Erzurum Güncel-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize'nin İkizdere ilçesinde yapımı tamamlanan Cevizlik Hidroelektrik Santrali'nin açılış töreninde çevrecilere çattı. Erdoğan, "Tabiat bize emanettir ve onu hassasiyetle koruruz. Herkesten önce biz koruruz. Biz doğa aşığıyız, doğa delisiyiz" dedi. Bu arada Başbakan'ın çevresindeki yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. Yaklaşık 650 güvenlik görevlisi tarafından korunan Başbakan'ın Güneysu'ya giderken kullandığı güzergahta çalıların arasında bir silah bulunduğu öğrenildi. Geceyi Güneysu ilçesi Merkez Mahallesi'ndeki evinde geçiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün öğle saatlerinde Adacami Köyü'ndeki Rize Bezi atölyesini ziyaret ederek buradaki kadınlarla bir süre görüştü. Erdoğan daha sonra helikopterle İkizdere ilçesine geçerek Sanko Holding tarafından yapımı tamamlanan Cevizlik Hidroelektrik Santrali'nin açılış törenine katıldı. Törene Erdoğan'ın yanısıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Devlet Bakanı Faruk Özak, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ve ilgililer katıldı. Törenin açılışında konuşan Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, "Su akar Türk bakar' anlayışı mazide kaldı. Bu yatırımın değeri 140 milyon doları buldu. Böyle bir yatırıma aslında kitap yazmak lazım. Bize yardımcı olan tüm bürokratlarımıza ve herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Biz her tesiste o şehrin hemşehrisi gibi davranıyoruz. Yatırımları yaparken sadece kendimiz için değil, ülkemiz için yapıyoruz. Yapacaksın uğraşacaksın ve her şeyi de halkla paylaşacaksın. İnsanlar bana niye 'hayır işleri yapıyorsun' diyorlar. EFT çıkalı 30 yıl oldu ama biz öbür dünyaya EFT'leri gönderiyoruz. Kefenin cebi yoktur ama hayrın EFT'si vardır. Durmak yok koşmak var, uyumak yok insanlara iş bulmak var" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı Taner Yıldız ise, "Makul olmak kaydıyla büyüme hızını karşılayacak bütün enerji yatırımlarını harekete geçirmemiz lazım. Bu ülkenin güneşi, suyu, rüzgarı ve kömürü bizim. Bunları zenginlik olarak kabul ediyoruz Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye büyüme hızından 4 puan daha fazla enerji ihtiyacı büyümesiyle karşı karşıya kaldı. Bunu karşılayacak yapıyı, çevreye saygılı ve ekolojik değerleri koruyarak sağlamamız lazım. Türkiye'nin ithalatının yüzde 21'ine karşılık gelen enerji kalemlerini ne kadar azaltabiliyorsak o kadar iyi olur diye düşünüyorum" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, törende yaptığı konuşmada, "Eskiden 'su akar Türk bakar' ifadesi hep kullanılırdı. Buna ilave yaptık. Artık 'Su akar Türk bakar' değil, 'Su akar Türk yapar' noktasına geleceğiz. Barajlar, HES'ler noktasında yapılan yatırımlarla artık enerjimizi kendi kaynaklarımızdan üretebilmenin gayreti içinde olmaya mecburuz. Biz hala doğalgaz çevrim santralleriyle bu işi halletmeye çalışıyoruz. Bunun maliyetinin ne denli yüksek olduğunu bilmek gerekiyor. Gerek konutlarda gerek sanayide bu bizim rekabetimizin gücünü azaltıyor. Öyleyse daha ucuz enerji elde etmemiz lazım ki bizim rekabette gücümüz artsın. Türkiye sanayileşmede, teknolojide sıçrayan, kükreyen bir ülke. Öyleyse ülkemizin bu noktada attığı adımları altyapı çalışmalarıyla kolaylaştırmamız lazım ve dünyayla rekabette daha güçlü konuma gelmemiz lazım" dedi. Başbakan'dan çevrecilere eleştiri Türkiye'nin enerji üretiminin mevcut üretimi karşılamadığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mevcut üretim artık ihtiyacı karşılamıyor. 