Bu sorun Türkiye'de de var!

FT yazarından Türkiye-Mısır karşılaştırması

Erzurum Güncel- İngiltere'de gazeteler bugün Mısır'daki gelişmeleri ve Türk ekonomisini masaya yatırıyor.

Mısır'daki gelişmeleri ön sayfasından duyuran tek gazete Independent.

Gazete, "Onlarca ölü. Yüzlerce yaralı. Ve bir ülkenin barış ve demokrasi umudu sokaklarda kanlar içinde" başlığının altında dün 51 kişinin ölümü ve 440 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan çatışmanın detaylarını veriyor.

Destekçileri vurulan Müslüman Kardeşler'in, Mursi'yi deviren ordu ittifakına karşı ayaklanılmasını istediğini hatırlatıyor Independent.

Gazete ayrıca çatışmaların sonucunda önce Nur Partisi'nin Mursi'yi deviren iktidara desteğini çektiğini, ardından da Sünnilerin lideri olan Mısır'ın saygın ilahiyat fakültesi El Ezher üniversitesi'nin müftüsünün iç savaş uyarısı yaptığını aktarıyor.

Independent gazetesi iç sayfasında konuyla ilgili başka bir haberinde Amerika Birleşik Devletleri'nin Mısır'daki gelişmelerden endişelendiğini, ama yardımı kesecek kadar endişeli olmadığını yazıyor.

Gazete, Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney'nin demokratik biçimde göreve gelen Mursi'nin devrilmesinin darbe olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağı üzerinde çalıştıklarını söylediğini aktarıyor.

'Darbe' sınıflandırmasının Mısır'a sağlanan yardımı keseceğini belirten gazete, sözcünün açıklamasının Obama hükümetinin içinde bulunduğu ikilemi gözler önüne serdiğini yazıyor.

Mısır'daki gelişmeler üzerine Ian Black imzasıyla bir analiz yayınlayan Guardian gazetesi, ülkede dökülen kanın geleceğin ne kadar belirsiz olduğuna, ve Mursi'nin devrilmesinin 'son' değil 'başlangıç' olduğunu ortaya koyduğunu yazıyor.
Mursi'nin yerine geçici bir hükümet getirilmesinin geri alınmayacağını, ancak toplumun gittikçe daha da kutuplaştığını belirtiyor Black. Analiz ayrıca Müslüman Kardeşler'in Mursi'yi yeniden başa getiremeyeceklerini anladıklarını, ama ordunun da rahat rahat ülkeyi kontrol edememesi için çalışacaklarını öne sürüyor.

Black'in analizine göre iç savaş çok uzak bir olasılık olsa da durum yakın zamanda durulmayacak; aksine şiddetlenecek.

"özgürlük ve demokrasi düşman olabilirler"

Mısır'daki olaylardan yola çıkarak Financial Times gazetesinde bir makale yazan Gideon Rachman, demokrasi ve özgürlüğün her zaman birbirlerini tamamlayan şeyler olmayacağını öne sürüyor.

Mısır'daki liberallerin, demokratik seçimlerle başa geçen Mursi hükümetinin askerler tarafından devrilmesini onu başlıca reformlara tehdit olarak gördüklerinden desteklediklerini aktarıyor.

Müslüman Kardeşler'in basına baskı oluşturduğunu, kadınların ve azınlıkların haklarını korumadığını ve topluma gittikçe daha da İslamcı bir ton aşıladığını kabul ediyor Rachman. Ona göre Mısır'da korkulan şey, Müslüman Kardeşler'in seçilmesini sağlayan reformları, seçmenden değil de Tanrı'dan emir aldığını düşünen bir partinin koruyamayacağıydı.



Rachman makalesine şöyle devam ediyor:

"Bu sorun Mısır'a özgün değil. Türkiye'de de laik kesim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'yi protesto ediyor. Müslüman Kardeşler'in aksine Erdoğan kuvvetli ekonomik başarılara imza attı.

Ama İstanbul'da dile getirilen şikâyetler Kahire'dekilerden çok farklı değil. Protestocular, hükümetin temel hakları kısıtladığını, yargıyı baltaladığını, gazetecileri korkuttuğunu ve laik Türklerin özgürlüklerini tehdit eden bir İslamcı politika izlediğini söylüyor.

Tıpkı Müslüman Kardeşler gibi AKP de şikayetlere seçimlerde altığı oy oranıyla cevap veriyor. (…) Vladimir Putin veya Recep Tayyip Erdoğan gibi otoriter hislere sahip popülistler başa geçtikten sonra köylerde yaşayan 'gerçek halka' odaklanıp orta sınıfın değer verdiği özgürlükleri çiğneyebiliyor.

Bu tür hareketler Batı'da özgürlüklerin seçimden geldiği varsayımını çürütüyor. Aslında Batı'nın kendi geçmişine bakacak olursak seçim hakkının ilk değil son geldiğini görürüz." (BBCTüRKçE)

Güncel Medya Haberleri

Canan Karatay'dan canlı yayında rekor itirafı!
Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti 45. yaşında
CHP'li Meclis üyesi gazeteciyi öldüresiye dövdü! Başında bira şişesi kırdı
Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan yenidoğan çetesi açıklaması