Bazı tuzluklar AK Parti'ye sızmış

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Milletin oyuyla AK Parti çatısı altında görev alanlar, meğer bir yerlerden gelen emir ve talimatla istifa ettirilmişler, meğer AK Parti'ye de bazı tuzluklar sızmış" dedi.

Erzurum Güncel- .Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde, Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı Projesi Tapu Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, İstanbul'u da içine katarak, Türkiye'de nasıl bir oyun oynanmak, nasıl darbe gerçekleştirilmek istendiğini paylaşmak istediğini dile getirerek, "çünkü, bu seçime çok farklı bir zeminde giriyoruz" ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonuna darbe dedikleri zaman, birilerinin bunun ciddiyetini anlayamadığını, kavrayamadığını ama üzerinden vakit geçtikçe, planlar deşifre edildikçe, tuzaklar ortaya çıktıkça meselenin ciddiyetinin de net bir şekilde görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:

 "Şimdi biz artık şunu çok açık, çok bariz şekilde görüyoruz. Bir yerlerde gizli kapaklı toplantılar yapılmış, bir yerlerde planlar yapılmış, projeler hazırlanmış, tuzaklar kurulmuş ve 17 Aralık tarihinde de düğmeye basılmış. Nedir bu planlar? öncelikle hükümete karşı bir yargı müdahalesi yapılacak, yargı eliyle hükümet yıpratılacak. Ardından milletvekilleri istifa ettirilecek. Duyuyorsunuz değil mi, sosyal medyada filan. 'Filanca, filanca zaman istifa ettirilsin, arkasından işte aynen onun gibi filancalar da istifa ettirilsin'. Kim, hangi işlerle uğraşıyor, bunu ortaya koyması bakımından çok önemli. İşte bu kirli planlar bugünlerde ortaya çıktı ve çıkıyor. Milletin oyuyla AK Parti çatısı altında görev alanlar, meğer bir yerlerden gelen emir ve talimatla istifa ettirilmişler, meğer AK Parti'ye de bazı tuzluklar sızmış. Sen geleceksin AK Parti'den milletvekili adayı olacaksın, sonra seçime girecek, milletten yetki alacaksın, milletin vekili olacaksın ama sonra biri sana emir verecek, talimat verecek, sen de milletin emanetine ihanet edecek, partinden istifa edeceksin. Evet, bu yapılan düpedüz ihanettir, bu yapılan AK Parti'ye ihanettir, bu yapılan emanete ihanettir, bu yapılan en çok da millete ihanettir, milletin oyuna ihanettir, milletin mührüne ihanettir."

 Milletin, her bir vekili, TBMM'ye kendisini temsil etmesi için gönderdiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

 "Bir milletvekilinin emir ve talimat alacağı yegane merci millettir. Milletten değil, başka yerlerden, çete reislerinden, faiz lobilerinden, vaiz lobilerinden emir ve talimat alanlar apaçık bir ihanet içindedir. Biz bunu geçmişte de yaşadık. Bazı vekiller, milletten yetki aldılar, sonra gidip başka odakların kölesi oldular; milletten yetki aldılar, başka odakların emir ve talimatlarına göre hareket ettiler. Tarih onları hatırlamıyor, millet onlara zaten şamarını vurdu. Bugün de milletten değil, Türkiye düşmanlarından, ihanet şebekelerinden emir ve talimat alanlara aziz milletim 30 Mart'ta gereken cevabı verecektir.

 Bunların hedefi sadece istifa etmek, sadece bölücülük yapmak değil, bunlar işte gördünüz nisan ayından sonra hükümet atayacaklarmış, bakan atayacaklarmış, kendilerine göre siyaseti dizayn edeceklermiş. Hedefleri buymuş, niyetleri buymuş. Yolsuzluk ve rüşvet kılıfının altında işte bunların asıl çirkin gayeleri de buydu. Biz 11 yıldır ne diyoruz? Hükümetleri millet göreve getirir millet görevden alır. İşte bunlar türlü ayak oyunlarıyla, komplolarla, sabotajlarla, iftira ile hükümeti yıpratmak, partimizi yıpratmak, kendi arzularına, kendi keyiflerine göre hükümet ve parti kurmak istediler. Geçti o günler. Türkiye'de hükümetleri artık medya kuramaz, medya yıkamaz, sermaye kuramaz, sermaye yıkamaz. Türkiye'de hükümetleri uluslararası çetelerin maşası olmuş örgütler kuramaz, her ne yaparsa yapsınlar onlar da yıkamaz."

