Erzurum Güncel- Erzurum Kongresi ile ilgili el yazısı gündem taslakları
Kongrenin gündemi ile ilgili hazırlıkların taslakları ile ilgili belgeler ilk kez, Erzurum’un resmi gazetesi olan “Envâri Şarkiyye”nin kuruluşunun 101. yıldönümü nedeniyle Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 7-21 Ağustos 1968 tarihleri arasında açılan “Erzurum Yazma ve Basma Eserler Sergisi”nde gün yüzüne çıkarılmıştı.
Mavi mürekkeple çift tabaka bir kâğıda yazılı gündem taslaklarının içeriği şöyle:
ERZURUM KONGRESİ AÇILIŞ GÜNÜ GÜNDEM (RUZNAME) HAZIRLIĞI TASLAĞI:
17 Temmuz 1919
1- Pazartesi (20 Temmuz) gününe kadar Diyarbakır, Mamuret-ül-Aziz (Elazığ) vilayetlerinden uygun yanıt alınır ve çoğunluk oluşursa kongre açılacak; yanıt gelmediği takdirde perşembe (24 Temmuz) gününe değin ertelenmesiyle, perşembe günü mutlaka açılacaktır.
2- Duanın ardından kongre, bir yaşlı üye tarafından “Güşad edildi” (açıldı) biçiminde açılacak ve delegelerden olmayanların dışarı çıkması rica edilecektir.
3- Her vilayetin temsilcilerinden birer kişi alınarak yedi kişilik bir “İtimadname Tetkik Encümeni” (Güven Mektubu İnceleme Komisyonu) oluşturulacaktır.
4- Kongrenin açılışında Erzurum Müftüsü (Solakzâde Sadık Efendi), eğer kabul etmediği takdirde, Şiran Müftüsü Hasan (Fahri) Efendi, dua okuyacaktır.
19 Temmuz 1919
5- Oyların nasıl sonuca bağlanacağı sorunu.
6- Mustafa Kemal ve Kazım Paşa’larla, alttaki konuların belirlenmesi için bir heyetin, işaret olunan kişilerin nezdine gönderilmesi:
a) Beslenme ve barınma, para, cephane.
b) Yönetim şekli: Ordu ve Kuvayi Milliye bir kitle halde bulunduğu takdirde başvurulacak yerin belirlenmesi.
c) Gelecek göz önüne alınarak, şimdiden her türlü malzemenin, Vilayeti Seb’a’ya (Trabzon, Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ ve Sivas valilikleri bölgelerinden oluşan 7 il) gönderilmesi.
ç) Subayların tasfiyesi.
d) Kıyıların Rumlar ve Ermenilere hesabına İtilaf Devletleri tarafından aniden işgaline karşı kıyı halkının alacağı durum ve Kuvayi Milliye’nin hareket hattı.
e) Elviyei Selase (Kars, Ardahan, Oltu, Batum, Artvin sancakları) ve Nahçıvan’da gelişen katliamlara karşı alınacak önlemler.
7 - Kongrede, her ilin özel durumu göz önüne alınarak bir tüzük hazırlanması.
Doğu Anadolu İlleri Ulusal Hukukunu Savunma Derneği Erzurum Şubesi Başkanı Raif Efendi’nin Erzurum Kongresi’nde yaptığı konuşmanın kendi el yazısı ile metni...
KONGRENİN AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPAN RAİF EFENDİ: HAKKIMIZDA DÜŞÜNÜLEN ŞEY, İDAM VE GİYOTİNMİŞ
Erzurum Kongresi Vilayatı Şarkiye Müdafaai Hukuki Milliye Cemiyeti (Doğu Anadolu İlleri Ulusal Hukukunu Savunma Derneği) Erzurum Şubesi Başkanı Raif Efendi’nin konuşması ile açıldı.
