Erzurum Güncel- Başbakan Binali Yıldırım, "Sanayi ve Teknoloji Zirvesi'nde piyasalarda yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Son 16 yılda kalkınma, sanayi alanında önemli yollar aldık. Ama aldığımız bu yolu yeterli göremeyiz. Biz geçen sene dünyanın G20 içinde en fazla büyüyen ülkesi olduk bu gurur vesilesi ama yeterli göremeyiz. Sürdürülebilir olması lazım" diye konuşan Yıldırım şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye 2002-2017 arası üst üste yüzde 5.8 büyümeyi başardı. Bu noktalara kolay gelmedik. Küresel finans piyasaları şu an da bir dalgalanma içerisinde. Çin ve Amerika arasındaki ticaret savaşı... Amerika, Çin'den alacağı ürünlere ilave vergiler gerekiyor. Türkiye de buna dahil. Benzerini muhatap ülkelerde de yapıyor. Ekonomik savaş, küresel dengeleri de bozuyor."
Türkiye'nin de bu gelişmelerden etkilendiğini dile getiren Yıldırım, "Biz, bütün bu belirsizliklerin göbeğinde yer alıyor. Bütün olayların merkezinde biz varız. Savaş, göç hepsi burada. Dolayısıyla biz de etkileniyoruz. Biz bu süreçleri daha önce de yaşadık. 2016 darbesinden sonra yaşadık. Bir çeyrekte yüzde 4 küçüldü Türkiye. Hızlı bir şekilde toparlandık, 3.2 ile 2016'yı kapattık. 2017'de 7.4 rekor! Ona da şimdi çamur atmaya çalışıyorlar" şeklinde yorumda bulundu.
Yıldırım'ın konuşmasından diğer satırbaşları şu şekilde:
-
Küresel sermaye ve özel sektörde devletimizin verdikleri teşvikler ile büyümemiz devam edecek.
-
Bir kere işin içine sorumluluğu dahil ettiğiniz zaman, onlar da bu sefer ellerini taşın altına koydular. Gerçek anlamda üniversite sanayi işbirliği başlamış oldu.
-
Bizim zamanımızda üniversiteler burnundan kıl aldırmıyor. Bunun bize bir faydası yok. İkisi birbirinden bekliyor. Olmaz. Bu ezberi Gebze Teknik Üniversitesi bozmuş. Bu potansiyelimizi ortaya çıkarmış.
-
Şimdi 11 teknik üniversitemiz var. Gebze Teknik Üniversitesi 4 yıllık geçmişi var ama öyle bir hızlı geliyor ki asırlık üniversitelerin ensesinde. Bu da onlara bir mesaj veriyor. Avrasya coğrafyasında öyle dik duruyoruz ki Türkiye'ye bölgeye hiza vermek isteyen süper güçler de Türkiye'yi örnek almaya başladılar. Bölgenin geleceğine karar veren ülke Türkiye olmalıdır, komşuları olmalıdır. Tüm bunlar geride kalacak. Bilim teknoloji alanına daha çok yatırım yapmamız lazım.
-
Her sene bin kişi gönderiyoruz. 130 bin 100 değişik ülkeden okuyanlar var. Bu okuyan insan ne oluyor? Türkçe konuşuyor. Bunları servet harcasanız sağlayamazsınız. Bu bir geleceğe yatırımdır. Sizin ülkenizin güzelliklerini anlatan, değerlerini yaşayan dünyanın her tarafında insanlar olması ne demek? Sizin her zaman gündemde olmanız demektir.
- Şu an 77 teknoloji geliştirme bölgesinden 56'sı faaliyete geçti, devam ediyor. 212'nin de altyapı çalışmaları sürüyor. Ar-Ge merkez olma niteliğini kazanan, belgesini alan 857 tane şu an firma var. Demek ki artık firmalarımız geleceğin Ar-Ge'de olduğunun farkına varmış.
"AMERİKA 5 DAKİKADA KARAR VERİRİR 5 YILDA İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMAZ"
-
Şimdi akla para vermezsen ömür boyu onun bedelini ödersin. Amerika 5 dakikada karar verir 5 yılda da işin içinden çıkamaz. Bugünlerde de görüyoruz. Teknolojik ürün yatırım destek kapsamı, son dakika mucizesi... Hİç kimsenin bu iş bitmez diyeceği işi Türkiye bitirir. Bunu Marmaray, Avrasya, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde yaşadık
-
Kararlı, istikrarlı yapsak daha doğru ama ben bir gerçeği ifade ediyorum. Prensip ne? Zor hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır.
-
Teknolojik Ürün Destek kapsamında 2014 yılından bu tarafa Ar-Ge projelerinde 25 ilede 17 sektörde ortaya çıkan 422 projeye teknolojik ürün belgesi verilmiş. Biz akıl teri ile alın teri ile mücadele ile ülkemizi kalkındırıyoruz. Bizim ki daha kıymetli. Bu kaynaklar tükenir. Tükenmese de biri gelir el koyar, racon kesiyorlar. O kadar biriktireceğine milleti kalkındır. Bugün, bu zirvenin de konusu olan üniversite sanayi işbirliği için aslında biz 2006'da Santes programı başlattık. 2009'dan bu tarafa 1.933 işletmeye 185 milyon ödeme yapılmış.
- İşin özü, bugün Türkiye her açıdan farklı bir noktaya gelmiştir. Edilgen ülke konumundan çıkmıştır. Sürece tabi olan değil, sonucu belirleyen ülke, etken ülke...