 - "Faiz lobisiyle örgüt lobisi el ele verdiler, Türkiye ekonomisini sarsmak istediler"

 Erdoğan, Türkiye'de artık söz, karar ve yetkinin milletin olduğunu kaydederek, Mehmet Akif Ersoy'un "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz" sözlerini aktardı. Erdoğan, salona şöyle seslendi:

 "Bunların başka hesapları da vardı. Hükümete, partimize saldırırken aynı anda Türkiye ekonomisine saldırdılar. Faiz lobisiyle örgüt lobisi el ele verdiler, Türkiye ekonomisini sarsmak istediler. Moralleri bozarak, topluma karamsarlık pompalayarak, yatırımcıyı, üreticiyi, çalışanı, girişimciyi kandırmaya çalışarak, ekonominin çarklarını durdurmak istediler. Gazete, televizyon haberleriyle, yurt dışındaki işbirlikçi medyalarıyla Türkiye ekonomisini hedef aldılar. 'Efendim müteahhitlerin devlet parasını ödemiyor'. Yalan söylemeyin. Biz, ödeme planımızın içinde bütün karayolları müteahhitlerimize şu an itibariyle 3 katrilyon 100 trilyon ödeme yaptık ve bu ay içerisinde de 2 katrilyon ödeme yapmak suretiyle tüm alacaklarını sıfırlamış oluyoruz. Bizim bu noktalarda sıkıntımız yok. Her şey bir plan içerisinde evelallah yürüyor ve yatırımlarda asla durmak yok, yola devam diyoruz."

Seçim sonrasında bu yasa tasarısının görüşüleceğini ifade eden Erdoğan, "Diyelim ki bir özel okulun bir dersliğinde 15 öğrenci var, 15 eksiği var; biz bu 15 eksiğe 15 öğrenci göndermek suretiyle bize maliyeti neyse, maliyeti de ödemek suretiyle biz bu yavrularımızı özel okullarda eğitim öğretime göndereceğiz. Atılan adım bu. Bu konuda birçok teşvikleri zaten Milli Eğitim Bakanım da açıkladı. İnşallah, şu seçim öncesi olmasa bile seçim sonrası bu yasayı görüşeceğiz ve bu yasayı da inşallah Meclis'ten geçireceğiz. Bütün altyapı hazırlıklarımız bitti" dedi.

  Ekonomi

 Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

 "İçerideki bazı iş adamlarıyla, bazı işveren örgütleriyle ittifak yaptılar. Türkiye'nin iş ortamını, yatırım ortamını karalamak istediler. Şifre ne? Şifre: Ananas. Şifre ne? Şifre: Tesbih. Kimlerin kimlerle iş tuttuğunu görüyor musunuz? Kimlerin kimlerle hareket ettiğini görüyor musunuz? Ananaslar geliyor gidiyor, tesbihler geliyor gidiyor maalesef benim 77 milyon vatandaşımın ekmeğine göz dikiliyor. Kardeşlerim, hiç endişeniz olmasın, bu defa yanlış adrese gittiler. Sert kayaya çarptılar. Türkiye ekonomisi 2001 yılındaki ekonomi değil. Türkiye ekonomisi sağlam. Türkiye ekonomisi dirençli. Türkiye ekonomisi korunaklı. Hiç endişeniz olmasın. Türkiye ekonomisi, 3-5 komplocunun darbe teşebbüsüyle sarsılmayacak, 3-5 gazete haberiyle, tuzu kuru sermayedarların açıklamasıyla savrulmayacak kadar büyük ve dirençlidir, bunu böyle bilin. Gençler! Biz buraya durup dururken gelmedik. Akşam yatıp, sabah kalkan bir sıfır ekleyen ve paramızı diğer paralar karşısında maalesef rezil edenlerin karşısında 6 sıfırı atmak suretiyle enflasyonu 3 haneliden tek haneliye dönüştüren bir ekonomik anlayışı getirdik. Devletin borçlanma faizini yüzde 63'ten tek haneliye yine biz indirdik. 11 yılda ekonomide çok önemli reformlar gerçekleştirdik. Enflasyon, hatırlayın yüzde 30'daydı. Şu anda tek hanelide. Bu ara biraz orada oynamalar var. İnşallah o da yine yatağına aynen ulaşacak, girecek."

