Bahçeli'den UEFA çıkışı!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, UEFA Denetleme ve Disiplin Kurulu tarafından Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüplerine verilen cezaları değerlendirdi.

Erzurum Güncel-MHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Bahçeli, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a ceza veren UEFA'nın tüzel ve gerçek kişi ayrımı gözetmediğini belirterek, şunları söyledi:"110 yıllık bir maziden süzülüp gelen Beşiktaş ile 106 yıllık bir geçmişe sahip Fenerbahçe, UEFA tarafından haksız ve peşin hükümlerle suçlanmış ve cezalandırılmıştır. Buna göre Fenerbahçe kulübümüz 3, Beşiktaş kulübümüz ise 1 yıl süreyle Avrupa kupalarından men cezası almıştır. Fenerbahçe'nin 3. sezona ait cezasının ertelenerek, 5 senelik denetimle herhangi bir suç unsurunun bulunmaması halinde iptal edileceği kararlaştırılmıştır. UEFA kararının elbet tartışılacak, sorgulanacak birçok yanı bulunmaktadır. Değişik müsabakalarda şike yapıldığı ve teşvik primi verildiği iddialarının UEFA tarafından tüm yönleriyle adalete ve hakkaniyete riayet edilerek, tetkik ve tahkik edildiğini söylemek zorlama bir yorum olacaktır. Her şeyden önce UEFA, tüzel ve gerçek kişi ayrımı gözetmemiştir. Anlayamadığımız taraf ilk etapta şahıslar ceza almazken, kulüplerimizin ne için ve hangi mantıkla cezalandırılmaları olmuştur.UEFA Denetleme ve Disiplin Kurulu'nun görevlendirdiği müfettişlikten şike ve teşvik primi iddialarına adı karışan bazı isimlerle ilgili ilave bir rapor istemesi de yetersiz ve eksik bilgilerle hüküm verildiğine karine teşkil etmiştir. Bu kararı, 'şike iddialarıyla ilgili kanaat oluştu' şeklinde anlamlandırmak ise, bizim açımızdan gereksiz ve gerekçesizdir.Madem bazı şahıslarla ilgili şike iddiaları vardır. O halde yaklaşık bir yılı bulan süredir UEFA bunu ne için teşhis ve tespit edememiştir? Kulüplerimizin itham edilmesi, günahkar gösterilmesi ve sığ yorumlarla güvenilirliğinin sabote edilmesi, UEFA'nın kolaycı ve kestirme yollara tevessül ettiğinin ayan beyan kanıtıdır. Bazı kulüp yöneticileri ve oyuncularla ilgili şüphelerden hareket edilerek, Türk futbolunun yüz akı iki kulübümüzün onur ve saygılarıyla oynamak, prestijlerine zarar vermek bize göre art niyetliliktir.Elbette mesele yalnızca iki büyük kulübümüzün suçlanması ve hak mahrumiyeti yaşaması ile sınırlı değildir. Asıl üzerinde düşünülmesi ve durulması gerekenler Türk futbolunun ve Türk sporunun da yargılandığı, aşağılandığı ve itibarıyla oynandığı gerçeğidir. İsviçre'den Türk futbol kulüplerinin ve bunlara gönül veren milyonlarca kardeşimizi rencide etmek miyop ve muğlak batılı anlayışın ifşasından başka bir anlama gelmemiştir. Buna da kimsenin hakkı yoktur. UEFA'nın kararlarında objektif olmadığı, Beşiktaş ve Fenerbahçe'yle birlikte incelediği Romanya'nın bir takımına karşı takındığı tarafgir bakışla da sabitlenmiştir.Bu iki kulübümüze ceza yağdıran bu kurumun hemen hemen benzer konuda bir Avrupa takımına sıra gelince yelkenleri suya indirmesi ve sadece 5 yıllık bir denetimle iddiaları savuşturması çifte standardın tescilidir. Bu gelişmeler ışığında söylemek lazımdır ki, UEFA'nın verdiği karar kesin ve itiraz edilemez olmadığı için şimdi sırayı tahkim aşaması almıştır. Kulüplerimizin yaptıkları itirazın incelenerek doğru ve adil bir karar verilmesi Türk sporunun üzerindeki gücü biraz olsun hafifletecektir."vatan

Genel Haberleri

Kimliğiniz, adresiniz, telefonunuz... 200 liraya satılıyor olabilir!
MasterChef Beyza gözyaşları içinde şiddete uğradığını açıkladı! 'Yüzüm yanınca...'
ÇÖP araba! Tıka basa çöp dolu