Bu zevatla ilgili kararımızı...

'Dokunulmazlık zırhına bürünen bu zevatla ilgili kararımızı dokunulmazlıklarını kaldırılmak suretiyle vereceğiz. Ondan sonrası artık yargıya ait'

Erzurum Güncel- Başbakan Erdoğan Medeniyetler İttifakı Zirvesi için gideceği İspanya ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda basın mensuplarına bir açıklama yapıyor.Başbakan'ın açıklamalarından satır başları;Kurucu ortaklarından birisi olduğum Medeniyetler İttifakı Zirvesine katılmak adına İspanya'ya gidiyorum. Geniş bir katılım ile gerçekleştireceğimiz bu ziyarette önemli konu başlıklarını mevkidaşım ile görüşeceğiz. Kökleri tarihe dayanan bir İspanya - Türkiye ilişkişi var ve bu ilişkiyi yarına taşırken daha güvenli bir ortama çekmek istiyoruz. Başbakan Erdoğan basın mensuplarının sorularını yanıtlarken 4. yargı paketine de değindi. Üzerinde çalışılması gereken bazı maddelerin olduğunu düşündüklerini belirten Erdoğan nihai kararımızı verip bu yasayı parlementoya göndereceğiz dedi.Başbakan Erdoğan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü üzerine yapılan zahir iddiaları ile ilgili de konuştu. Erdoğan bu iddialarla ilgi kesin bir bilginin kendisine ulaşmadığını belirtti. BDP'li Milletvekili Özdal Üçer'in tartışma yaratan ve halkı silahlandırmaya yönelik sözleri ile ilgili olarak konuşan Erdoğan, bu arkadaşlarla ilgili Meclis'e gelen fezlekelere bu serfer farklı bir açıdan bakacağız. Meclis'te önümüze gelen bu fezlekelere dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde işlemlere izin verip konuyu yargının alanına taşıyacağız dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'lilerin güvenlik güçlerine ilişkin tavırlarıyla ilgili soruya 'Dokunulmazlık zırhına bürünen bu zevatla ilgili kararımızı dokunulmazlıklarını kaldırılmak suretiyle vereceğiz. Ondan sonrası artık yargıya ait' yanıtını verdi. Başbakan'dan darbe yanıtları!

Başbakan Erdoğan, Darbeleri Arıştırma Komisyonu'nun sorularına yazılı olarak cevap verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na gönderdiği cevapta, ”Doğrudan veya dolaylı olarak, bir gecede veya sürekli olarak, silah marifetiyle veya bürokratik aygıtlarla milletin iradesine ve onun adına yetki kullanan demokratik kurumlara tasallutta bulunan her girişim, her müdahale, her tavır aynı derecede kötüdür, aynı derecede demokrasi ve millet
düşmanlığıdır” dedi.

Erdoğan'ın, Komisyon'a gönderdiği cevaplar şöyle: ”28 Şubat müdahalesi, TBMM’yi, seçilmiş Hükümeti, millet iradesini, sivil siyaseti hedef aldığı kadar, doğrudan şahsımı da hedef almıştır. Bu müdahale, ülkenin geleceğini ipotek altına alacak bir siyaset mühendisliğinin ürünüdür. 28 Şubat süreci ile AK Parti ve bizim siyasi çalışmalarımız arasında kurulan spekülatif ilişkiler haksız, insafsız ve mesnetsizdir. Biz, 28 Şubat döneminde hedef alındık, engellendik, mağdur edildik, hatta zorlama gerekçelerle görevden alındık, cezaevine ve siyaset yasağına mahkum edildik. Biz, 28 Şubat’a rağmen, milletimizden aldığımız destek ve istikametle siyasi hayatımızı sürdürüp bugünlere geldik. Bu tür müdahaleler göle maya çalmak gibi akıl dışıdır, güneşi üfleyerek söndürmeye çalışmak gibi mantık dışıdır.



28 Şubat müdahalesi karşısındaki cesur ve sabırlı duruşumuz, kararlı mücadelemiz, oyunu bozmuştur. ”Vesayetçi anlayışı, darbeci zihniyeti, müdahaleci yaklaşımı tamamen tasfiye edene kadar, hukuki ve siyasi çabalarımız devam edecektir Demokrasiye müdahale girişiminde bulunan, bunun tasavvuru ya da hayali içinde bulunan herkes, her kurum, er ya da geç, milletin mahkemelerinde yargılanacağını, hesap vereceğini aklında bulunduracaktır"

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na gönderdiği cevapta ”Kamuoyunda ’Dolmabahçe Görüşmesi’ olarak adlandırılan, dönemin Genelkurmay Başkanı ile yaptığımız görüşme, haftalık olağan ve sıradan bir görüşmedir” diyen Erdoğan, Genelkurmay Başkanı ile yaptığı görüşmenin muhtevasında speküle edilen hususlar veya devam eden davalarla ilgili konuların bulunmadığını ifade etti.

Başbakan Erdoğan ayrıca, 27 Nisan 2007’de, TSK’nın internet sitesinde yayınlanan bildiri karşısındaki tavırlarının net ve kararlı olduğunu vurgulayarak, ”27 Nisan bildirisi sonrasında yaşananlar, Türkiye;de samimi ve kararlı bir sivil irade bulunması halinde, demokrasiye yönelik tehlikelerin demokratik sistemin kendi dinamikleri ile bertaraf edilebileceğini göstermiştir. ”28 Nisan günü AK Parti Hükümeti, 22 Temmuz gecesi ise Türk milleti bildiricilere ve vesayetten medet uman çevrelere en güzel cevabı vermiştir” dedi.

Siyaset Haberleri

Devlet Bahçeli "Öcalan" çağrısını yeniledi
Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltına alındı
Temel Karamollaoğlu Saadet Partisi Genel Başkanlığı'na veda etti