15 yıl öncesine göre hem çok daha fazla üreten ve hem de tüketebilen bir Türkiye var bugün. Bir yaz mevsiminde bir anda normal süredeki elektrik tüketiminin yüzde 30 fazlasını tüketebilir hale geliyoruz. Air -conditionlar fazla çalışınca tüketim artıyor. Bir ülkenin elektrik tüketimi aynı zamanda o ülkenin kalkınmışlık düzeyini ve üretim gücünü de yansıtıyor. Fabrikalarımızdaki çarklar işliyor, demek ki işletmelerimizdeki üretim, konutlardaki tüketim artıyor. Fakat birileri çıkıyor, 'efendim bu hidroelektrik santralleri olamaz' diyor. Kardeşim dünyada olamaz diye bir şey yok. Oluru için ne yapmak lazım bunu konuşmak gerekir. Olamaz demek kolay. Allah'ın bize verdiği aklı, Allah'ın ara da bul dediği ilmi bu yolda kullanmalıyız. Biz bu aklı ve bilimi kullanmadığımız sürece işte bu nimetlerden istifade edemeyiz. Bizim için toprak nimettir, su nimettir. Ateş nimettir. Bunları kullanacağız, üretime dönüştüreceğiz. Bizim petrolümüz yok. Petrol ve doğalgaz ihtiyacımızı yurtdışından karşılıyoruz. Petrolü olup sanayisi olmayan ülkeler var. Sanayimizle büyük bir açığı kapatıyoruz. Bu ihtiyacı karşılamak için enerji üretiminde bir şeyler yapmak lazım. HES ve termik santralleri artıracağız. Ama karşınıza birileri çıkıyor. HES'lerde, barajlarda, termik santrallerde, RES'lerde çıkar. Allah'ın lütfettiği rüzgarı enerjiye çevireceğiz, doğaya karşı olur mu bu kardeşim. Esiyor rüzgar, esiyor. Sen de bir pervane koyuyorsun enerji üretiyorsun. Güneş enerjisinden istifade edeceğiz. Sadece kömür ve doğalgaz ihtiyacımız karşılamak için her yıl 25 milyar Dolar döviz yurt dışına gidiyor. Oysa Türkiye vaktiyle HES'leri devreye alabilmiş olsaydı bu oranda maddi kayıp olmayacaktı. Bütün bunları göz önüne aldığımızda HES'lerin hızlı şekilde yapılması ülkemiz için büyük önem taşıyor. Ülkemizde ciddi potansiyel var. Yılda 51 milyar kilovatsaat hidroelektrik üretim potansiyelimiz işletmeye alındı. Ama arzu ettiğimiz seviyede değiliz. Mevcut kapasite toplam hidroelektrik kapasitesinin yüzde 36'sına tekabül ediyor." "Ülkede çantacılar türedi" Erdoğan, "Bir de çantacılar türedi bu ülkede. Bunlar her türlü fırıldağı çevirerek, boşluklardan istifade ettiler ve EPDK'dan imtiyazlarını aldılar, bunları ülkenin aleyhine kullanıyorlar. Bunların peşine düştüm. Enerji bakanına söyledim. Bunları ümüğünü sıkmaya mecburuz. Girişimcilerimizi de uyarmamız lazım. Sakın gidip bu adamlara bol bol paralar vermek suretiyle devletin hakkını bunlara rüşvet ve komisyon olarak vermeyin. Dertli olduğum konulardan birisi de bu" dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılan hesaplara göre 2030 yılına kadar dünya enerji talebi yüzde 50 oranında artacak. Mevcut petrol rezervlerinin dünyaya 41 yıl, doğalgazın ise 63 yıl yetebileceği söyleniyor. Artan enerji talebiyle paralel olarak doğan sera gazları da 42 milyar tona çıkacak. 30 yıl 40 yıl sonra dünya bugünkünden çok daha farklı olacak. Dünyanın tüm devletleri enerji arz güvenliklerini sağlamaya çalışıyorlar. Fosil yakıtlar konusunda önemli rezervlere sahip ülkeler bile bunların yakında tükeneceğini biliyorlar. Biz de hükümet olarak bu anlayışla hareket ediyor, rüzgar ve hidrolektrik santrallerimizle olsun, yerli, yeni ve yenilenebilir kaynaklarla kendi ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyoruz. Su kullanım anlaşmasının yürürlüğe girdiği tarih enerji üretiminde milattır. İşletmeye alınan 1200 megavat kurulu gücündeki HES'lerden yıllık 4.5 milyar