Bir Erzurum’un tanıdığı adam

Bir Erzurum’un tanıdığı adam.. İşte zevkle okuyacağınız .Röportajı Onur SAĞSÖZ yaptı...

Erzurum Güncel-  Kış sezonunda 4, yazın 6 saat uyuyor. Günde ortalama 5 saat telefon görüşmesi yapıyor ve cep telefonunda kayıtlı 2 bin 700 numara bulunuyor. Şehirde neredeyse tanımadığı kimse yok… Hayır demesini bilmeyen ve sürekli gülen yüzüyle bir Erzurum’a kendini sevdiren Ömer Akça ile turizm sohbeti yaptık…

Sen hiç somurtmaz mısın?

Kimse pek görmez. Öyle bir lüksüm de yok zaten. Herkese güler yüzlü olmak durumundayım. Otel işletmenin birinci kuralı.

Uyku yetiyor mu?

Kış sezonunda 3,5 – 4 saat uyuyorum. Yetmiyor ama işimi seviyorum.

Erzurum macerası nasıl başladı?

2008’de geliş o geliş… İlk geldiğimde kimseyi tanımıyordum ama şimdi yurt sathına yayılmış bir çevrem var. Burada görev yapan samimi dostluklar kurduğumuz birçok siyasetçi ve bürokratla hala görüşüyoruz.

Cep telefonunda kaç numara var?

(Dur bir bakayım) 2 bin 700 kayıtlı numara var ve hepsini birebir tanıyorum.

Tabi bir de şarj sorunun var

Günde ortalama 5 saat telefon görüşmesiyle geçiyor. En az iki kez şarj ediyorum. Gece de şarjda kalıyor.

Bu durum seni rahatsız etmiyor mu?

Dediğim gibi benim öyle bir lüksüm yok. Kimseye surat yapamam ve hayır da diyemem. Sonuçta Türkiye’nin ve Erzurum’un en iyi kayak otelinde görev yapıyorum. Haliyle moralim bozuk olsa bile kimseye yansıtamam. Çünkü misafir odaklı çalışıyoruz. Tabi bunda yetişme tarzımın da etkisi var.

Sosyal hayat?

Sosyal hayatım neredeyse yok gibi…

Sen herkesi herkes de seni tanıyor. Bununla ilgili ilginç bir anı var mı?

(Gülüyor) Vallahi otele gelen herkes benim adımı kullanıyor. Gece saat 00.00 sıraları. Bir beyefendi geldi resepsiyondan oda istedi. Ancak otel ful dolu. Sadece bir boş oda var. Onu da rezerve etmişiz. Ben de o sırada oradayım. Beyefendi oda isteyince görevlimiz de yok dedi. “Ya bu saatte Ömer Bey’i arattırmayın” dedi. Ben de tam oradayım. Resepsiyonist o an bana baktı, ben hiç bozuntuya vermedim, göz kırptım. Dedim ki Ömer abini bu saatte arama. Bunun üzerine ‘Gece saat 03.00’de bile arasam telefonuma cevap verir. Sen benim onla olan samimiyetimi biliyor musun?” dedi. O zaman dedim arkadaşlar Ömer abisini aratmayın bu saatte bize fırça atar, arkadaşa o rezerve ettiğiniz odayı verin. Resepsiyonist o sırada Ömer Bey işte burada onunla konuşuyorsunuz deyince, “Vaayyy Ömer abim” sen beni hatırlamadın mı? Ki beni de tanımıyor.

Erzurum’u sevdin mi?

Ben aslen Yozgatlıyım 20 yılı aşkın zamandır da İstanbul’a oturuyorum. Erzurum’a geleli 9 yıl olmuş. Acı tatlı inanılmaz günlerimiz oldu. Ben Erzurum’daki samimi dostlukları çok seviyorum. Yozgat’ta da İstanbul’da da dostlarım arkadaşlarım var ama buradakiler bir başka. Ama bazı insanlar şekil ve pozisyonuna göre insanlarla muhabbet ediyorlar buna üzülüyorum. Ayrıca otelin rakımı 2 bin 100 buradan Erzurum güzel gözüküyor.

Can Bey (Dikmen) nasıl bir patron?

Can Bey ile çalışmaya başlayalı 24 yıl oldu. Tartışmasız müthiş bir ticari kafa. İnanılmaz bir vizyon sahibi. Kesinlikle hesap ve rakam uzmanı. Bir iş yaparken bir değil, üç adım sonrasını hesap eder. Bizim ağabeyimiz, yönetim kurulu başkanımız ve biz bir aileyiz. O bizi tanıyor, biz onu tanıyoruz. Karşılıklı bir sevgi ve güven var. ‘Burası Can Bey’in işidir, biz maaşlı personeliz’ gibi görmedik göremeyiz de kendi yerimiz. Öyle ki kendisinden daha fazla korumaya çalışıyoruz işlerini. Mükemmeliyetçi bir insandır. Biz onunla ilk başladığımız zaman Bana üç tavsiyede bulundu. Bir kimsenin arkasından konuşma, ne yaparsan yap dürüstlüğünden vazgeçme ve hayatında ne iş yaparsan yap yaptığın işi sev. Tüm bunları yaptığınızda zaten başarı geliyor.

