Ömer Duygun İlköğretim Okulu 7’nci sınıf öğrencisi Musa Kang, 3 Kasım sabahı okula giderken, yanına gelen kapüşonlu 16 yaşındaki B.E. ile birlikte ortadan kayboldu. Biri kız üç sınıf arkadaşının gördüğü B.E. ile kaybolan Musa Kang’ın 9 Kasım gecesi cesedi bulundu. İstasyon Mahallesi'ndeki metruk binada üzeri taşla örtülmüş ve başına sert bir cisimle vurulması sonucu beyin kanamasından öldüğü belirlenen Musa Kang’ın cinayetini aydınlatmak için Emniyet Müdürlüğü bünyesinde özel bir birim oluşturuldu.10 Kasım günü Musa Kang doğum yeri olan Yoncalık Köyü’nde toprağa verilirken, aynı gün şüphelinin yakalandı söylentisi nedeniyle kalabalık o kişiyi linç etmek için Gürcükapı Polis Merkezi’ni basmaya kalkıştı. Olaylar güçlükle yatıştırıldı. 11 Kasım'da Musa Kang'ın amcasının oğlu S.K. gözaltına alındı. Linç tehlikesi nedeniyle gece yarısından sonra adliyeye çıkarılan S.K., 12 Kasım sabahı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkemenin 60 bin lira kefaletle serbest bırakılabileceği kararı, Cumhuriyet Savcılığı’nın itirazı üzerine iptal edilirken, avukatları S.K.’nın tutuksuz yargılanmasını sağlamak için Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdular. Ancak S.K.’nın tahliye talebi reddedildi.B.E. GÖZALTINA ALINDICinayetle ilgili çevredeki güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri inceleyen polis, 24 Kasım’da madde bağımlısı, 52 suçtan kaydı bulunan B.E.’yi gözaltına aldı. Savcılıktaki ifadesinde Musa Kang’la birlikte güvenlik kameralarına yansıyan kapüşonlu kişinin kendisi olduğunu itiraf eden B.E, ancak cinayeti işlemediğini söyledi. Musa’yı hırsızlık yaptırmak için kaçırdığını ileri süren B.E., metruk binada karşılaştığı S.K.’nın bağırdığını, Musa'nın orada korkarak yere düşüp kafasını taşa çarptığını kendisinin de uzaklaştığını iddia etti.Musa cinayetiyle ilgili olarak tutuklanan kuzen S.K. ile madde bağımlısı B.E., kapalı araçla ve sıkı güvenlik önlemleri altında cezaevinden adliyeye getirildi. Burada Cumhuriyet Savcısı tarafından yüzleştirilen cinayet şüphelilerden S.K., madde bağımlısı genci tanımadığını, cesedin bulunduğu binaya ilk kez geldiğini, cinayetle ilgisi olmadığını söyledi.Şüphelilerden B.E ise, “Musa’yı alıp metruk binaya geldim. Binanın içine girdikten sonra Musa’nın elindeki poşeti kuyuya, üzerine de kemik parçalarını attık. 3- 5 dakika sonra Musa önde ben arkada dışarı çıkarken, S.K. taşa dayanmış içki içiyordu. Musa, S.K’yı görünce yardım istedi. S.K. bana bağırınca kaçtım” dedi.Yüzleştirmenin ardından şüpheliler, çok sıkı güvenlik önlemleri altında İstasyon Mahallesi’ndeki metruk binaya götürüldü. Avukatların hazır bulunduğu yer gösterme sırasında cezaevi aracından ilk önce B.E. çıktı. Jandarmaların arasında ayakkabısız olduğu dikkat çeken B.E., mavi kazağını başına geçirerek yüzünü gizlemeye çalıştı. Daha sonra S.K. önde, B.E arkada olmak üzere metruk binaya girildi. Cinayetin işlendiği metruk binada yaklaşık 20 dakika kadar kalan iki tutukluya, Cumhuriyet Savcısı yer göstermesi yaptırdı. Polisin kamerayla kayıt altına aldığı yer gösterme sırasında S.K.’nın yakınlarının da gelişmeleri uzaktan izlediği görüldü.S.K.'NIN AVUKATI TAHLİYE İSTEYECEKYer göstermenin ardından jandarmalar arasında yine iki şüpheli, kapalı araca bindirilerek cezaevine götürüldü. Yer göstermenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan S.K.’nın avukatlarından Tuncer Aktaş, “S.K., daha önceki ifadelerinde dile getirdiği binaya ilk kez geldiğini burada da öne sürdü. Görüntülerdeki kişi olduğunu kabul eden B.E. ise cinayeti işlemediğini söylüyor. Kriminal laboratuvarındaki bulguların sonucu bekliyoruz. Bugün öğleden sonra S.K.’nın tahliyesi için Cumhuriyet Savcılığı'na dilekçe vereceğiz. Savcılık, mütalanın ardından dilekçeyi Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderecek” diye konuştu.Turgay İpek Hürriyet