Raif Efendi, burada toplanmanın pek bilinen kutsal nedeni ve amacı olduğunu dile getirdiği konuşmasında, Osmanlı hükümetinin 4 yıl süren savaştan sonra, can düşmanı olan Rusya Çarlığı’nın “Osmanlı hakkının devamı ve çoğunluğun azınlıklara çiğnetilmeyeceği konusunda verilen güvenceler üzerine silahlarını indirdiğini” belirterek şöyle devam etti: “Üzülerek söylüyorum ki, bu zanlarımızda aldanmışız. Bizim hakkımızda düşünülen şey idam kararı; oturtulmak istediğimiz sandalye, idam sandalyesie hakkımızda yapılacak iş, giyotin işlemiymiş. Ondan sonraki düşüncenin de, milletin devleti ve vatanımız parçalanarak, üzerinde istenildiği gibi yaralar açılarak, didik didik edilmek üzere bir hükümet oluşturmak sevdasında bulunan hunhar ellere teslim edilmek olduğunu da anlatmaya gerek yoktur.”
Raif Efendi, “Gün gibi ortada olan hukukumuza saldırı olasılıklarını göz önünde tutan bizler, Doğu Anadolu evlatları, yaklaşık 600 yıllık Osmanlı’nın soylu milletinin bir parçasıyız. İşte, uğradığımız tecavüze karşı savunma görevimiz için yüreklerimiz çarpmaya, her yerde bu yönde girişimler başlamıştır” dedikten sonra, İzmir’in işgalinin ardından bu tür girişimlerin Doğu Anadolu’ya da yayılacağının kesin gözüktüğünün altını çizdi.
Raif Efendi konuşmasında, Doğu Anadolu halkının gönül ve ağız birliği ile hareket edeceği bir anda olunduğunun da altını çizdi.
KONGRE KARARLARININ TAM METNİ
Erzurum Kongresi kararlarını İstanbul’a bildiren tarihi telgraf:
SADARET MAKAMINA
Doğu Anadolu vilayetlerinin Erzurum Kongresi beyannamesidir:
Silah bırakışmasının imzasından sonra gittikçe artan anlaşmayı bozucu uygulamalar ve İzmir, Antalya, Adana ve havalisi gibi memleketlerimizin önemli kısımlarının fiilen işgali ve Aydın Vilayetinde yapılan dayanılmaz Yunan faciaları ve Ermenilerin Kafkasya içinde hudutlarımıza kadar varan katliam ve Müslüman kıyımı siyasetiyle, yayılma hazırlıkları ve Karadeniz kıyısında Pontus hayalini gerçek haline getirmek amacıyla hazırlıklar yapılması ve sırf bu amaçla, Rusya kıyılarından akın akın, göçmen adı altında gelen yabancı Rumlar ve bu arada da silahlı eşkıya çetelerinin gönderilmesi gibi olaylar karşısında, kutsal vatanın bölünme ve dağılma tehlikesini gören milletimiz, hiçbir milli iradeye dayanmayan merkezi hükümetin bu facialar acılarına çare bulamayacağına eskimiş örneklerle inanmış ve birçok etkiler altında, olası ki daha acı ve hazin ve kabulü imkânsız kararlara da baş eğeceğinden tümüyle endişeli bulunuyor. Bu yüzden, kendisini en yakın ve en kanlı tehlikeler karşısında gören Doğu Anadolu vilayetlerinin kutsallığını bizzat korumak amacıyla, her tarafta milli vicdanda yer tutmuş cemiyetlerin katılımıyla, son zamanda toplanmış olan Erzurum Kongresi, 17 Ağustos 1919 tarihinde çalışmasına son vererek Allah’ın lütfuyla, aşağıdaki kararları aldık:
1- Trabzon vilayeti ve Canik Sancağı ile Doğu vilayetleri adını taşıyan Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elaziz, Van, Bitlis vilayetleri ve bu saha içindeki bağımsız livalar, hiçbir neden ve gerekçe ile birbirlerinden ve Osmanlı topluluğundan ayrılması imkânı düşünülemeyen bir bütündür. Saadet ve felakette tam bağlılığı kabul eder ve yazgıda aynı amacı hedef seçer. Bu alanda yaşayan bütün Müslüman unsurlar, birbirlerinin karşı karşılıklı dostluk duygusuyla dolu ve geleneksel sosyal durumlarına saygı gösteren öz kardeşlerdir.
2- Osmanlı vatanının bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığın sağlanması ve Saltanat ve Hilafet makamının korunması için Kuvvayi Milliye’yi etken ve ulusal istenci egemen kılmak esastır.
