Erzurum Güncel- Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenen veda töreninin ardından Kayabaş'ın Türk bayrağına sarılı naaşı Teşvikiye Camii'ne getirildi. Usta oyuncunun naaşı cenaze arabasına konduğu sırada sinema ve tiyatro oyuncusu Ali Poyrazoğlu'nun gözyaşlarına boğulduğu görüldü. Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Süha Uygur, törenin düzenlendiği Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin önemli kısmının boş olmasına sitem etti.
Bülent Kayabaş'ın Türk bayrağına sarılı tabutu saat 09.50 sıralarında Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ne getirildi. Törene ünlü sanatçının eşi Selma Kepekli Kayabaş, oğlu Ümit Kayabaş ile eski eşi oyuncu Nur Sürer başta olmak üzere sevenleri ve sanatçı dostları katıldı.
Rutkay Aziz, Ali Poyrazoğlu, Süha Uygur, Gazeteci Nedim Şener, Doğa Rutkay, Orhan Aydın gibi isimler de törende yer aldı.
Saygı duruşuyla başlayan törende Bülent Kayabaş'ın sanat yaşamı anlatıldı.
OĞLUNUN AĞLATAN KONUŞMASI: "ONA VEDA EDEMİYORUM"
Oğlu ve eşi törende gözyaşlarına hakim olamadı. Ümit Kayabaş aile adına duygusal bir konuşma yaptı. Konuşmakta zorlanan Kayabaş, "Bülent Kayabaş'ın herkes için farklı bir anlam taşıdığını biliyorum. Onun oğlu olmaktan gurur duydum. 30 yılda babam, bir evlada verilebilecek her şeyi verdi. O gür ve istediği zaman korkutucu olan sesini bana hiç yükseltmedi. Ona veda edemiyorum çünkü beni daha çok gülümseteceğini biliyorum" ifadelerini kullandı.
"BÜLENT İLE 40 YIL BİRBİRİMİZİ SEVDİK"
Törende eski eşi ve oyuncu Nur Sürer de bir konuşma yaptı. Sürer, "Bülent çok iyi bir adamdı. Çok iyi bir aktördü. Harika bir babaydı. Biz Bülent ile 40 yıl birbirimizi sevdik. Ben onu sevmeye devam edeceğim" dedi.
"HASTALIĞINA KAHRAMANCA MEYDAN OKUDU"
Ali Poyrazoğlu ise "Bundan beş, altı yıl önce beni yanına çağırdı. Kanser olduğunu söyledi. Kahramanca hastalığına meydan okudu. O kadar büyük meydan okudu ki sabah kemoterapi olurdu akşama da gelip sahneye çıkardı" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Tabutun önünden 'saygı geçişi' yapıldı
ALİ POYRAZOĞLU'NUN GÖZYAŞLARI
Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenen veda töreninin ardından Kayabaş'ın Türk bayrağına sarılı naaşı Teşvikiye Camii'ne getirildi. Cenaze törenine usta oyuncunun eşi Selma Kepekli Kayabaş ve oğlu Ümit Kayabaş başta olmak üzere sanat camiasından çok sayıda seveni katıldı. Yakınları usta sanatçının tabutu başında dualar ederek gözyaşı döktü. Usta sanatçı için öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Kayabaş'ın naaşı, alınan helalliğin ardından sevenlerinin omuzlarında cenaze aracına taşındı. Bu sırada sinema ve tiyatro oyuncusu Ali Poyrazoğlu gözyaşlarına boğuldu. Usta sanatçı sevenlerinin gözyaşları arasında Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.
SÜHA UYGUR: "SALONUN DOLU OLMASINI ÇOK İSTERDİM"
Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Süha Uygur, Bülent Kayabaş için söylenecek çok şey olduğunu ve herkesin hayatında derin izler bırakarak gittiğini söyledi. Salonun önemli kısmının boş olmasına sitem eden Uygur, "Aslında bugün bu salonun dolu olmasını çok isterdim. Ama ne yazık ki sizler geldiniz. Sağolun, var olun" diye konuştu.
ALİ POYRAZOĞLU: SEYİRCİ ÜZÜLÜR DİYE HASTALIĞINI SAKLADI
Sanatçı Ali Poyrazoğlu, kalın bağırsak kanseri nedeniyle hayatını kaybeden 38 yıllık arkadaşı Bülent Kayabaş'ın yıllardır kendisine iş gelmediği için çok üzgün olduğunu söyledi. Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenen törende CNN TÜRK muhabiri Fulya Öztürk'e konuşan Poyrazoğlu, hastalık sürecinde Bülent Kayabaş'ın yaşadıklarını anlatırken de gözyaşlarını tutamadı.