 Ekonomiyi çok sağlam bir zemine kavuşturduklarını ifade eden Erdoğan, geçmişte en küçük bir rüzgarla savrulan bir ekonomi varken, bugün fırtınalara, boranlara, tayfunlara bana mısın demeyecek bir ekonomi olduğunu söyledi. Türkiye'nin, tarihin en büyük finansal krizlerinden biri olan 2008 finansal krizini başarıyla atlatmış ve dünyanın takdirini kazanmış bir ekonomisi olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bütün gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Tedbirlerimizi kararlılıkla uyguluyoruz. Her şart için, her durum için planlarımız var. Allah'ın izniyle bu ekonominin büyümesini hiç kimse engelleyemez. 2023 hedeflerimizden bizi hiç kimse saptıramaz. Herkes rahat olsun, müsterih olsun. Moralleri bozmaya çalışan herkese karşı da lütfen herkes dikkatli olsun" dedi.

  çözüm süreci

 çözüm süreci konusuna da değinen Erdoğan, "17 Aralık darbe girişiminin bir başka hedefi de çözüm süreciydi. Bizim samimi gayretlerimizi, samimi çabalarımızı bozarak, süreci sabote etmek, provokasyon yaparak yeniden kan akması, yeniden şehitlerin gelmesi için ellerinden geleni yaptılar. Bunu başarmak için de uluslararası şer odaklarıyla birlikte çalışmaktan çekinmediler. Güneydeki sevdikleri ülkenin maşalığını yapmakta en küçük bir tereddüt göstermediler" ifadelerini kullandı.

  "Haşhaşi deyince çok rahatsız oluyorlar"

 Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

 "Ben buradan aziz milletime sesleniyorum. Bu örgütün istismar ettiği, ihlasla, samimiyetle hareket etmiş kardeşlerime sesleniyorum. Allah aşkına bunlar, Mavi Marmara'dan niye rahatsız oldular? Kardeşlerim! Mavi Marmara'da kimler şehit edildi? Bizim kardeşlerimiz değil mi? O gemiyle Gazze'ye ne götürülüyordu? İnsani yardım. Bu kardeşlerimizin elinde silah var mıydı? Yoktu ama ellerinde silah olmayan bu kardeşlerimizi, 9 kardeşimizi silahlarla şehit etmediler mi? Şehit ettiler. Bütün bunlar ortadayken, niye birileri bundan rahatsız oldu? Bak bu olaylarda rahatsız olanlar şimdi bizden rahatsız. Bunlar bizim Suriye'ye yaptığımız insani yardımdan neden rahatsız? Bunlar bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan neden rahatsız? Bunlar bizim Filistin'deki kardeşlerimize yaptığımız yardımdan niçin rahatsız? Bunlar, asırlardır komşumuz olan, 30 milyar dolar ticaret hacmimiz olan İran'a yaptığımız ziyaretten neden rahatsız? Ben, bakan arkadaşlarım, İran rehberi Ali Hamaney ile aynı odada oturuyoruz, kendi yayın organlarında bu kare diyor, bu fotoğraf, Türkiye'de şoke yarattı diyor. Neymiş o şok? Ben bir siyasi lider olarak orada İran Başbakanıyla görüşmüşüm. İran Cumhurbaşkanıyla görüşmüşüm, saatler... Anlaşmalar yapılmış. 4 anlaşmaya imzalarımızı koymuşuz. En sonunda etkinliği inkar edilemez rehber Ali Hamaney ile de gidip görüşmüşüm. Niye rahatsız oluyorsunuz? Sağ tarafımda İran Başbakanı, sol yanımızda da Ali Hamaney. Neden rahatsız oldunuz? Niçin? İşlerine gelmiyor. Bunlar, Halkbank'tan neden rahatsız, niçin? İstanbul'daki küresel projelerden, büyüyen ekonomiden, güçlenen dış politikadan neden rahatsız? Bu soruları kendinize sorun. İnanın cevabını kendiniz bulacaksınız. Güney'deki sevdikleri ülke var ya, işte öyle odaklara, öyle çevrelere çalıştıkları için bundan rahatsız. Ajan deyince, casus deyince çok rahatsız oluyorlar. Haşhaşi deyince çok rahatsız oluyorlar. Şu yapılanları neyle açıklayacaksınız? İhanetten, ajanlıktan, casusluktan başka kavram var mı bunları açıklayacak? Millet buna geçit vermedi, geçit vermeyecek. Biz bu süreci bir istiklal mücadelesi olarak tanımlarken boş yere söylemiyoruz."