kilovatsaat enerji üretiliyor. İnşaatı devam eden 160 HES projesinin yıllık enerji üretimi 23 milyar kilovatsaat. Yatırım maliyeti 12 milyar dolar. Ayrıca 40 bin kişiye de istihdam sağlandı. Tüm projeler tamamlandığında yılda 82 milyar kilovatsaat üretim sağlanacak ve mevcut yüzde 36'lık potansiyelimiz yüzde 90'a çıkarılacak. Bir çok şehrimiz sel ve taşkınlardan kurtarılmış olacaktır." "Biz doğa aşığıyız, doğa delisiyiz" Erdoğan, HES'ler için yapılan eleştirilere de tepki göstererek, "Ben bu toprakların çocuğuyum. Çevreci adı altında tipler çıkıyor, gruplar çıkıyor. Bu sıfatla da HES'lere karşı çıkıyorlar. Her türlü enerji yatırımına karşı çıkıyorlar. Yalan yanlış bilgilerle de kamuoyunu yanıltıyorlar. Akarsular ve dereler satıldı diyorlar. Tamamen yalan, dört dörtlük bir yalan. Çıkardığımız yasa ile sadece ve sadece suların kullanım hakkı yani değerlendirme hakkı devrediliyor. Tek bir akarsuyun bile satılması söz konusu olamaz. Derelerin kuruduğu iddia ediliyor. Bu da gerçek dışı. HES'ler suyu yutmuyor, buharlaştırmıyor. Buradan alıp başka yere taşımıyor. Doğal hayatın devamına azami ölçüde hassasiyet gösteriliyor. Gerekli miktarda su, bazen suyun tamamı nehir yatağına bırakılıyor ve bırakılacak. Ağaç kesimi noktasında da kamuoyu yanıltılıyor. Bu bölgedeki HES'lerin tamamına yakını tünelli. Sadece tünel giriş çıkış yerlerinde bir miktar ağaç kesiliyor ve yenilerinin dikilmesi zaten kendilerinden talep edilmiştir. Tabiat bize emanettir ve onu hassasiyetle koruruz. Herkesten önce biz koruruz. Biz doğa aşığıyız, doğa delisiyiz. Kimse bu konuyu istismara kalkmasın. Kimse rant elde etme gayretine girmesin" dedi. Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra Cevizlik HES'in açılışını gezdi. Erdoğan tünellerden birine girerek suyu santrale veren butona da bastı. Çevrecilerden suç duyurusu Açılıştan yaklaşık iki saat önce törenin yapılacağı Cevizlik Hidroelektrik santrali regülatör bölümü önüne gelen Derelerin Kardeşliği Platformu üyesi yaklaşık 10 kişilik grup açılışı protesto ederek basın açıklaması yaptı. Derelerin Kardeşliği Platformu İkizdere Temsilcisi İsmet Ekşi'nin okuduğu basın açıklamasında, "Bu proje mahkemeliktir. Hukuki süreç devam etmektedir. Öyle anlaşılıyor ki mahkeme kararını vermeden, kararı Başbakan vermiştir. Bu projeden dereye bırakılan su bugün ÇED raporu değerinin altındadır. Balıklar ve diğer canlılar kurutulmuş dereden hangi motorlu araçlar kullanarak yukarıya geçecektir? Tesis alanı çevresinde görüldüğü gibi bir doğa katliamı yapılmıştır. Bu tesis vadide yaşayan halkın ekonomik, sosyal ve kültürel açlığına asla ilaç olmayacaktır. Türkiye'nin enerji ihtiyacına katkısı ise devede kulak seviyesindedir. Vadinin turizm potansiyeli bu projelerin uygulamaya konulmasının ardından yok olacaktır. Vadinin hukuka aykırı ve haksız ölüm kararının infazını seyretmeyeceğiz. Bu haksız ölüm fermanını infaz edecek Başbakan'ı, yandaşı ve yapımcısı Sanko'yu ve şakşakçıların başbaşa bırakıp buradan ayrılıyoruz" dedi. Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan ise, hukuki süreci devam eden santralin açılışının yasal olmadığını belirterek, konuyla ilgili İkizdere Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Kapaklar tamamen açıldı, İkizdere coştu Bu arada Cevizli Hidroelektrik Santrali'nin kurulu bulunduğu İkizdere'ye Başbakan'ın gelişi öncesi su verildi. Bir süre önce bölgede yapılan turizm toplantısına bakanların gelişi öncesinde kısmen açılan kapaklar Başbakan'ın törene katılacak olması nedeniyle tamamen açıldı ve dereye normal miktarda su bırakıldı. Cevizli Hidroelektrik Santrali'nin su toplama havuzlarındaki su oranı da önceki fotoğraflarla karşılaştırıldığında dereye çok miktarda su bırakıldığını kanıtlar nitelikteydi. Cevizlik Santrali yargıda Hidroelektrik santrallerine (HES) karşı verdiği çevre ve hukuk mücadelesi ile öne çıkan İkizdere Vadisi'nde Sanko firması yaklaşık 4 yıl önce 95 megavatt kurulu gücünde HES yapımı için çalışma başlattı. Endemik bitki ve canlı çeşidi açısından dünyanın en önemli 200 vadisinden İkizdere Vadisi'nde HES inşaatlarının başlaması ardından yöre halkı hukuk mücadelesi başlattı. Cevizlik HES inşaatının durdurulması istemiyle İkizdere Derneği öncülüğünde 2007 yılı Mart ayında Rize İdare Mahkemesi'ne dava açıldı. Dava kapsamında ilk bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda saniyede 500 litre su bırakılması halinde deredeki canlı yaşamın zarar görmeden devam edebileceği yönünde görüş bildirildi. Bunun üzerine mahkeme, ÇED raporunda belirtilen 150 litre/saniye yerine dereye 500 litre/saniye su bırakılmasına karar verdi. Ancak, bu oranla derenin kuruyacağını ve canlı yaşamın yok olacağını öne süren yöre halkı, DSİ'nin raporlarına dayanarak yıllık ortalama 27.66 metreküp/saniye su akışının olduğu İkizdere Deresi'nde canlı yaşamın yok olmaması için yüzde 25'i oranında, yani 6.91 metreküp/saniye su bırakılması gerektiği iddiasıyla bilirkişi raporuna itiraz etti. İtirazı kabul eden mahkeme, bölgede yeniden bilirkişi heyetinin inceleme yapmasını kararlaştırdı. Son yapılan bilirkişi incelemesi sonrası Rize İdare Mahkemesi dereye 2.8 metreküp/saniye su bırakılmasını kararlaştırdı. İkizdere Derneği yerel mahkemenin bu kararına da Danıştay nezdinde itirazda bulundu. Danıştay'ın kararı beklenirken santralle ilgili hukuki süreç devam ediyor. Olağanüstü güvenlik önlemleri alındı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış için geldiği Cevizlik Hidroelektrik Santrali çevresinde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. İkizdere -Kalkandere hattının terör örgütünün Karadeniz'e sızma güzergahları arasında yer alması nedeniyle Erdoğan'ın açılış için geleceği bölgede adeta kuş uçurtulmadı. Jandarma ekipleri tören alanına 1 kilometre uzaklıkta oluşturdukları arama noktalarıyla her geçen aradı didik didik aradı. Ayrıca Rize'nin yanı sıra Samsun, Trabzon, Giresun, Ordu ve Erzurum'dan gelen yaklaşık 150 kişilik özel harekat ekibi çevrede güvenlik önlemi aldı. Özel harekatçılara 200 polis ve 300 jandarma da eşlik edince Başbakanlık korumalarıyla birlikte bölgedeki güvenlik görevlisi sayısı 700'e ulaştı. Ayrıca Hidroelektrik Santrali üzerinde iki Kobra ve bir Skorsky tipi helikopter sürekli uçun yaparak havadan güvenliği sağladı. Yol kenarında silah bulundu Bu arada bu sabah Güneysu -Rize karayolu Zincirli Köprü mevkiinde yol kenarında Jandarma tarafından çalıların arasında bir silah bulundu. Başbakan Erdoğan'ın bu nedenle programını son anda değiştirdiği belirtildi. Daha önce Başbakan Erdoğan'ın Güneysu'daki evine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktaki açılış sahasına karayolu ile geleceği açıklanmıştı. Ancak bugün öğle saatlerinde Başbakan'ın helikopterle gelmesi kararlaştırıldı ve Erdoğan ile beraberindekiler iki helikopterle İkizdere ilçe stadına indikten sonra açılış bölgesine gitti. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, silahın eski model bir tabanca olduğu ve kriminal inceleme için laboratuara gönderileceğini söylediler.