Ben suyumu kazandım da içtim. Ekmeğimi böldüm de yedim. Alkışı duydum, ihaneti gördüm. Sesim de oldu, sessizliğimde. Seviştiğim de oldu benim. Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi. Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar. Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi. Ne olur...Yazımı kaleme alırken, rahmetli Cem Karaca'nın bu şarkı sözleri geldi aklıma.İnsan bazen yorulur,Bazen bıkar,Bazen kızar,Bazen ihanete uğrar,Bazen hançerlenir,Bazen en büyük darbeyi, en yakınındakilerinden yer.Diyeceksiniz ki, şimdi nereden çıktı bu yazı.Son iki gündür Sayın eski Bakanımız Efkan Ala'nın istifa etmesini bir Türkiye konuşuyor. Sayın Ala, görevden mi alındı? Yoksa istifa mı etti?En net açıklamayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yaptı.Erdoğan Efkan Ala hakkında; "Ne Efkan Ala kardeşimizden bir sıkıntı söz konusudur ne de bu süreç içinde ona yönelik herhangi bir olumsuzluğu söylemeye ne Sayın Başbakan’ın ne benim herhangi bir haddimize değildir, o kadar da açıktır" dedi.Bu kadar net bir ifade olmaz.Ama yinede üreten üretene.Ben de Sayın Ala'nın istifasını kendimce yorumlamak istedim.Evet, Sayın Ala 17-25 Aralık sürecinden sonra zorlu bir görevi üstlendi.İçişleri Bakanı oldu.Sayın Ala, hemen en yakınına güvendiği, inandığı eski Erzurum Valisi İçişleri Sebahattin Öztür'ü müsteşarlığına getirdi.İstanbul gibi büyük bir şehrin emniyetinin başına ise Aksaray Valisi Selami Altınoku atadı.Tabi, kritik bakanlığa daha çok kadro lazımdı.Erzurum Vali Yardımcısı Naci Aktaş, Özel İdare Eski Genel Sekreteri Adnan Yazıcı ve bunlar gibi bir çok güvenilir isim Ankara'ya İçişleri bakanlığına taşındı.Bunların her birine önemli görevler verildi. Ve Ankara'da, İstanbul'da ve Türkiye'de FETÖ ile büyük mücadele başlatıldı.Binlerce polis görevinden alındı, kimisi ihraç edildi. Ve genel seçimler gelip çattı.Sayın Ala, bakanlık görevinden istifa ederek AK partiden Erzurum milletvekili adayı oldu.Yerine 07.03.2015 tarihinde müsteşarı Sebahattin Öztürk getirildi.Sayın Öztürk, Ala'dan aldığı bayrağı en iyi şekilde taşıdı.Ve Öztürk'te 7 Haziran seçimleri sonrası erken seçim kararı alınınca bakanlık görevinden istifa ederek AK partiden Milletvekili aday adayı oldu.Bu kez İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok Ankara'ya çağrıldı, 29.08.2015 tarihinde kendisine bakanlık görevi verildi.30 Ağustos 2015 günü Erzurum'un cesur evladı Altınok, İçişleri Bakanlığı görevini devir aldı. 29 Ağustos 2015 – 24 Kasım 2015 tarihleri arasında 63. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nde İçişleri Bakanı olarak görev yaptı.Ve 24 Kasım'da görevini uzun yıllar aynı yolda yürüdükleri abisi Efkan Ala'ya teslim etti.Evet, 7 Haziran'dan sonra Türkiye zor günler geçirdi.Güneydoğu'daki PKK hendekleri, bombalamaları, saldırıları, değer tarafta İŞİD saldırıları ve FETÖ ile mücadele.Bu zorlu süreci ekibiyle en iyi şekilde yürüten Ala'nın son olarak karşısına 15 Temmuz darbe girişimi çıktı.Kendisi Erzurum'da olmasına rağmen Ankara'da bıraktığı ekibi Bakan Yardımcısı Sebahettin Öztürk, Müsteşar Selami Altınok, süreci en iyi şekilde yürüttüler.Tüm Vali ve Emniyet müdürlerine ulaşarak, "BELKİ ÖLECEĞİZ AMA, SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ" talimatını verdiler.Yanı başlarındaki Emniyet Genel Müdürlüğü bombalanırken, onlar mücadelelerini sürdürdüler.Darbeciler başarılı olmadı.Bunda en büyük payı olanlar ise Efkan Ala ve eki.Eğer onlar, 17- 25 Aralık sonrası polisteki büyük FETÖ temizliğini yapmamış olsalardı, belki 15 Temmuz darbesi başarılı olacaktı.Ve önceki gün, Türkiye'yi şok eden açıklama Başbakan Binali Yıldırım'dan geldi."Sayın Efkan Ala, görevini bıraktı".Türkiye ve Erzurum şokta.Herkes istifanın altında nedenler aradı.Ortaya iddialar atıldı.FETÖ boş durmadı, 30 yıl önce çekilen bir fotoyu servis etti.Bence, 15 Temmuz'dan sonra yaşananlar Sayın Ala'yı yordu.İhaneti gördü, sırtından hançerlendi.Birçok güvendiği ve tanıdığı ismin ipini kendisi çekmek zorunda kaldı. Hani insan bazı zaman bırakmak ve kaçıp gitmek ister.İşte Bence Sayın Efkan Ala, şimdilik bunu yaptı.Ama ben inanıyorum ki, dönüşü muhteşem olacak.