Başkan Sekmen’in tarım ve hayvancılık aşkı, bu sektörün çehresini değiştiriyor…
Bereketli dönüşüm
Büyükşehir Belediyesi’nin, tarım ve hayvancılık alanında yaptığı yatırımlar ve getirdiği yenilikler meyvesini vermeye başladı.
Tansu Çiller, başbakan olarak geldiği Erzurum’da dil sürçmesinin azizliğine uğramış, “Erzurum’u hayvan merkezi yapacağız” demişti.
Aradan uzun yıllar geçti, hem ülke genelinde hem de Erzurum’da o kadar çok şey değişti ki…
Tansu Hanım, Erzurum’a şimdi gelse acaba ne hisseder?
Mehmet Sekmen’in yerinde olsam, muhakkak Tansu Çiller’i Erzurum’a davet ederdim.
Gelsin görsün, Erzurum nereden nereye gelmiş…
Erzurum, emin adımlarla ilerliyor.
Bir koldan merkezi hükümetin öte yandan büyükşehir belediyesinin atılımları…
Kelimenin tam anlamıyla Erzurum, yeniden kırk-elli yıl önce olduğu gibi hayvancılık merkezi oluyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, kentsel dönüşüme, yeniden yapılanmaya, yol-meydanlara, sosyal faaliyetlere, kış turizmine ve köylerin imarına verdiği önem kadar, tarım ve hayvancılığı önceliyor, ciddiye alıyor, şehrin kalkınmasında olmazsa olmaz olarak görüyor.
Üç-beş yıl öncesine kadar 200 bin seviyesine kadar düşen büyükbaş hayvan varlığı, alınan muazzam tedbirler sayesinde yavaş yavaş bir milyon sınırına yaklaştı.
Bu süreçte merkezi hükümetin yatırım ve desteği kadar, Mehmet Sekmen’in de ayakta alkışlanacak çabaları, projeleri, hizmetleri oldu.
Abartısız söylüyorum: Erzurum, son on yılda tarım ve hayvancılıkta gizli bir devrim yaşadı, yaşamaya da devam ediyor.
Erzurum, modern tarım ve hayvancılıkla tanıştı.
Bilimsel çalışmalar ve araştırmalar doğrultusunda yeni baştan kolları sıvadı.
…
Geçtiğimiz hafta sonu Mehmet Sekmen, basın ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu.
Müceldili Konağı’nda ki o buluşmada Sekmen, büyükşehir belediyesinin tarım ve hayvancılık alanında yaptığı ve halen yürümekte olan hizmetleri anlattı, kitap tanıtımı yaptı. Eserin adı:
“TARIMDA ERZURUM MODELİ”
Müellifi bizzat Sekmen’in kendisi…
Profesyonel bir çalışma olduğu daha önsözünden belli oluyor.
Sekmen adeta çocuklar gibi neşeli, coşkulu ve haklı olarak da gururluydu.
Tarım ve hayvancılığın Erzurum için ne denli mühim bir sektör olduğunu en iyi bilen isimlerden…
Bu yüzdendir ki, belediyenin kaynaklarının ciddi bir kısmını bu alana aktardı.
Erzurum, mutlaka yeniden eski şöhretine kavuşmalı:
Özellikle hayvancılıkta büyük bir sıçrama yapmalı.
Cağ kebabın başkenti Erzurum’da, lokantalar et ihtiyacını Balıkesir ve Gürcistan’dan karşılıyorsa eğer bu ayıp, Erzurum’a yeter de artar bile…
Neyse ki…
Sekmen’in yazdığı kitap ve sunumdaki konuşmalarından gördük ki, Erzurum bu uğurda kayda değer bir mesafe almış.
Çünkü küçükbaş hayvan sayısı da, on yıl öncesine göre alkışlanacak sayıda artmış.
…
Rusların ünlü şairi Puşkin, Osmanlı-Rus Harbi’nde subay olarak Erzurum’da bulunmuş.
Yıllar önce Türkçeye de çevirilen hatıralarında Puşkin, Erzurum’u anlatırken diyor ki:
“Erzurum ovası ve Palandöken’in etekleri hayvancılık açısından muazzam bir doğal ortam… Hangi millet bu coğrafyayı elinde tutarsa, protein açısından asla yokluk çekmez.”
Bilim insanları da aynı şeyi söylüyor: Erzurum platosu özellikle hayvancılık açısından ideal potansiyele sahip.
Sekmen’in tespiti de şöyle:
“Her bir tohum, toprağa yalnızca ürün vermek için değil, geleceğin umudunu yeşertmek için ekilir. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, bu kitabı kaleme alırken hissettiğim mutluluğu tarif etmek benim için gerçekten çok zor.
Her sayfasında, Erzurum’un tarihine, kültürüne ve insanlarına olan sevgimi bulacaksınız. Bu eser, yalnızca bir kitap değil; Erzurum’un tarımsal zenginliklerini geleceğe taşıyan bir yol haritasıdır.
Şehrimizin üretim potansiyelini ulusal ve uluslararası arenada daha iyi bir noktaya taşımak için bu çalışmayı bir rehber olarak görüyoruz. Bugün burada bir kitabı tanıtırken aynı zamanda Erzurum’un potansiyelini, geleceğini ve umudunu sizlerle paylaşmanın gururunu yaşıyorum. Bu eser, bizim için yalnızca bir başlangıçtır.”
…
Yıllardan beri şu düşünceyi savunup durmaktayız:
Erzurum’un kalkınmasında sıklet merkezi mutlaka hayvancılık olmalıdır.
Zira bu şehrin doğal yapısı bunun için biçilmiş bir kaftandır.
Başkan Sekmen, bu gerçeği yıllar önce gördüğü için var gücüyle bu alanda üretim yapıyor, yenilikler getiriyor, besici ve çiftçiye adam akıllı destekler sunuyor.
Kısacası Sekmen, laf etmek yerine hizmet yapıyor.
Köylerdeki yüzlerce gölet, modern tarım araçları, tohum desteği bu hizmetlerden yalnızca bir kaçı…
Sekmen’in bir başka tespiti de şöyle:
“Erzurum’un bereketli ovalarında ve dağlarının eteklerinde bu ayetlerin yansımasını görmek mümkündür. Erzurum, tarih boyunca Anadolu’nun tarım ve hayvancılık merkezi olmuştur.
Şehrimizin sahip olduğu geniş mera alanları, zengin su kaynakları ve çalışkan insan gücü, Erzurum’u bu alanda öncü bir şehir haline getirmiştir. Ancak, bizler sadece geçmişin mirasına yaslanmakla yetinmiyoruz.
Modern çağın gerekliliklerini göz önüne alarak geleneksel yöntemlerimizi bilimsel bilgiyle buluşturuyor, yenilikçi projelerle tarım ve hayvancılığı daha sürdürülebilir bir hale getiriyoruz.
2016 yılında kurduğumuz Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Şube Müdürlüğü ve 2018 yılında faaliyete aldığımız Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı, bu vizyonun somut yansımalarıdır.”
Ezcümle:
Mehmet Sekmen’in bu muazzam hizmetinin meyvelerini belki birkaç yıl sonra daha somut olarak göreceğiz.
Şimdiden ipuçları ortaya çıktı bile…