Erzurum Güncel- CHP'de olağanüstü kurultay için imzalar toplanmaya devam ederken, Genel Merkez ve muhalifler arasındaki ipler kopma noktasına geldi. Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, bugünkü yazısında imza sürecinde tarafların belediye başkanları ve delegelere baskı yaptığını iddia ederken, bir belediye başkanının kurultaycı ekip tarafından aranıp tehdit edildiğini yazdı.
Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, kurultay tartışmasının sürdüğü CHP'de tarafların belediye başkanlarını sıkı markaja aldığını söyledi. Zeyrek, bir belediye başkanının kurultaycı ekip tarafından aranıp, "İmzalar toplandıktan sonra trene binmenin bir faydası olmayacak" diye tehdit edildiğini aktardı.
Zeyrek'in aktarımına göre "Güneydoğu’da bir il başkanı, bir hemşerisini batıda bir belediyeye yerleştirmek için 4 yıldır uğraşıyormuş. Batıdaki belediyenin başkanı geçen hafta aramış ve '10 kadron hazır. Kurultay için imza verin yeter" demiş.
Zeyrek, "Topuklu Efe’ ile ‘Yılmaz Hoca’nın kurultay tepkisi" başlığıyla yayımlanan yazısında şu ifadeleri kullandı;
CHP’deki kurultay tartışmaları konusunda geçen hafta yazdığım yazı nedeniyle gelen yüzlerce telefon ve mesajdan işin delegeler kadar belediye başkanları üzerinden ilerlediğini fark ettim. Taraflar, başkanlara sıkı markaj yapıyormuş.
Örneğin, nüfus açısından Türkiye’nin ilk 30 yerleşim yeri arasında yer alan bir belediyenin başkanı, kurultaycı ekibin kendisini arayıp “İmzalar toplandıktan sonra trene binmenin bir faydası olmayacak” dediğini aktardı.
Güneydoğu’da bir il başkanı, bir hemşerisini batıda bir belediyeye yerleştirmek için 4 yıldır uğraşıyormuş. Batıdaki belediyenin başkanı geçen hafta aramış ve “10 kadron hazır. Kurultay için imza verin yeter” demiş.
Daha neler neler...
Biliyorsunuz, bazı başkanlar da saflarını açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu “Kurultay”, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu“Değişim” dedi. Buna karşın Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ile Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı, namı diğer “Topuklu Efe” Özlem Çerçioğlu “Kurultay istemiyoruz” diyen başkanlar oldu.
Ben CHP içinde sağduyunun sesi olarak gördüğüm Yılmaz Büyükerşen’in, yani “Yılmaz Hoca”nın tavrını merak ediyordum. Arayıp sordum: “Hocam siz nerede duruyorsunuz?”
Her zamanki sakinliği ile bir yanıt vermesini beklerken, çok üst perdeden girdi:
“Saçma, zamansız bir çıkış”.
Neden böyle düşündüğünü sorunca da çok teknik bir yanıt verdi:
“Kurultay yapmak dert değil. Değişim her zaman olur. Genel yönetim, politikalar, yöneticileri güvence altına alan yamalı bohça gibi tüzük değişir. Ancak yerel seçimler çok yakın ve biz öncesinde araziye inmeliyiz, adayları ilan etmeliyiz. Ağustos bayramdır, tatildir geçer gider. Eylül okul açılır, ekim halk tarlada sabanda. Geriye üç-beş ay kalır.”
“Peki Kurultay yapılmasının buna ne zararı olur? Değişim partiyi neden güçlendirmesin?” soruma Büyükerşen şu yanıtı verdi:
“Kurultayı kim kazanırsa kazansın, partide bir çatlama olur. Hem seçmen gözünde iyi olmaz, hem kaybeden taraf çalışmaz. Seçime bu kadar az kalmışken yapılacak kurultay stratejik değil ve zamansızdır. Kişiler değil parti açısından sonuç önemlidir. Biz partiyi düşünmeliyiz”.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
PARTNER