Erzurum Güncel- Türk siyasi tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Alparslan Türkeş'in vefatının ardından 23 yıl geçti. Siyasi hayatı ve kişiliğiyle Türk siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olan Türkeş için korona virüs kapsamında alınan tedbirler nedeniyle Ankara Beştepe'deki anıt mezarı başında anma programı düzenlenmeyecek.
Milliyetçi - Ülkücü Hareketin Başbuğ'u olarak anılan ve Türk milliyetçiliğinin Atatürk'ten sonraki en önemli sembollerinden biri olan Türkeş, 1997 yılında yaşamını yitirse de, fikirleri ve Türk siyasetindeki etkisi hala yaşıyor.
Başbakan Yardımcılığı dahil devletin önemli kademelerinde görev üstlenen, Alparslan Türkeş, geçirdiği kalp krizi nedeniyle 1997’de hayatını kaybetmişti. Türkeş, MHP ve Ülkü Ocakları'nın yanı sıra Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet İstatistik Enstitüsü, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşların hayata geçirilmesine de öncülük etti.
ALPASLAN TÜRKEŞ'İN HAYATI
Türkeş, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinin Yukarı Köşkerli köyünde yaşayan Koyunoğlu ailesinin bir toprak meselesi yüzünden giriştiği kavga sonucu Sultan Abdülaziz'in fermanıyla Kıbrıs'a sürgün edilmesi nedeniyle 25 Kasım 1917'de, Koyunoğlu soyuna mensup Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve eşi Fatma Zehra Hanımın oğulları “Ali Arslan” olarak Lefkoşa'da doğdu.
İlkokul ve rüştiye yıllarında Hüsnü Bey, Selahattin Bey, Mehmet Asim Bey, Ragıp Tüzün Bey, Turgut Bey, Osman Zeki Bey ve Faiz Kaymak gibi Türklük ve Türkçülük şuuruyla bilenmiş hocalardan feyz alan Türkeş'in adı Osman Zeki Bey tarafından “Sultan Alparslan'a denk bir yiğit Türk ol” diyerek, “Alparslan” olarak değiştirildi. Ailesiyle 1933 yılında İstanbul'a yerleşen Türkeş, Kuleli Askeri Lisesi'ne kayıt oldu. 1936'da Kuleli Askeri Lisesi'ni pekiyi derece ile asteğmen olarak bitiren Türkeş'in, Ankara ve Harp Akademisi yılları başladı. Türkeş, 1938'de genç bir teğmen olarak Harbiye'den mezun oldu.
Türkeş, 1944 yılında “Muzaffer Şükriye” ile evlendi. Bu evlilikten Ayzit, Umay, Selcen, Sevenbige (Çağrı) ve Yıldırım Tuğrul adlı çocukları olan Türkeş, 1974'te eşini kaybetti.
Daha sonra, Seval Hanım ile ikinci evliliğini yapan Türkeş'in, Ayyüce ve Ahmet Kutalmış adlı iki çocuğu daha oldu. 1944'te üsteğmen rütbesindeyken Nihal Atsız ve Nejdet Sançar ile “Irkçılık-Turancılık” davasından yargılanan Türkeş, 9 ay 10 gün Tophane Askeri Hapishanesinde kaldı. 1945'te de Askeri Yargıtay kararıyla tahliye edilen Türkeş, 1947'de beraat etti.
Türkeş, 1947'de 15 Türk subayıyla birlikte ABD Kara Harp Akademisi ve Piyade Okulunda iki yıl eğitim gördü. 1951'de kurmaylık sınavını kazanan Türkeş, 1955'de Harp Akademisi'nden Kurmay Binbaşı olarak mezun oldu.
Daha sonra, dış görev için açılan sınavı kazanarak ABD Pentagon'da NATO Türk Temsil Heyeti üyeliğine atanan Türkeş, bu arada ekonomi eğitimi de gördü. 1957'de Türkiye'ye dönen Türkeş, 1959'da Almanya'ya Atom ve Nükleer Okulu'na gönderildi. Alparslan Türkeş, bu okulu başarıyla bitirmesinin ardından Kurmay Albay oldu.
