Gözlerden uzak, İstan-bul’dan uzak diye önemsiz de sanılmasın, Erzurum’da Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yürütülen ‘Ergenekon’ soruşturması, Ankara’da ciddi bir yüksek gerilime neden oldu ve daha şimdiden çok önemli sonuçlar doğuracağı da belli oldu.Meseleyi çok iyi bilmeyen veya arada kaçıranlar için çok kaba bir özet vermeliyim...2007 yılında, yani bundan iki yıl önce Erzincan (Erzurum değil, karıştırmayın) Cumhuriyet Başsavcısı, kendi ilindeki bir dini cemaatle ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında geniş bir dosya oluşturdu. Suçlamalar arasında organize bir güç halinde ihaleye fesat karıştırmak dahil pek çok iddia vardı.Ancak, soruşturmanın bir aşamasında, Erzurum’daki Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nin savcısı, Erzincan’da süren bu soruşturmayı, ‘Kendi görev ve yetki alanına girdiği’ gerekçesiyle Erzincan’dan aldı, Erzurum’a getirdi.Bu yetki çatışması haliyle ilgili olarak halen süren yasal süreçler var, Erzincan savcısı tarafından başlatılmış.Ancak bu arada Erzincan’daki savcının başına gelmedik de kalmadı, çok sayıda soruşturmadan geçti, son olarak hakkında 26 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Adalet Bakanlığı müfettişlerince savcıya yöneltilen suçlamalar arasında, ‘adliye bahçesine çardak yaparak imar kanununa aykırı davranmak’ gibi şeyler de var.Erzincan’dan Erzurum’a giden soruşturmanın halen ne aşamada olduğunu bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var: Bir süre sonra Erzurum’daki Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı, merkezinde Erzincan ili olan bir Ergenekon soruşturması başlattı. Savcı, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Şubesi’nde çalışan Albay Dursun Çiçek tarafından yazıldığı öne sürülen ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın Erzincan’da uygulamaya konduğu iddiasında.Soruşturma gizli yürüyor ama şu ana kadar basına sızanlardan bildiğimiz, ekim ayında, adına ‘Erzincan’ denen bir gizli tanığın savcılığa gidip ifade verdiği, sonra bir başka gizli tanığın daha (Gizli Tanık X) ortaya çıktığı, bu gizli tanıklardan birinin Erzincan’daki bir baraj gölüne tesadüfen balık tutmaya gittiği, balık tutayım derken çekilen sular sayesinde göle atılmış bazı patlayıcılar görüp Erzurum’daki savcıya haber verdiği, Erzincan polisinin jandarma görev ve sorumluluk bölgesindeki göle gelerek arama yaptığı ve başka patlayıcılarla bir de suya atılmış cep telefonu bulduğu, o sırada göle gelen jandarmayla polis arasında ciddi bir tartışma yaşandığı ilk bilgilerdi...Ardından Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı, Erzincan Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat Şube Başkanı binbaşı ile aynı şubede görevli iki astsubayı gözaltına aldı. Bu üç asker daha sonra tutuklandılar. İddiaya göre gölden çıkan cep telefonundan elde edilen bilgiler soruşturmayı jandarmaya yönlendirmişti.Bu tutuklamalardan kısa bir süre sonra bu kez Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı, Erzincan’daki Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) binasına 20 polisle bir baskın düzenledi, kapıda az kalsın silahlı çatışma çıkacaktı ve MİT’in Erzincan’daki bölge başkanı ve iki MİT çalışanı gözaltına alındılar. Üç MİT’çi daha sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.Bununla da bitmedi, savcı Erzincan Jandarma Alay Komutanını da sorguladı. Ve hemen ardından da bir ilk gerçekleşti ve 3. Ordu Komutanı Orgeneral de savcı tarafından sorgulandı.Gerek MİT ve gerekse üst düzey askerlerin sorgulanması, tutuklanması, olayların oluş biçimi, soruşturmanın dayanakları konusu Ankara’da ucu Başbakan’a ve Cumhurbaşkanı’na kadar iletilen bir dizi gerilimli görüşmeye neden oldu, bu yetmedi Genelkurmay Başkanı Trabzon’da bir savaş gemisinde normal bir demokratik hukuk devletinde olmayacak bir konuşma yaptı.Bunlar gerilimin artık saklanamayacak düzeye geldiğinin kanıtları. Daha da ilginci, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi sıfatıyla gitti, Erzurum’da cezaevinde tutuklu jandarma ve MİT görevlileriyle görüştü, ardından Erzincan’da savcıyla görüştü. Yani iş siyasi bir cephe de kazandı, ana muhalefet olaya müdahil olursa kimse şaşırmasın.Aslında yerim doldu ama soruşturmanın dayanakları hakkında da size bilgi vermem lazım. Onları da yarın yazayım izninizle.İsmet Berkan Radikal