Evli kadınların yüzde 15'inin cinsel şiddete uğradığı, çocuk istismarı ve erken yaşta evlendirme gibi pek çok problemin yaşandığı Türkiye'de sorunun çözümü için kadınlardan Başbakanlık bünyesinde mücadele merkezi kuralım önerisi geldi.27 kadın kuruluşundan oluşan Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu, Başbakanlığa bağlı Cinsel Şiddetle Mücadele Başkanlığı ve kriz merkezleri kurulması için hazırladıkları kanun taslağını TBMM'ye iletti.Platformun, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuna sunduğu taslağa göre, Başkanlık, ''Cinsel Şiddeti Önleme'', ''Cinsel Şiddet Olaylarına Müdahale'' ve ''Rehabilitasyon'' daire başkanlıklarından oluşacak.Cinsel Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu oluşturulacak. Kurulda, bakanın başkanlığında, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Sağlık, DPT müsteşarları, TÜİK Başkanı, Kadının Statüsü Genel Müdürü, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürü, SHÇEK Genel Müdürü, 3 öğretim üyesi, bu alanlarda faaliyet gösteren 5 sivil toplum kuruluşu temsilcisi yer alacak.Pilot bölge olarak seçilen Adana, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Samsun'da üniversite hastanelerinde Cinsel Şiddet Kriz Merkezleri açılacak.Haftanın her günü, 24 saat acil hizmet verecek merkezlerde, kadın jinekolog, kadın psikolog ve kadın hemşire çalışacak.Merkez, cinsel şiddetle ilgili davalarda bilirkişilik yapacak, cinsel şiddetle mücadele uzmanlığı eğitimi verecek, seminer, sempozyum gibi etkinlikler düzenleyecek, cinsel saldırıyla ilgili bulguları, cinsel saldırıya uğrayanın şikayetçi olmak istememesi halinde 1 yıl süreyle kriz merkezlerinde saklanmasını sağlayacak.Taslağın gerekçesinde, ''Cinsel Şiddetle Mücadele Başkanlığı ve merkezleri kurularak, cinsel şiddete maruz kalan kadınların, cinsel şiddet sonrasında, her türlü tedavi ve şikayetlerinin, cinsel şiddet alanında farkındalık eğitimi alan uzman görevlilerce karşılanması, kadınlara yönelik cinsel şiddetle mücadelede önemli bir rol oynayacaktır'' denildi.Cinsel şiddete uğrayan kadınların, emniyet ve savcılıktaki şikayet sürecinde, yargılama aşamasında mahkemelerde, ataerkil bakış açısıyla, pek çok önyargıyla karşılandığının, cinsel şiddetin kadının hak ettiği bir durum olarak algılandığının, çoğu kadının buna maruz kalmamak için şikayetçi olmadığının bilindiği belirtildi.