Erzurum Güncel-
Bundan tam 18 yıl önce, Sivas’taki Madımak Otel’de diri diri yakılan 35 aydın her yıl olay yerinin önünde anılıyordu. Ancak Sivas Valilisi Ali Kolat bu yıl etkinliğe izin verilmeyeceğini açıkladı ve tören için başka bir adres gösterdi. Valiliğin bu kararına tepki yağdı. Kurbanlardan şair Metin Altıok’un kızının tepkisi ise yürek burktu. Zeynep Altıok Akatlı yazısında Bilim ve Kültür Merkezi haline getirilen Madımak Oteli’nin anma bölümünde 18 yıl önce katledilen insanların isimlerinin arasına iki göstericinin isminin yazılmasına da tepki gösterdi. İşte Akatlı’nın, ‘Sivas 93’ü anmaya itirazı olanlara...’ başlıklı yazısı...
O günü tekrar yaşamak...
Siz sayın devlet yöneticileri nasıl ki 18 yıl önce günler öncesinden planlanan kalkışmanın piyonu olan binlerce kişinin 35 insanı diri diri yakışını 8 saat boyunca eliniz kolunuz bağlı izlediniz, öyleyse bugün orada kayıplarının yasını tutan birkaç yüz kişinin otelin önünde toplanarak karanfil ve türkülerle acılarını paylaşmalarına ve o meşum günü hatırlatmalarına mani olamazsınız! Siz ki cumhuriyet tarihinin en insafsız ayaklanmalarından birinin temelinde yatan bu ortaçağ zihniyetine göz yumdunuz, siz ki bu katliamın ardından adil bir hukuk süreci işletmediniz, sadece kalabalıktan göstermelik olarak topladığınız sanıkları yargıya taşıdınız, elebaşlarının örgüt liderlerinin peşine düşmediniz, siz ki ‘sözde’ aranan firari sanıkların T. C. Sınırları içinde evlenmesine, askerlik yapmasına, ehliyet almasına olanak sağladınız, siz ki bir insanlık suçunu zaman aşımı ile yüzyüze bırakacak altyapıyı sağladınız, siz ki 18 yıldır eyleme geçen cehalet ile savaşmadınız, Sivas katliamının ardında kalan karanlıkları aydınlatmadınız! öyleyse bugün bu insanların senede sadece bir gün -o da kendi başlarına geldiği için- toplanmalarını yasaklayamazsınız. O günü tekrar yaşamak bile ne kadar ağırdır bilir misiniz?
O plaketi sökerim
Sizin hiç babanız yandı mı? Hiç evladınız öldü mü? Siz kimi o otelden uzak tuttuğunuzun farkında mısınız? Oradan uzak tutamadıklarınızı adaletten uzak tutmayı pekâla biliyorsunuz. Sivas’ta deprem ya da sel gibi bir doğal bir afet yaşanmadı. Orada gözü dönmüş bir kalabalık insanları öldürdü. “Olaya insan merkezli baktığımız için hiçbir ayrım yapılmadı” diyemezsiniz. Orada insanlar tesadüfen ölmedi. Onları öldürmeye kalkanla öleni bir arada anamazsınız. Madımak binasının yerine talep ettiğimiz utanç müzesini kurmaktan özenle kaçınıp sözde ‘bilim ve kültür merkezi’ kurmanız kabul edilemezken orada -hele bizlerin izni olmadan- kayıplarımızın isimlerini kullanamazsınız. Saldırganla mağdurun adını birlikte yazmak şuursuzluk ya da aymazlık değildir. Bu bilinçli yapılmış bir tercihtir. Meydan okumadır, gözdağı vermektir, kudret gösterisidir, vicdansızlıktır, hakarettir, saygısızlıktır. Derhal ama derhal babam Metin Altıok’un adının oradan kaldırılmasını talep ediyorum. 18 yıldır duygusal sebeplerle Sivas’a adım atmadım. Sadece bir utanç müzesi ya da bir insanlık anıtı yapılırsa gideceğimi söyledim. Şimdi gerekirse oraya gider o plaketi sökerim. Beni buna mecbur etmeyin. Bir zahmet siz kaldırın. Hemen!
Sivas 93 anılacak ki...
Siz basın mensupları, köşe yazarları sizin Sivas katliamının anılmasına itirazınız olamaz. Sizlerin toplumsal sorumluğu var. ülkemizde çok gerilerde olan eğitim sisteminin gelecek kuşaklara aktarmakta yetersiz kaldığı noktada yakın tarihimizin karanlık olaylarını tekrar tekrar hatırlatmalısınız. Kapkaranlık tablonun açmazlarının üzerine gitmeli, gerekli yasal süreçlerin doğru işlemesi ve adaletin yerini bulması için baskı oluşturmak zorundasınız. Sivas 93 anılacak, hatırlanacak ki orada susturulan aydın insanların sesi gelecek kuşaklara ulaşabilsin. Bu ülke geçmişiyle doğru anlamda yüzleşebilsin, alınacak dersler alınsın.
