Erzurum Güncel- İşte o yazı...Bu Şehirde Bir Adam,Bu Şehirden Bir Adam..! Adam olmak' Günlük yaşantımızda sık sık kullandığımız, hatta dilimize pelesenk ettiğimiz bir deyim. Peki, birçoğumuzun sıkça kullandığı bir söz olan bu “adam olmak” nasıl bir şeydir. Adam olmak için iki ayağı, iki gözü, iki kulağı olmak yada iki ayak üzerinde yürümek yeterli midir? Yoksa başka bir şey midir adam olmak?! .. Kimilerine göre “adam olmak” cibilliyetle, yaratılışla alakalı bir meseledir. Maya bozuk, kumaşı kalitesiz ise ne yapsan olmaz. Günümüzde büyük çoğunluğun adamlık göstergesi; mal-mülk ve servettir. Parası olan adamdan sayılır, parası olmayanın sözüne bile itibar etmezler. Okul bitirmekle, bir makam ve mevki sahibi olmakla adam olunamayacağını ifade etmek için; “Okumak cehaleti alır, eşeklik baki kalır.” diye, eskiler boşuna söylememişler. Girizgahın ardından asıl konuya geçme zamanı geldi. Uzun zamandır Yakutiye Belediye Başkanı Sayın Ali Korkut Bey i gözlemliyorum. Gözlemlemek içinde Belediyelere falan gitmeye yahut randevu talep etmeye gerek yok. Ali Beyi her an halkın içinde bir köy odasında,bir çay ocağında,bir mahallenin sokağında yahut bir esnaf dükkanında görmek mümkün. Bu şehirde Başkanla bir çay içmeyip elini sıkmayan kaç kişi vardır bilmem... Halkın ayağına gelmesini beklemeden halkın içinde ve yanında olan bir ADAM. Sadece seçim dönemleri için değil her an halkla iç içe ve şehrin tüm sorunlarına hakim bir Başkan. Kiminin, Ali Abisi, kiminin Ali Amcası, kiminin, Ali Kardeşi. Evi yanmış tüm umutları sönmüş yaşlı bir teyzenin Ali'si... Başkanla Belediyeye bağlı köylere ve mahallelere bir gezi yapma şansım oldu. Güzelova mahalle/köyde meydana gelen yangın sonucu evlerini kaybeden vatandaşlara geçmiş olsun ziyaretinin ardından evleri gezerken yaşlı bir teyzenin 'Alim halimiz bu evimiz yandı' deyişi ve Başkanı samimiyetle yanan evine daveti gönüllerin nasıl fethedildiğini gösteriyor. Köyde kısa bir gezide maalesef yangın ile ilgili çalışma yapan Yakutiye Belediyesine ait araç ve personelin dışında hiç bir yetkiliyi görme şansım olmadı. Hal böyle olunca köylüler, Belediyenin yetki ve sorumlulukları içinde olsun olmasın tüm isteklerini ve sıkıntılarını dile getiriyorlardı. Çünkü; O onların Ali Abisi,kardeşleri her an yanı başlarında gördükleri Adam gibi Adamdı. Belediyede makamda oturup aman sende diyecek,geleni gideni ağırlayıp hamaset dolu sözler edecek ve halktan kopacak bir Başkan değildi. O hep yakın temasta olmalı ve bire bir sorunları yerinde tespit etmeli, tez elden çözüm üretmeliydi. Başkanın bu tür yaklaşımları bana Partisinin Eski Genel Başkanının izlemiş olduğu yolu hatırlatıyor. (Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan) Bu yolu izlemek samimiyet ister. O samimiyette Ali Bey'de fazlasıyla var. Başkan okulları geziyor. Öğretmenlerle,öğrencilerle bire bir temasta. Geleceğin yükselen Türkiye'sinin Eğitimle mümkün olduğunun farkında ve bu farkındalıkla bu konuda Belediyenin ek bir bütçesi olmamasına karşın tüm imkanları zorlayarak çocukların geleceğe umutla bakması için hazırlamış oldukları TEOG hazırlık kitaplarını öğrencilere yine kendi elleriyle veriyor. Başkan ışıldayan gözleri gördükçe enerji doluyor. Ben bir kaç okul ziyaretinin ardından ayrılırken Ali Korkut, kaldığı yerden köyleri, okulları,evleri kısacası insanın olduğu her yeri gezmeye devam ediyordu. Bu benim sorunum değil, demeden tüm sorunlara çare arıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'DURMAK YOK YOLA DEVAM' Yolun açık olsun Ali Korku Başkan..!