Erzurum Güncel- İşte yine çok konuşulacak o haber...
Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, İran, Pakistan.
Ve Türkiye.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkeler, sağ olsunlar geçtiğimiz aylarda Erzurum’u ‘2025 Turizm Başkenti’ ilan etti.
EİT, normalde toplandığında üye ülkelerin kalkınmalarına yönelik ekonomik faaliyetleri masaya yatırır, ‘ekonomi’ konuşurlar.
Son birkaç yıldır bazı şehirleri turizm başkenti seçmelerinde de en önemli etken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dur.
Bu işin fikir babası da, öncüsü de ta kendisidir. Kültür ve turizme yönelik fikirleriyle bu ülkelere yön verir.
Erzurum’un başkent seçilmesinde de asıl etken O'dur.
Ve Bakan Bey’in en önemli özelliklerinden biri rakamlardır. Bir ekonomisttir, işletmenin İngilizcesini bilir.
Şimdi size rakamlar vereceğim.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, sezon açılışı öncesinde devletin resmi haber ajansına açıklama yaptı:
“Palandöken geçen yıl 1 milyon 950 bin kişiyi ağırladı. Bu yıl 2,5 milyon ziyaretçi hedefliyoruz…"
Hâlbuki Kültür ve Turizm Bakanlığı istatistiklerine göre Palandöken’e geçen sezon 11 bin 344 yabancı, 87 bin 917 yerli turist gelmişti.
Toplamda kente gelen 193 bin 798 yabancı, 221 bin 233 yerli turistti.
Neremizi istersek yırtalım, dağ ve şehirdeki otellerle birlikte yatak kapasitesi 17 bini bulmayan şehrimde, geceleme sayısı geçen yıl 403 bin 816’ydı.
Rakamlar yalan söylemez ama rakamlarla yalan söyleyebilirsiniz!
Hadi, sırf piyar (PR) olsun diye, sezon öncesi ‘rakamları şişirelim de dikkat çekelim' diye Mehmet Sekmen, 1.9 milyon kişiyi Erzurum’a getirdi.
Bir Allah’ın kulu çıkıp sormaz mı, hangi zaman aralığında, hangi uçakla geldi bu insanlar?
Yahu havalimanına inen, kalkan uçak sayısı belli, DHMİ istatistikleri belli. 11 ayda 788 bin 904 yolcu hareketi olmuş ki, her gelen turist değil!
Çok görmüyorum kendisine sonuçta siyasetçi. “Ben ekonomistim” deyip, kur korumalı mevduat sistemini dönemin Maliye Bakanı’na öneren kendisi değil miydi?
Hatta yeni bir model de önermiş, “Millet getirsin altınlarını sertifikaya bağlayalım” demişti.
Allah’tan kabine değişti de millet, altınlarından olmadı.
Bu noktada anlıyoruz ki, her 'ekonomist' turizmci kafasında olmuyor.
Lütfen dikkat! Bizdeki turizm kafası işte şu.
Tarihi Erzurum Kalesi’nin çevresini açtık, dibine eski gibi görünen çakma Erzurum Evlerini yerleştirdik.
Sonra turizm amaçlı kullanalım diye otantik gibi görünen iş yerleri yaptık.
Ve tuttuk, bu iş yerlerini ‘borca mahsuben’ bankaya ya da PALEN Doğalgaza verdik.
İşte bizim ‘ekonomist’ turizm anlayışımız budur!
Kim ne derse desin, bunun adı rezalettir, şehrin turizmine ihanettir.
Turizm; ülkelerin, potansiyeli olan şehirlerin en önemli enstrümanıdır. Biz bir turizm kentiyiz ancak bu ‘ekonomist’ kafayla bir arpa boyu yol alamayız.
Şimdi; Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerden olur da ‘başkent’ olmamız nedeniyle 2025 yılında şehrimize gelecek olanlara şimdiden uyarımdır.
Ziyaretiniz sırasında Tarihi Erzurum Kalesi yakınlarında kuyruk görürseniz şaşırmayın. O fatura ödeme kuyruğudur.
Ayrıca eski Erzurum Evi diye sizleri bir takım garabet yuvalarında gezdireceğiz, orada tarih falan yok inanmayın.
Yine tadilatta olmazsa sizi Çifte Minareli Medrese'ye götüreceğiz. Tabi mesai saati dışında olursa biraz zor sadece dışarıdan seyredebilirsiniz.
Sizleri Türkiye’de tek olan Atlama Kulelerine götüreceğiz, ama lütfen pist kısmına bakmayın!
Aslında listeyi daha uzatırdım ama yazarken utanıyorum.
O yüzden bu süreçte bize lazım olan Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un ekonomist ve de turizmci anlayışıdır.
Çünkü bizim ‘ekonomist’ kafayla turizm ancak manipüle edilir.