dikilmiştir. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) olağanüstü İstanbul zirvesinde, BM Genel Kurulu'nda 128 ülke iradesi ile reddedilen ABD'nin Kudüs dayatması yeni bir haçlı seferidir. Kudüs önemlidir, çünkü gerilim düşmezse, dayatmalar sürerse bir kıvılcım bölgemizi mahvedecek, yankı ve yansımaları tüm dünyaya yayılacaktır.
BAE DIŞİŞLERİ BAKANI'NA SERT TEPKİ
Geçtiğimiz aralık ayı içinde BAE Dışişleri Bakanı hepimizi infiale sürükleyen bir paylaşım yapmıştır. Nimetbilmezlerin söz konusu torunu haddini aşarak kahramanlarımıza dil uzatmıştır. Utanmadan, sıkılmadan efendilerine şirin görünmek adına Türk düşmanlığına soyunmuştur. Fahreddin Paşa'yı hırsızlıkla suçlayarak iğrenç bir bühtanda bulunmuştur. En nazik ifade ile alçaklık ve ahlaksızlıktır. Bu sömürge artığının Fahreddin Paşa'ya ve ecdadımıza dil uzatma densizliği nankörlüktür. Bir hırsız varsa, hain aranıyorsa, Osmanlı'ya ihanet eden bir avuç haçlı kalıntısından başkası olamayacaktır. Hırsız, Türk ve İslam'ın onurunu savunan ecdadımıza pusu kuranların ta kendisidir. Bugünkü torunları hırsız bulmak istiyorlarsa yanını yöresini yoklasınlar.Korkaklara kahramanlarımızı ezdirmeyiz. Herkes yerini yurdunu bilmelidir. Türk düşmanlarının gözüne girmek için cambazlık yapanları biliyoruz, ayaklarını denk almaları hususunda da uyarıyoruz.
ABD'NİN KUMPASI TÜRKİYE'YE SÖKMEZ
Arap baharı isimli kaos süreci aşama aşama Anadolu'ya gelecekti. Amaç buydu. Ama başaramadılar. ABD'nin kumpası Türkiye'ye sökmez. siyasi mahkemenin hükmü bu aziz millte geçmeyecektir. Nereye varmak istediğini sağır sultan duydu.
GERİYE DÖNÜŞ YOKTUR...
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden geriye dönüş yoktu. İttifakımız seçimlerle sınırıl kalmayacak, 5 yıl boyunca da milli ve tarihi sorumluluğumuz kapsamında doğacak ahlaki ittifakın gereğini yapacağız.