Sway Hotel 2011’in ilk ve tek özel sektör yatırımı, o günden bu güne ne değişti?

2011 Kış Oyunları öncesinde devlet buraya ne gerekiyorsa yaptı. Ama vizyon eksikliği vardı.

Bürokratlardan özel sektör mantığında çalışmasını beklemek Türkiye’nin en büyük yanılgısı. Hepsi için söylemiyorum ama onlar risk almazlar. 2007’de buranın yerini aldığımızda biz ilk önce göletin yerini devlettin kiralamıştık, liftlerin ve suni karlama hatlarını kiralamıştık. Türkiye’de ilk özel otele ait suni karlama sistemini biz kurduk. Türkiye’de ilk aydınlatılmış pistleri biz yaptık. Türkiye’de ilk FIS’den onay almış biz de var. Otel sağlık kulübü, SPA, kayak odası ve pistlerin bu kadar senkronize olabildiği Türkiye’deki nadir kayak otellerinden bir tanesiyiz. Üstelik kar garantisi veriyoruz.

Aralık başından Mart ayına sonuna kadar.  Misafir memnuniyetini ön planda tutuyoruz. Geçen zaman için de bu istikrarı sağladık. Bundan sonrası için de akıllı yatırımlara ve akıllı adımlara ihtiyacımız var.

Ejder3200’ü nasıl değerlendiriyorsun?

Büyükşehir Belediyesi’nin Ejder3200 markasını çok önemsiyoruz. İnsan, makine, para her şey onlarda var. Çok kısa sürede güzel şeyler yapıldı. Zaman zaman bir araya gelip fikirlerimizi paylaşıyoruz.

Hedefimiz aynı sonuçta ancak yurt dışı potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Ben eminim ki doğu adımlarla Palandöken Türkiye’nin Davos’u da olur, Alpleri de olur.

Nasıl bir sezon geçirdiniz?

Ne iyi ne kötü diyebilirim. Doluluk oranlarımız hafta içi yüzde 30’lara kadar düşerken, hafta sonu yüzde 90-95’lere kadar çıktı. Türkiye’deki kayak otellerinin en büyük problemi bu. Yabancı destinasyonlar sağlanabilse hafta içleri de istenilen doluluk oranına ulaşabilir. Erzurum’da kayak sezonu 120, yüksek irtifa kamp dönemi ise 45 gün sürüyor.

Yüksek İrtifa demişken, Kamp Merkezi hakkında neler söylersin?

Erzurum’un, Palandöken’in bu anlamda da önemli bir potansiyeli var. Takımlar Temmuz ayı başında gelip, Ağustos’un 20’sine kadar kamp yapıyorlar. Yani 1,5 ay kadar sürüyor. Bu süreyi uzatmak için yurt dışından takımların gelmesi çok önemli. Türkiye liglerinde kupa maçları, fikstür bu durumu etkiliyor ancak yurt dışından Rusya, Gürcistan ve Azerbaycan’dan gelebilecek takımlar bu süreyi uzatabilir. Şu an da şehirde 17 saha var, otel sayısına baktığınızda bu sahalar fazlasıyla yeterli geliyor. Bundan sonra yatak lazım. Çünkü hiçbir takım şehir otelinde kamp yapmaz. Her şeyden öte yüksek irtifa kampını sadece futbol takımlarından ibaret düşünmemek lazım. Diğer branşlardan sporcuların  bu bölgede kamp yapması için birçok işlevi olan büyük spor salonlarına ihtiyaç var.

Böyle bir salon olursa turizm 12 aya yayılır mı?

Şu an Palandöken’deki otellerin tamamı zarar yazıyor. Dediğim gibi kayak sezonu 120, yüksek irtifa dönemi 45 gün. Geri kalan boş. İşte bu açığı kapatmak için yüksek irtifa kamp merkezinin potansiyelini daha da artırmak gerekiyor. Diğer branşlardan sporcu ağırlayabilmek adına büyük salonlara ihtiyacımız var. Bugün yatırım yapmak isteyen girişimciler bu durumun farkında. Haliyle hiç kimse bu durumda gelip buraya otel yapmaz. Ama mevcut potansiyeli artırır, boş günlerin dolu geçmesini sağlayacak adımlar ve yatırımlar olursa işte o zaman Palandöken gerçekten merkez olur.

Yaşam Haberleri

Şehit Aybüke öğretmenin hikayesi
GSS Borcu olanlar dikkat!
Özel hastanelerde 'göz' vurgunu!
Erdoğan açıkladı, asgari ücret zammında tahmin değişti!