3- Her türlü işgal ve müdahale, Rumluk ve Ermenilik oluşumu amacına dönük bir çaba sayılacağından, birlikte savunma ve direnme esası kabul edilmiştir. Siyasi egemenliği ve sosyal dengeyi bozacak biçimde Hıristiyan unsurlara birtakım ayrıcalıklar verilmesi kabul edilmeyecektir.
4- Merkezi hükümetin, devletlerin baskısı karşısında, buraları terk ve bırakma zorunluluğunda kalması olasılığına göre, Hilafet ve Saltanat makamına bağlılığına ve milli varlık ve haklara kefil olacak kararlar alınmıştır.
5- Vatanımızda öteden beri birlikte yaşadığımız gayrimüslim unsurların, devlet kanunları ile belirlenmiş kazanılmış haklarına tümüyle uyarız. Mal ve can ve ırzlarının korunması zaten din bakımından gerekli şeylerden, milli geleneklerden ve yasal esaslardan olduğundan, bu esas, kongremizin genel kanısı ile onanmıştır.
6- İtilaf Devletleri’nce, silah bırakılmasının imza olunduğu 30 Ekim 1918 tarihindeki sınırlarımız içinde kalan ve her bölgesinde olduğu gibi, Doğu Anadolu vilayetlerinde de ezici çoğunluğu İslamlar teşkil eden ve kültürel ekonomik üstünlüğü Müslümanlara ait bulunan ve birbirinden ayrılması imkânsız, öz kardeş olan din ve ırktaşlarımızın oturduğu memleketlerimizin bölüşülmesi teorisinden tamamen vazgeçilerek varlığımıza ve tarihi, ırki, dini haklarımıza uyulması ve bunlara aykırı girişimlerin kabul olunmaması ve böylelikle, tümüyle hak ve adalete dayanan bir karar verilmesi beklenmektedir.
7- Milletimiz, insani, asri gayeleri ulu sayar ve fenni, endüstriyel ve ekonomik hal ve ihtiyacımızı takdir eder. Bunun için, devlet ve milletimizin iç ve dış bağımsızlığı ve vatanımızın bütünlüğü saklı kalmak koşuluyla altıncı maddede açıklanan sınırlar içinde, milliyet esaslarına uyan ve memleketimize karşı yayılma emeli beslemeyen, herhangi bir devletin fenni, endüstriyel ve ekonomik yardımını memnunlukla karşılarız ve bu adil ve insani şartları kapsayan bir barışın da acele kararlaştırılması insanlığın selameti ve alemin huzuru adına, milli emellerimizin en başta gelenidir.
8- Milletlerin kendi geleceğini bizzat belirlediği bu tarihi devirde, merkezi hükümetin de milli istence bağlı olması zorunludur. Çünkü milli iradeye dayanmayan herhangi bir hükümet ve heyetinin kendi ve kişisel kararları milletçe uyulacak şeyler olmadıktan başka, dışarıdan da geçerli olmadığı ve olmayacağı, şimdiye kadar olan şeyler ve sonuçlar ile kanıtlanmıştır.
Buna göre, milletin içinde bulunduğu hazin ve endişeli halden kurtulmak çarelerine bizzat başvurmasına gerek kalmadan, merkezi hükümetin Millet Meclisi’ni hemen ve bir an kaybetmeden toplaması ve böylelikle millet ve memleket yazgısı hakkında alacağı bütün kararları, Millet Meclisi’nin denetlemesine bırakılması zorunludur.
9- Vatanımızın maruz kaldığı acılar ve olaylar ile ve tümüyle aynı amaçla milli vicdandan doğan derneklerin birlik ve beraberliğinden oluşan genel kitle, bu sefer Şarki Anadolu Müdafaai Hukuk Cemiyeti adıylaa adlandırılmıştır. Bu cemiyet, her türlü particilik cereyanlarından tamamen uzaktır. Bütün Müslüman vatandaşlar, cemiyetin tabii üyelerindendir.
10- Kongre tarafından seçilmiş bir temsil heyeti kabul edilmiş ve köylerden başlayarak vilayet merkezine kadar var olan milli örgüt birleştirilmiş ve onanmıştır.
17 Ağustos 1919
İmza
Kongre Heyeti
Cumhuriyet