 Türkiye'nin milli kurumlarını, milli politikalarını ve milli değerlerini hedef alanlara karşı yapılan mücadelenin bir istiklal mücadelesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Başka ülkelerin, başka çevrelerin çıkarına yapılan darbelere karşı mücadele bir istiklal mücadelesidir. Biz de dimdik durarak. 77 milyon hep birlikte, bu istiklal mücadelesini veriyoruz ve vereceğiz" diye konuştu.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde, Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı Projesi Tapu Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, "17 Aralık darbe girişimi"nin hedeflerinden birinin de siyasette düzenleme yapmak olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

 "Bu amaçla Cumhuriyet Halk Partisi'ni çok çok önceden şekillendirmeye başladılar. Kaset komplosu yaparak bir genel başkanı görevden uzaklaştırdılar, bir başkasını göreve getirdiler. Şu anda da CHP üzerinde yine çok tehlikeli oyunlar oynuyorlar. Bu örgüt şu anda CHP'yi adeta parmağında oynatıyor. örgütün emniyetteki, yargıdaki militanları darbe girişiminde bulunurken, şantaj kasetleri hazırlanırken, siyasette de başta CHP olmak üzere bazı partiler her zamanki gibi bu darbe girişimine payandalık yapıyorlar. Bu örgüt ile CHP, büyükşehirlerde AK Parti'yi güya yıpratmak için işbirliği yapıyorlar. Dikkat edin! CHP büyükşehirlerde kendi içinden aday çıkaramıyor. Yolsuzluktan attığını aday yapıyor, başka partilerden aday devşiriyor. Oyun çok büyük, tuzak çok büyük ama milletin feraseti bu tuzağı alt üst etti. Bir kez daha dik durduk. Bir kez daha milletin emanetine sahip çıktık ve çirkin senaryoyu alt üst ettik. Bunlar asıl darbeyi 30 Mart'ta milletten alacaklar. Darbe sevdalıları 30 Mart'ta milletin darbesine maruz kalacak. Bir kez daha son sözü millet söyleyecek. Bir kez daha istikameti millet çizecek, siz çizeceksiniz. Bir kez daha millet ne diyorsa, işte o olacak."

 30 Mart'ta yapılacak seçimlerin son derece önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, seçmenlerin sadece belediye başkanlarını seçmeyeceklerini, yeni Türkiye'ye sahip çıkacaklarını, üçüncü havalimanına, Kanal İstanbul'a, 3. köprüye, 2 katlı tüp geçide sahip çıkacaklarını söyledi.

 Dünyanın sayılı asma köprülerinden birinin İzmir'de yapıldığını belirten Erdoğan, "Şu anda ayın 15'inde bir taraftan su üzerine çıktığını göreceğiz çünkü bütün temeli suyun altında. Temelini bizzat benim de katıldığım törenle attık ve şimdi de su yüzüne çıkıyor. O da su yüzüne çıktıktan sonra inşallah 2015 sonu 2016 başı gibi bu köprümüzü de bitirmiş olacağız ve İstanbul-İzmir arasını 3 saate indiriyoruz. Şu anda 5-6 noktada müteahhit firmalarımız çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Bütün otoyollar yapılıyor. Bu günleri gördük ya. Daha güzel olacak" diye konuştu.

 "2023 hedeflerine sizler omuz vereceksiniz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

 "En önemlisi de 30 Mart'ta istiklal mücadelesini bu sefer sandıkta verecek, demokrasiye, milli iradeye, yeni Türkiye'ye, yeni Türkiye'nin yanında modern İstanbul'a bütün ilçeleriyle birlikte siz sahip çıkacaksınız. Hiç endişeniz olmasın, bu kirli odakların kurduğu tuzak bozuldu. O tuzak onların başına çöktü ve daha da çökecek. Kirli ittifaklar bozuldu ve daha da bozulacak. Ananaslar, tespihler, tuzluklar göreceksiniz hepsi ters tepecek. Milletin iradesine dokunamayacaklar, milletin yetkisini çalamayacaklar. Bir kez daha söylüyorum, en büyük hırsızlık milli irade hırsızlığıdır. Biz bu ülkede hiçbir hırsızlığa, özellikle de milli irade hırsızlığına müsaade etmeyeceğiz."

 - Belediye meclis üyelerinin tespiti

 Başbakan Erdoğan, artık tüm il, ilçe, belde başkan adaylarının tespit edildiğini ve bunların sitelerde yayınlandığını kaydetti.