Vahşeti yazın, hatırlatın
Lütfen Sivas’ta yaşanan vahşeti yazın, hatırlatın. Dava sürecinin önemli kırılma noktalarını takip edin, aktarın. örgütsüz olduklarını söyleyerek ceza indirimi alanların örgütlü suçlara tanınan haktan yararlanmak için başvurmalarındaki çelişkiyi, Kaçakların iade istemlerinin Avrupa ülkelerinden doğru taleplerle yapılmayışının takipçisi olun. Ve son olarak lütfen her yıl sadece 2 Temmuz’dan bir gün önce arayıp duygularımızı sormayın. Bizim duygularımızı tahmin etmek hiç zor değil. Etkili haber için gözyaşlarımızın, acılarımızın peşinde koşmayın, gerçekleri yazın yalnızlığımızı, çaresizliğimizi yazın. Dile kolay 18 yıllık süreci yazın, yanımızda olun ki bir şeyleri değiştirebilelim. Sizin bizim duygularımıza değil bizim sizlerin ve toplumun duygularına ihtiyacı var. Bunu unutmayın! Son söz:
“Bağırsam neye yarar, nasılsa duymazlar.
Ben bir kömür ocağının onulmaz göçüğüyüm;
İçimde cesetler ve daha ölmemişler var.”
ETKİNLİK YASAĞI VE KURBAN LİSTESİ SKANDALINA TEPKİ YAĞDI
Yıllardır utanç müzesi olması talep edilen Madımak Otel, dün Bilim ve Kültür Merkezi olarak hizmete girdi. Merkezin önceki gün basına tanıtımı sırasında ise korkunç bir skandal ortaya çıktı. Lobideki Anı Köşesi’ne katliamda hayatını kaybeden 33 aydın ve 2 otel görevlisinin isimlerinin yanında, Ahmet Alan ve Hakan Türkgil adlı iki göstericinin de ismi yazılıydı. Alevi dernekleri bu skandal ve otelin önünde anmaya izin verilmemesine sert tepki gösterdi.
Her şeye rağmen Madımak’tayız
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin özel: “Yıllardır on binlerce insanla yaptığımız bu anma etkinliklerinde bir nifak, kavga ya da tahrik söz konusu olmadı. Acımızı hep onurlu yaşadık ve Madımak Oteli’nin altı et lokantası olmasına rağmen bir cam bile kırılmadı. Biz demokratik haklarımızı kullanacağız ve her şeye rağmen Madımak’ın önüne gideceğiz.”
50 bin kişiyle oradayız
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül: “Madımak Katliamı’nı anma etkinliklerini derneğimiz yürütüyor ve her ne kadar Vali açıklama yapsa da biz 50 bine yakın insan gitmeye ve Madımak Otel’inin önüne utanç müzesi tabelamızı asmaya kararlıyız. Şehit aileleriyle de bir karar aldık ve Madımak katliamında vefat eden insanların yanına onları öldürmeye gelen iki kişinin de isminin yazılmasını protesto edeceğiz. O isimler katledilen insanların isimlerinin yanından kaldırılmadığı sürece o müzeye girmeyeceğiz.”
ölenle öldüren bir mi?
CHP İstanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz: “Sivas Valisi haddi olmayarak Madımak’ın önünde basın açıklaması yapılamayacağını söylüyor ancak ben kimse gelmese bile tek başıma gideceğim. Hem Cumhuriyet kültürü hem de Alevi kültürü açısından çok önemli bir yer olan Sivas’ta bize kimse yasak koyamaz. Orada aynı zamanda 35 canın yanına 2 katilin isminin yazılmasını da protesto edeceğim. Katillerin isimleriyle ölen canların isimleri yan yana yazılamaz. Bu hata hemen düzeltilmelidir.”
Ahmet Alan eylemci değildi
Sivas Dört Eylül Kültür ve Dayanışma Derneği (DEKDER) Başkanı Elvan Cantemur ise, Ahmet Alan ile akraba olduklarını söyledi: “Olayla herhangi bir ilgisinin olmamasını rağmen, olay yerinden yüzlerce metre uzakta, farklı caddede 2 kurşunla vurularak öldürüldü. Tabii bizi ayrıca yaralayan noktalardan biri de, hem canımızı kaybetmemiz hem de 18 yıldır suçlanıyor olmamız.”
Yasak var, güç yok
Sivas olaylarının 18’inci yıldönümü bugün düzenlenecek etkinliklerle anılacak. Anma programı tertip komitesi Valiliğin aldığı eski otel binası önüne toplu yürüyüş ve basın açıklaması yasağı kararını dinlemeyecek. önce Atatürk Anıtı’na çelenk koyacak olan grup, daha sonra otel binasının önüne karanfil bırakacak. Yasak kararına rağmen otel önüne gitmek ve açıklamayı burada yapmak isteyen gruba polis müdahalesi olmayacak, sadece yasal işlem başlatılacak. Resmi açılışı henüz yapılmayan Bilim ve Kültür Merkezi, anma programları için kente gelenlere açık tutulacak.
2 bin polis görevli
Olayların yıldönümü öncesi kentte asayiş yönünden hazırlıklar sıklaştırıldı. Sivas İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, şehrin girişlerinde arama noktaları oluşturdu. Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde iki bin polis görev alacak. Kayseri, Malatya ve Tokat’tan çevik kuvvet polisleri de ilave olarak kente gelecek.