Erzurum Güncel- Erzurum'daki Ata Botanik Park, dünyaevine giren çiftlerin özel anlarını ölümsüzleştiren düğün fotoğrafçılarının doğal stüdyosu haline geldi.
Yakutiye ilçesindeki Atatürk Üniversitesine ait olan parkta, farklı familyadan ağaç, çalı ve çiçek olmak üzere yaklaşık 150 bitki çeşidi yer alıyor. 2006'da 350 dönüm arazi üzerine kurulan ve gölet, ahşap köprü, pergola, kamelya ile taş yollardan oluşan botanik parkta sonbaharla birlikte renk cümbüşü yaşanıyor.
Hafta sonu tatilini sonbaharın renkleri içerisinde geçirmek isteyen ailelerin de uğrak noktası olan ve düğün fotoğrafçılarının "doğal stüdyo" olarak kullandığı park, en mutlu anlarını ölümsüzleştirmek isteyen çiftler tarafından büyük ilgi görüyor.
- "Işığı burada doğal kullanıyoruz"
Düğün fotoğrafçısı Mehmet Erdem Aksoy, dünyaevine giren çiftlerin geçmişte stüdyoda fotoğraf çektirdiğini hatırlattı.
Çiftlerin günümüzde ise doğa ortamında fotoğraf çekmeyi tercih ettiğini ifade eden Aksoy, "Parkta, bitkiler birçok rengi bir araya getirdiğinden dolayı çiftler fotoğraf çektirmek istiyor. Biz de bu durumdan gayet memnunuz çünkü ışığı doğal olarak kullanıyoruz ve çiftlerimize birbirinden güzel pozlar verdiriyoruz." diye konuştu.
Aksoy, kentteki düğün fotoğrafçıları ve çiftlerin tamamının parkı tercih ettiğini belirterek, her mevsim kentte 3 bine yakın çiftin dünyaevine girdiğini dile getirdi.
- "Vazgeçilmez bir yer oldu"
Düğünlerde dış çekimlerin olmazsa olmazlar arasında yer aldığına işaret eden Aksoy, "Sarı, kırmızı, mor, eflatun rengi olsun, bitki türlerinin tamamının rengini yakalayabilirsiniz. Fotoğrafçılarca 'doğal stüdyo' olarak Ata Botanik Parkı'nı kullanıyoruz. Erzurum'daki düğünlerinin tamamı Ata Botanik Park’ta çekiliyor." dedi.
Aksoy, yoğunluktan bazen kadraja başka gelin ve damatların da girebildiğini aktararak, "Park çiftler tarafından vazgeçilmez bir yer oldu." şeklinde konuştu.
Düğün hazırlığı yapan ve dış çekim için Ata Botanik Park'ı tercih eden Ahmet Duran da parkın doğal ortamında fotoğraf çektirmekten memnun olduğunu dile getirdi.
Parkta yaşanan renk cümbüşü arasında fotoğraf çekindiklerini anlatan Duran, "Eskilerde çekimler stüdyoda oluyordu ve çok kasıntılı geçiyordu. Ayrıca oldu mu olmadı mı telaşına giriliyordu. Şu an burada çok keyifli anlar yaşıyoruz. Doğanın güzelliğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.