 Şimdi sıranın belediye meclis üyelerinin tespitine geldiğini anlatan Erdoğan, "Ayın 7'sine kadar bu tespitleri bitireceğiz ve ondan sonra genel merkez olarak son değerlendirmeyi yaparak, noktayı koyacağız. Sonra da ayın 19'u biliyorsunuz son gün, bunları değiştireceğiz ve burada 3'lü bizim dilimlerimiz var. Her dilimde ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, burada yerini almış olacak. Bunu görmek istiyoruz. Ehliyet, liyakat tabii ki esas. Bunu da istiyoruz ve bu seçim çok daha demokrat, özgürlükçü olacak ve böylece özgürlükçü olan, gerek inanç gerekse düşünce özgürlüğü noktasında bu listeler kendini çok daha net ortaya koyacak" ifadelerini kullandı.

 Türkiye'de bu son darbe girişiminin ardından demokratikleşmenin, değişimin, büyümenin, kardeşliğin önündeki bütün engellerin kalktığını ve kalkacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

 "Artık bu ülkeyi kimse tutamayacak, yavaşlatamayacak, engelleyemeyecek. 11 yılda çok önemli sorunları çözdük, inşallah daha fazlasını çözeceğiz. Her kesimin sorunlarını çok daha hızlı çözüm yoluna koyacağız. 77 milyon bir olarak, birlikte, kardeş olarak geleceğe yürüyeceğiz. Sizleri makamınızdan, ırkınızdan, paranızdan, pulunuzdan dolayı değil, sadece bizi yaradan Allah sizleri de yarattığı için seviyoruz. Kutlu yürüyüşlerin başlangıç yeri İstanbul'dur. İstanbul'da başlayan yürüyüşler, 81 vilayeti kucaklar, burayı unutmayın. İstanbul'da taze bir başlangıç yapacağız, bunu unutmayın. İstanbul'dan ve Türkiye'nin tamamından bir kez daha yetki alarak, yeni Türkiye'yi kararlılıkla inşa edeceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun. Tapuların hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum."

Okmeydanı'na ilişkin proje tamamlandığında, Türkiye'de bir ilk olacağını dile getiren Erdoğan,  "Bu, aslında 50 yıldır süren bir bekleyişin inşallah sonu olacaktır. Okmeydanı'nda birkaç nesildir tapularını bekleyen kardeşlerimiz, artık peyderpey tapularına kavuşuyor" diye konuştu.

 Piyalepaşa Mahallesi, doğup büyüdüğü Kaptanpaşa Mahallesi, Keçecipiri Mahallesi, Fetihtepe Mahallesi ve Piripaşa Mahallesi ile bir değişim, dönüşüm yaşanacağını ve bu değişimle Türkiye'nin bir modern beldesinin oluşacağını ifade eden Erdoğan, törende, hazırlığı tamamlanan 176 tapuyu hak sahiplerine teslim edeceklerini, 700 hak sahibinin tapu işlemleriyle ilgili belgelerini hazırladığını, onların da tapu işlemlerinin devam ettiğini anlattı.

 Erdoğan, salondakilere, "İnşallah Okmeydanı'ndaki tüm hak sahibi kardeşlerimizi, 50 yıldır dedelerinin, babalarının, kendilerinin özlemi olan bu tapularla buluşturacağız. Okmeydanı'ndaki kentsel dönüşümü de sizlerin desteğiyle, katkısıyla, sizlerin hayır duasıyla tamamlayacak, Okmeydanı'nı hem mevcut çirkin görüntüsünden hem sağlıksız yaşamdan tamamen kurtarmış olacağız" şeklinde seslendi.

 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a, projenin kapsamı içinde kalacak ve şu anda Okçular Vakfının tasarrufunda bulunan bir yeri hazırladığı ve düzenlemeler yaptığı için teşekkür eden Erdoğan, "Gayet güzel bir şekle dönüştü, altında otoparkıyla hem çevreye bir rahatlık getirdi hem de tamamıyla tarihi görünümüyle orada gayet güzel vakıf eserler meydana çıkarken, bir diğer taraftan da kaybolan minaresiyle, minberiyle, mihrabıyla bu cami meydana çıkarıldı" diye konuştu.

 Erdoğan, Okmeydanı'nın tarihi dokusunu muhafaza ettiklerini, "çarpık kentleşmenin esiri" Okmeydanı'nı parklarıyla, bahçeleriyle, yeşil alanlarıyla, ortak sosyal, sportif alanlarıyla, otoparklarıyla İstanbul'un en nezih semtlerinden biri haline getirdiklerini ifade ederek, Okmeydanı'ndaki büyük değişim ve dönüşümün hayırlı olmasını diledi.

