Erzurum Güncel- 'Türkiye'nin Basın Özgürlüğü Krizi' başlıklı 61 sayfalık raporda Türkiye'deki basın özgürlüğü sorununun kriz düzeyine ulaştığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümeti basına karşı yakın tarihin dünya çapında en büyük saldırısını yürütüyor. Yetkililer, terör suçları veya devlete karşı suçlarla itham ettikleri gazetecileri hapsediyor, otosansürün yerleşmesi için çeşitli baskıcı taktikler kullanıyor. Erdoğan açıkça gazetecilerin itibarına saldırıyor, medya organlarını, eleştirel yazılar yazan çalışanlarını uyarmaları ya da işten atmaları için zorluyor ve çok sayıda hakaret davası açıyor.'SUÇLARI GAZETECİLİKRaporda, 1 Ağustos 2012 itibarıyla 76 gazetecinin hapiste olduğu belirtilerek, şöyle devam edildi: 'Her bir vakanın tek tek ve ayrıntılı olarak incelenmesinin ardından CPJ, en az 61 gazetecinin doğrudan, yayınlanan yazıları ya da gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hapiste olduğu sonucuna vardı. Diğer 15 gazetecinin davalarıyla ilgili eldeki deliller muğlak olmakla birlikte, CPJ araştırmayı sürdürüyor... Bugün Türkiye'de hapis gazetecilerin sayısı İran, Eritre ve Çin gibi en baskıcı ülkeleri fersah fersah geçiyor. Bir yanda gazeteciler onar onar hapsedilirken Ocak 2007'de Türkiyeli Ermeni gazeteci Hrant Dink 'i katledenler serbest dolaşıyor.'ERDOĞAN'A ÇAĞRICPJ, Türkiye'de basın özgürlüğünün iyileştirilmesi konusunda da çeşitli tavsiyelerde bulundu. Raporda 'inatçı ve alıngan' olarak tanımlanan Başbakan Erdoğan'a 'Eleştirel gazetecilere karşı hakaret davaları açmaktan, alenen itibarlarına saldırmaktan ve eleştirel haber medyasına üsluplarını hafifletmeleri için baskı yapmaktan vazgeçin'denilirken; hükümete de 'yaptıkları faaliyetler hükümetçe saldırgan olarak nitelenen görüşleri destekliyor olsa da tutuklu gazetecileri serbest bırakın, açılmış davaları durdurun' çağrısı yapıldı. Raporda, AB'ye ve ABD'ye de Türkiye'ye basın özgürlüğü ve gazetecilerin serbest bırakılması konusunda baskı yapılması istendi.HÜKÜMETTEN CEVAP Raporla ilgili hükümetten de yorum talep eden komite, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in cevabına da yer verdi. Ergin özetle 'Basın ve ifade özgürlüğü kapsamındaki tartışmalar abartılıyor. Hapiste bulunmalarının nedeni gazetecilik faaliyetleri değil. Az sayıda ismin nispeten gazetecilikle ilgili olabilecek faaliyetleri nedeniyle hürriyetlerinden mahrum kalmış olabileceklerini inkar etmiyorum'diyor. Washington Büyükelçisi Namık Tan da 'Türkiye'nin uluslararası standart ve ilkelere uyumlu yargı reformları gerçekleştirdiğini' belirtiyor.