27 MAYIS 1960
27 Mayıs 1960'da Milli Birlik Komitesi'nin ülke yönetimine el koyduğunu açıklayan bildiriyi radyodan okuyan Türkeş, ihtilal hükümetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlenirken, ihtilalin de kudretli Albay'ı olarak anıldı. Türkeş, bu vazifesi sırasında Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet istatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşları kurdu. Milli Birlik Komitesi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, 13 Kasım 1960'da Türkeş ve “ondörtler” olarak bilinen arkadaşları emekliye sevk edilerek tasfiye edildi ve zorla evlerinden alınıp yurtdışında görevlendirilmek suretiyle sürgün edildi. Türkeş ise Türkiye'nin Hindistan Büyükelçiliği müşaviri sıfatıyla sürgüne gönderildi.
1963 yılında yurda dönen Türkeş, dava arkadaşlarıyla birlikte kadro oluşturup partileşmek amacıyla “Huzur ve Yükseliş Derneği”ni kurdu. Kısa bir süre sonra Talat Aydemir'in giriştiği darbe teşebbüsüne karıştığı iddiasıyla tutuklanan ve Mamak Askeri Cezaevinde 4 ay hücre hapsinde yatan Türkeş, ardından yargılandı ve beraat etti.
CKMP GENEL BAŞKANLIĞI'NA SEÇİLDİ
Türkeş, 1965'de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine (CKMP) katıldı ve partinin Büyük Kurultay'ında Genel Başkanlığa seçildi. Türkeş, aynı yıl yapılan genel seçimlerde de Ankara milletvekili oldu. 1969 CKMP'nin adı Milliyetçi Hareket Partisi, amblemi de üç hilal olarak değiştirilirken, Türkeş o yıl yapılan genel seçimlerde ise Adana milletvekili olarak seçildi.
Türkeş, ilki 31 Mart 1975 -13 Haziran 1977 yılları, ikincisi de 1 Ağustos – 31 Aralık 1977 tarihleri arasında Süleyman Demirel başkanlığında kurulan koalisyon hükümetlerinde MHP Genel Başkanı olarak, Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı yaptı. Türkiye'de 1968 yılından itibaren Marksist ve komünist gençlik hareketlerinin üniversitelerde yer almaya başlaması ile Türkeş, toplanan çok az sayıdaki gence verdiği seminerlerle Türk toplumculuğu ve milliyetçiliğini anlattı. Kısa zamanda çoğalan ve örgütlenen gençler “Dokuz Işık” etrafında toplandı.
12 EYLÜL ASKERİ DARBESİ
12 Eylül 1980'de gerçekleşen askeri darbeden 3 gün sonra teslim olan Türkeş, önce Uzunada'da daha sonrada Ankara Askeri Dil Okulu'nda ve hastalandığı dönemde de Mevki Hastanesinde 4,5 yıl hapis yattı. Bu süreçte Türkeş ve 218 ülkücünün idamı istendi. Türkeş, 9 Nisan 1985'de tahliye oldu ve beraat etti. Türkeş, 1987'de siyaset yapma yasağının kalkmasının ardından Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) olağanüstü kongresinde partinin Genel Başkanı oldu. Türkeş, 1991 yılındaki genel seçimlerde MÇP'nin RP ve IDP ile yaptığı seçim ittifakı neticesinde Yozgat milletvekili seçildi. 1992'de 12 Eylül'ün kapattığı partilerin tekrar açılabilmesine ilişkin değişikliğin ardından MHP'nin son kurultay delegeleri, MHP'nin isim ve amblemini MÇP'nin kullanabilmesine karar verdi. Bu çerçevede 1992'de yapılan MÇP'nin 4. Olağanüstü kurultayında partinin adı MHP, amblemi üç hilal olarak değiştirildi.
Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997'de geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını yitirdi.