Erzurum Güncel- Bingöl-Erzincan arasında bulunan Yedisu fay zonunun yaklaşık 200-250 yıldır kırılmadığını belirten Enerji, Çevre ve Doğal Afet Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Kenan Akbayram, "Yedisu fay zonu adını verdiğimiz Bingöl ile Erzincan arasındaki yaklaşık 75 kilometrelik fay kuşağı var. Bu fay kuşağının tek parçalı olarak kırılması halinde 7’den büyük deprem üretileceği hesaplandı" dedi.
Geçmişte büyük depremlerin yaşandığı ve önemli fay kuşaklarının arasında yer alan Bingöl için kritik bir uyarı üniversitede görevli Enerji, Çevre ve Doğal Afet Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Kenan Akbayram'dan geldi. Bingöl'ün Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Varto fay zonları arasında yer alan bir il olduğunu hatırlatan Dr. Akbayram, söz konusu fay kuşaklarında olası depremlerin beklendiğini söyledi.
Yedisu fay zonunda yaklaşık 237 yıl önce bir deprem yaşandığını ve deprem tekrarlanma yılının 200-250 aralığında olduğunu altını çizen Dr. Akbayram, "Bilindiği üzere Bingöl 3 tane fay zonunun kesiştiği bir yer. Bunlar Doğu Anadolu fay zonu, Kuzey Anadolu fay zonu ve Varto fay zonu. Bilindiği üzere Kuzey Anadolu fay zonunun bazı kesimlerinde uzun yıllardır depremler olmadı fakat depremlerin olması gerekiyor. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi bizim Yedisu fayı veya Yedisu fay zonu adını verdiğimiz Bingöl ile Erzincan arasındaki yaklaşık 75 kilometrelik fay kuşağı. Bu fay kuşağının tek parçalı olarak kırılması halinde 7'den büyük deprem üretileceği hesaplandı. Bununla birlikte bu fay kuşağında en son deprem 1784 yılında oldu. Kuzey Anadolu fayının deprem tekrarlanma aralığının 200- 250 yıl olduğu düşünüldüğünde burada kısa süre içinde deprem olması çok olası. Maalesef Bingöl ve çevre illere hasar verebilecek bir deprem olacaktır" diye konuştu.
"Doğu Anadolu fay zonunda da 7'ye yakın depremler olabilir"
Doğu Anadolu fay zonunun da tehlike arz ettiğini vurgulayan Dr. Akbayram, "Bunun yanında Bingöl'ü kesen Doğu Anadolu fay zonunun bazı fayları da var. Özellikle Ilıca ya da Göynük vadisi ile Palu arasındaki Doğu Anadolu fay zonunun kolları uzun süredir kırılmamış vaziyetteler. 150 yıldır üzerlerinde deprem yok, tespit edilememiş. Dolayısıyla bunlarda jeolojide sismik boşluk dediğimiz deprem kuşakları. Bu kuşakta da maalesef 7'ye yakın depremler olabilir. Çünkü Doğu Anadolu fayında 6.7 ile 7.2 arasında depremler kayıtlanmış. Bununla birlikte Kuzey Anadolu Fay zonu ve Doğu Anadolu Fay zonu arasındaki dağlık alanda da çok sayıda ikincil faylar var.
Örneğin, 2003 yılında gerçekleşmiş olan deprem böyle bir fayda yaşandı ve Bingöl merkezde 170'den fazla insanımızın vefat etmesine neden oldu. Bunun gibi Nazimiye- Karakoçan- Bingöl fay zonu, Sancak-Uzunpınar fay zonu ve aktif fay haritalarında çok da fazla yer almayan Kiğı-Yayladere fay zonu gibi faylarımız var. Bunlarda maalesef bölge için tehlikeli depremler üretme potansiyeline sahip görünüyorlar. Buradaki bahsedilen bütün faylar deprem üretme potansiyeli yüksek faylar. Bunların üzerindeki depremlerin ne zaman olacağına dair net verilerimiz elbette yok, fakat bazı ihtimal verilerimiz var. İhtimaller şunu gösteriyor, bunların hepsi deprem üretme potansiyeline sahip" şeklinde konuştu.