Bu yazı çok kunuşulacak!...

Erzurum Güncel- İşte o yazı...Asıl sıkıntı seçimlerden sonradır!Enteresan bir seçim süreci yaşıyoruz. Bu enteresanlık bir yönüyle son birkaç yılın siyaset yapma üslubu ve yöntemlerinden de kaynaklanıyor. Ergenekon davası sanıklarına yöneltilen suç delilleri arasında önemli bir yekûnu ses ve görüntü kasetleri, fotoğraflar oluşturuyor.Siyasi hayatımızda fırtınalar koparan, CHP ve MHP’de önemli siyasi sonuçlar ortaya çıkaran yine gizli yollarla edinilen ses ve görüntü kayıtlarıdır. Özel hayatın gizliliği bu ölçüde hiç alenileştirilmemiş, siyasetin ve özel hesaplaşmaların aracı haline getirilmemişti. Bu süreç seçimlerden sonra da malesef devam edecek gözüküyor. Türkiye bir genel seçimin arifesinde, iktidar partisi yaptıklarıyla ve yapacaklarıyla, muhalefet partileri iktidara yönelttikleri eleştirilerin yanı sıra iktidara geldiklerinde ülke sorunlarını nasıl çözecekleri konusundaki görüşleriyle meydanlarda olmaları gerekirken daha çok kasetli siyasetin yarattığı atmosferde bir sen ben kavgası, kişilik analizleri, kişisel hesap sorma tehditleri altında seçime götürüyorlar ülkeyi. Son bir iki gündür seçim sonuçları ve yeni iktidar modelleri üzerinde kurgular da gazetelerde haber ve köşe yazısı olarak dolaşıma girmiş durumda. Bu iddialar şöyle: AK Parti yüzde 35, CHP yüzde 30, MHP ise yüzde 15 civarında bir oy alacak. BDP’nin alacağı 30’a yakın milletvekili de buna ilave edilip yeni bir hükümet kurulacak.Taraf Gazetesi’nden Wikilis belgelerini de takip ediyorum. ABD’nin Ankara’daki istihbaratçıları Türkiye’nin asıl sorunlarını halkından kaçırdığını düşünüyorlar. Türkiye’nin Kürt sorunu, Alevi sorunu, Başörtüsü sorunu, diğer insan haklarıyla ilgili sorunları var. Askerlerin siyaset üzerindeki etkisi sürüyor. Demokrasisi tam işlemiyor. Kıbrıs’taki çözümsüzlük sürüyor. Ermeni iddialarıyla ilgili sorunlar görmezlikten geliniyor. Türkiye’nin Irak ve İran’la ilgili politikaları, özellikle İran’la ilgili ABD’nin ve Batı dünyasının niyetleri ve konuda ABD’nin Türkiye’den beklentilerine verilen yanıtlar yetersiz bulunuyor. ABD’nin Ankara görevlileri, Türkiye’yi yönetenleri ve iktidara adayı partileri, bu temel sorunları çözmekten uzak görüyorlar. Partileri, bu sorunları sürekli öteleyip günlük, faydacı bir siyasi söylemle kitleleri etkilemeye, iktidar partisinin ise bu yöntemle iktidarda kalmaya çalıştığını ön görüyorlar. Türkiye’nin ötelenen sorunlarını çoğunluğa dayanan bir siyasi iktidar 9 yılda hala çözemedi, peki çok farklı siyasi söylemelere sahip bir koalisyon hükümeti çözebilir mi?Sonuç: İster AK Parti hükümetiyle Türkiye yoluna devam etsin isterse bir koalisyon hükümetiyle, nihayetinde Türkiye, son yıllarda elde ettiği göreceli bir iyileşmeye, refaha rağmen, ciddi sorunlarla yüz yüzedir ve bu sorunlar birden bire çok ağır sorunlara dönüşme potansiyeline sahiptir. Kim muhalefet olacak, kim iktidar? Bunu henüz bilemiyoruz. Fakat bilebileceğimiz husus iktidarın ve kaçınılmaz olarak muhalefetin kucağında bulacağı asıl sorunun, Türkiye’nin öteleyip durduğu sorunları olduğudur ve bu sorunları daha fazla öteleme şansının kalmamış olmasıdır! Bu nedenle asıl sıkıntı seçimlerden sonradır.