 Büyükşehir Belediyesine meselenin çözümündeki gayretleri; Beyoğlu Belediyesine meseleyi samimi, kararlı şekilde takip ettiği, çözüme kavuşturduğu ve kentsel dönüşümün adımlarını attığı; muhtarlarla ve vatandaşlarla yapılan yüzyüze görüşmelerle vatandaşların katılımını sağladığı için teşekkür eden Erdoğan, "Beyoğlu'ndaki hemşehrilerime, Okmeydanı'nda yaşayan kardeşlerime, bu mücadeleyi azimle sürdürdükleri ve neticeye ulaştırdıkları için, kentsel dönüşüme verdikleri destek için ayrıca teşekkür ediyorum. Okmeydanı'nda yaşayan vatandaşlarımız, yüzde 95 oranında kentsel dönüşüme onay veriyorlar, destek veriyorlar. Bu desteğin 30 Mart'ta sandıklara yansıyacağından da hiç şüphe duymuyorum. İnşallah 30 Mart'tan sonra da Beyoğlu'nda değerli kardeşim Ahmet Misbah Demircan'la, büyükşehirde değerli kardeşim Kadir Topbaş'la durmak 'yok hizmete devam' diyeceğiz" diye konuştu.

 - "İstanbul'a hizmet, o hizmetkar için şereftir"

 Başbakan Erdoğan, geçen hafta sonu Sinan Erdem Spor Salonu'nda, İstanbul'un 39 ilçe belediye başkan adaylarını açıkladıklarını ve kamuoyuna tanıttıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:

 "İstanbul'a hizmet, İstanbullular'a hizmet o hizmetkar için şereftir, onurdur, çok büyük gururdur demiştim. Zira İstanbul, diğer 80 vilayetin özüdür, özetidir; İstanbul dünya şehirlerinin adeta kıskandıkları, gıptayla baktıkları, hürmet ettikleri bir şehirdir. İstanbul, şehirlerin annesi bir şehirdir. İstanbul'a hizmet etmek ancak ve ancak İstanbul'un ruhunu, özünü, manasını idrak etmekle mümkün olur. İstanbul'a hizmet etmek, fethi, Fatih'i, Osmanlı ruhunu, kurtuluş ve kuruluş ruhunu özümsemekle mümkün olur. İstanbul'a hizmet etmek, İstanbul'un tarihi manasını anlamak kadar İstanbul'un bugününü anlamak, geleceğini tahayyül etmekle mümkün olur. Herkes, İstanbul'a hizmetkar olamaz, herkes bu bahtiyarlığa erişemez."

 Bu arada Başbakan Erdoğan, salondakilere boynunda Kasımpaşa Spor Kulübü atkısıyla hitap etti.

  176 hak sahibine tapuları dağıtıldı

 Törenin düzenlendiği salona, "Okmeydanı'nda 50 yıllık tapu meselesini çözdük" yazısı asılırken, kürsünün sol tarafında Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafı ile Türk bayrağı; sol tarafında Başbakan Erdoğan'ın fotoğrafı ile Beyoğlu Belediyesi'nin logosunun yer aldığı posterler yer aldı.

 Konuşmalardan önce, Beyoğlu'nun tarihi, turistik ve önemli yerleri ile ilçeye yapılan hizmetleri ve Okmeydanı'nı anlatan video gösterildi.

 Salona alkışlar eşliğinde giren Başbakan Erdoğan için, salondakiler "Dik dur eğilme, Beyoğlu seninle", "Kasımpaşa çocuğu Tayyip Erdoğan", "Her yer Tayyip her yer Erdoğan" şeklinde slogan attı. Salonda bulunan bir grup genç ise "Hepimiz Bilal'iz" sloganı attı.

 Törene, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da katıldı.

 Konuşmalar sonunda Erdoğan, Topbaş, Demircan ve Babuşcu, isimleri okunarak kürsüye davet edilen vatandaşlara tapularını dağıttı. Erdoğan ve beraberindekiler 176 hak sahibi ile fotoğraf çektirdi.

Siyaset Haberleri

Devlet Bahçeli "Öcalan" çağrısını yeniledi
Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltına alındı
Temel Karamollaoğlu Saadet Partisi Genel Başkanlığı'na veda etti