Bizim bu halimiz ne olacak?Ramazan ayında bol bol iftarlara davet edildik.Kimi davete katıldık, kimi daveti es geçtik.Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak’ı davetine katıldım.Davet edilenlerin seçimi kötünün iyisiydi.Varlığıyla yokluğu belli olmayan bir cemiyetin başkanı oradaydı.Diğer gazetecileri temsil eden veya temsil ettiğini sanan şahsiyetler ortalarda yoktu.Ama biri vardı ki bir sürü hakkında söz hurata ortalıkta dolaşıyordu.Hemde kendi mensupları tarafından.Gazeteciliği tartışılan, hala ne iş yaptığı tartışma konusu olan sözde bu kişi, bilmem ne sitelerine de başkanlık yani yöneticilik yapıyormuş.İddiaya göre bu siteleri dolandırmış.Site sakinleri Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuş.Falan filan…Derken, Kandil günü bu kez Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in iftar davetine katıldım.Meğer Erzurum’da ne kadar çok gazeteci varmış, burada gördüm ve tanıklık ettim.Benim gördüğümü, Sayın Büyük Başkan Sekmen’de görmüşmüş olmalı ki, Erzurum Medyasına hak etmediği övgüler düzdü.Ama bu övgülerden önce, protokolde oturanları görünce garipsemedim desem yeridir.Tam ben bu garipsememi yanımdakilerle paylaşırken, bir bayan arkadaşımız yüksek sesle konuştu.“Ya ben protokolüm, benim yerim yok. Bakın kimler oturmuş”Bu Hanım efendiye değer veren olanlar oldu.Yani ben orada şunu anladım.Bir başkanımız daha olmuş.“Çağdaş Gazeteciler Derneği Şube Başkanı”.Tepkisine de katılıyorum.Bu şehirde ne iş yaptığı belli olmayanlar, başkanlık yapıyorsa Bu ablamda yetki aldığını temsil etmeli.Protokolde yerini almalı.En azından, rengi ve kimliği var.Kırmızı suratlı değil.Ha bu arada,Bu sözde derneğin, gerçek üyeleri merak ediyor.“Kırmızı surat bizimde 20 bin liramızı götürdü mü?Evet, bende merak ediyorum.Bu kırmızı surattın hala arkasında duran güncel politikacımız, yine benim yanıma gelecek mi?Ya da, bu kırmızı suratlıyı bu kez nasıl aklamaya kalkacak…Ya da bu kez, bizi bizle baş başa mı bırakacak…(Biz bize dememe bakmayın, onlar hiç bir zaman bizle olmadılar)