Emniyet’in bursuyla okudu, TSK’dan takdirname aldı. Basit bir olaydan dolayı “PKK sempatizanı” diye fişlendi. Haksız yere fişlendiğini ispat edince, 2 vali, 2 vali yardımcısının aralarında olduğu 23 kamu görevlisinden tazminat kazandı. Yargıtay, davanın doğrudan devlete açılması gerektiğine karar verdi. Yargıtay “terör örgütü sempatizanı” olduğu gerekçesiyle bir vatandaş hakkında fişleme yapan memurların tazminat ödemesine ilişkin kararı bozdu. Daire, davanın doğrudan devlete açılması gerektiğine, devletin fişlenen vatandaşa ödeyeceği tazminatı kamu görevlilerinden rücu yoluyla tahsil edebileceğine karar verdi. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan karar çok çarpıcı bir hukuk mücadelesini de ortaya koydu. Yargıtay’ın, Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebiyle yaptığı başvurusu sonunda aldığı kararın altında şu çarpıcı öykü yer alıyordu:Makine mühendisi Bülent Aras, İTÜ’yü Emniyet’in bursuyla okudu ve mezun olduktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü’nün çeşitli birimlerinde 4 yıl zorunlu hizmet yaptı. Karslı olan Aras’ın, 5 akrabası da çeşitli tarihlerde PKK tarafından öldürülmüştü. Aras, 1995’de tipiye yakalanan askerleri kurtardığı için dönemin Muş İl Jandarma Alay Komutanı Naim Kurt tarafından takdirname ile ödüllendirilmişti. Ancak daha sonra Aras, hakkında ”PKK sempatizanı olduğu, fırsat ve ortam bulduğu takdirde örgüte her türlü yardım ve yataklık yapabilecek bir yapıya sahip olduğu“ biçiminde istihbarat raporu düzenlendiğini öğrendi. Raporun Sarıkamış’ta yaşayan Aras ailesinin, yıllar önce evlerinde çıkan bir yangın nedeniyle polislerle tartışmasından sonra düzenlendiği gerekçesiyle Erzurum İdare Mahkemesi’ne başvurun Aras, fişin iptal edilmesine karar aldırdı.Kararnamedeydi...Aras, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda görevli iken, 2003’te Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na başvurarak, münhal bir kadro talebinde bulundu. Bakan Ali Coşkun tarafından hazırlanan ve Aras’ın da dahil olduğu atama kararnamesi, Başbakanlığa gönderildi. Bu sırada, Aras hakkında güvenlik soruşturması yapıldı. Kars Emniyet Müdürlüğü, Erzurum İdare Mahkemesi’nin iptal kararını yerine getirmeyerek ”PKK sempatizanı“ olduğuna dair kaydının olduğunu bildirdi. İki gazetede de Aras’la ilgili olarak, ”PKK sempatizanını atamaya kalktılar“ haberleri yer aldı. Bunun üzerine Bakan Coşkun, kararnameden Aras’ın ismini geri çekti. Daha sonra hatasını anlayan Kars Emniyeti, mahkeme kararını yeni bir yazıyla göndererek, hatasını düzeltti. Aras, hakkındaki fişi mahkeme kararına rağmen imha etmeyen Kars’ta görev yapmış 2 vali, 2 vali yardımcısı, 2 il emniyet müdürünün de aralarında olduğu 23 kamu görevlisi aleyhine Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme her bir kamu görevlisini 1000’er lira tazminata mahkum etti. 23 bin TL’lik tazminatın miktarı faiziyle 100 bin TL’yi geçti. Adalet Bakanlığı, bu kararda hata olduğunu belirterek konuyu Yargıtay’a taşıdı. Bakanlığın talebi üzerine Yargıtay Başsavcılığı, mahkemenin kararını ”kanun yararına“ bozulmasını istedi. Başsavcılık, davanın doğrudan İçişleri Bakanlığı’na açılması gerektiğini belirterek ”husumet yönünden“ reddedilmesi gerektiğini ileri sürdü.4. Hukuk Dairesi de sonuca etkili olmamak koşuluyla mahkeme kararını oy birliğiyle bozdu. Kararda kamu görevlilerinin eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılabildiği hatırlatıldı. Karar, Aras’ın biten davasını etkilemeyecek ancak bundan sonra fişlemeden kaynaklanan davalar doğrudan İçişleri Bakanlığı aleyhine açılacak. Ruhsat başvurusunda öğrendimDönemin Kars Valileri, merkez valisi Nevzat Turhan ile Sakarya Valisi Hüseyin Atak Aras’a tazminat ödemeye mahkum oldu. Aras, fişlemeyi nasıl öğrendiğini ise şöyle anlattı: ”1998 yılında Rize Köy Hizmetleri il Müdürü’ydüm. Silah ruhsatı için başvurdum, reddedildi. Ben de hakkımda 1996 yılında böyle bir fişleme olduğunu öğrendim. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’a çıktım ve ’Beni görevden alın’ dedim. Dava açtım, kazandım ama hala o fişi iptal etmediler. Sonra yine karşıma çıktı.”