"ÖLMEDEN GÖMÜLMESİ ZOR BİR ŞEY"
Bülent Kayabaş'ın çok fedakar, aydın, birbirini bağrına basmış bir Türkiye hayali ile yaşayan bir insan olduğunu söyleyen Ali Poyrazoğlu, "Disiplinli bir sanatçıydı. Hastalandığı zaman ilk bana haber verdi. Doktordan çıkmış, telefon etti, hastanenin önün çağırdı. Gittim, kanser olduğunu söyledi. Disiplinli bir hasta olmasını ve hep beraber meydan okuyacağımızı söyledim. Bizimki palavra tabi. O çok kahraman bir şekilde kanser hastalığına meydan okudu. Bu zor bir şeydir. Meydan okumak gerekir. Seyirci üzülür diyerek hastalığını saklamaya karar verdi. Beş yıldır ağır tedavi görüyordu. Sabah kemoterapi oluyordu, akşam sahneye çıkıyordu. Böyle direndi. Son zamanlarda da ölmeden gömülmesi, insanların görmezden gelmesi zor bir şey. Hiç aranmaması, hatırlanmaması, hiçbir iş teklif edilmemesi, daha ölmeden ölmüş gibi davranılması onu çok üzüyordu. Yaşarken vefasızlık, unutulmuşluk bilincine uğradığını görüyoruz. Bu Bülent'i çok üzerdi, haklıydı da." dedi.
"HEPİMİZİN KALBİNDE ÇOK DERİN SEVGİ BIRAKARAK GÖÇTÜ GİTTİ"
Bülent Kayabaş'ın Türk sineması ve tiyatrosu için çok önemli bir isim olduğunu dile getiren Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Süha Uygur, "Benim çok değerli bir abimdi. Uzun zamandan beri hastalıkla boğuşuyordu. Çok üzgünüm. Hepimizin kalbinde çok derin sevgi bırakarak göçtü gitti.Sevenlerine, Türk tiyatrosuna ve sinemasına başsağlığı diliyorum" diye konuştu.
SANATÇI DOSTLARININ VEDA KONUŞMALARI
Kayabaş'ın sanatçı dostları Ali Poyrazoğlu ve Rutkay Aziz de birer konuşma yaptı. Rutkay Aziz, "Bülent hep 'canımın içi' diye seslenirdi. Tiyatronun ve sinemanın bir ustasıydı. Biz bir gruptuk ve tek tek birbirimizi kaybediyoruz. Biz de ölüm sırasına girdik. Bu aralar, kaybettiğim arkadaşlarımın arkasından konuşuyorum ancak benim arkamdan kim konuşacak diye merak ediyorum. 'Yaşamın en büyük keşfi ölümdür' diye bir laf vardır. Nedense bu keşif bizim arkadaşlarımızı, bizim değerlerimizi, can ciğer dostlarımızı buluyor da asıl bulması gerekenleri teğet geçiyor. Bu da beni ayrıca üzüyor. Tarık'ı Bakırköy'e alkışlarla uğurladık. Canımın içi Bülent'i de alkışlarla Feriköy'e uğurlayacağız" dedi.
BÜLENT KAYABAŞ KİMDİR
Bülent Kayabaş, 25 Ağustos 1945 tarihinde Eskişehir'de doğdu.
1961 yılında Eskişehir Belediye Tiyatrosu'nda profesyonel olarak tiyatro oyunculuğuna başlayan Kayabaş, birçok tiyatro oyununda, televizyon dizileri ve sinema filmlerinde de rol aldı. Seslendirme de yapan ünlü sanatçı, Winnie The Pooh'yu 14 yıl seslendirdi.
2000 yılında yapımcılığını ve yönetmenliğini Derviş Zaim'in üstlendiği "Filler ve Çimen" filminde Ali Sürmeli, Sanem Çelik, Haluk Bilginer ve Uğur Polat'la beraber oynayan Kayabaş, 2010 yılında Haldun Dormen'in, Cevat Fehmi Başkut'un 'Buzlar Çözülmeden' adlı romanından müzikal bir tarzda oyunlaştırdığı 'Bir Kış Masalı' adlı oyununda dayer aldı.
Bülent Kayabaş, 1981 yılında Nur Sürer ile evlendi ancak kısa sürede boşandı. 2007 yılında ise 15 yıllık arkadaşı Selma Kepekli ile Turgutreis'te evlenmişti.