Erzurum Güncel- İşte yine çok konuşulacak o yazı...
2 Mayıs.
TV’ye çıkmış, icraatlarını anlatıyordu.
Eminim izlememişsinizdir.
Aynen şöyle dedi.
“Hiç bütçeden bahsediyor muyum? Vallahi bütçeye baksam abele oturup ağlamam lazım.
Zaman zaman maaşları öderken bir, iki gün aksama yapıyoruz. Olabiliyor, hemen aynı gün olmuyor.
Üç beş adam hemen bunları yazıyor ya da bizim içimizden de… Arkadaşlar, şartları zorlayarak… Hiç zorlanmayalım, hiç elimizi sürmeyelim mi? O zaman bu elemanları ben niye aldım, 5 bin insanı işe?
Kusura bakmayın eğer, zaten maaşı alacağım. Almışım üç gün evvel almışım, 5 gün sonra almışım. Bunda ayıp bir şey yok. Bunu dünyaya duyurmanın bir manası da yok.
Bugün İstanbul’da 3 - 4 ay maaş veremeyen belediyeler var muhalefette. Hepsi de kerli ferli belediyeler öyle imkanları filan olmayacak belediyeler değil.
Hamdolsun bugün bizim birikmiş maaşımız yok. Onun için kardeşimize yalvarıyorum, Nasrettin Hoca gibi bindiğiniz dalı kesmeyin.
İşe girmişsin, işe girmek isteyen şu an da onlarca bekleyen, mühendis var, mimar var, var da var. E işe girmişsin. Ha kamu böyle kamunun bir düzeni var.”
Bugün 24 Mayıs.
Yazıyı hazırladığım sırada sorup soruşturdum.
15’in de ödenmesi gereken maaşlar hala hesaplarda değildi.
“Boşuna mı aldım” dediği 5 bin insan, faturalarını, kredi kartlarını ödeyememiş, alış veriş yapamamış, taksitlerini geciktirmiş, sıkıntıya düşmüştü.
Umurunda değildi ki, “Bunda ayıp bir şey yok” diyordu.
Son 3 aydır yaşanan maaş gecikmeleri dillendirilince, rahatsız oldu.
O yüzden, “Bunu dünyaya duyurmanın manası yok” dedi.
“İşe girmişsin, işe girmek isteyen onlarca var” sözleriyle de aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmedi.
Yok “ağlamam lazım”, yok “yalvarıyorum, bindiğiniz dalı kesmeyin”…
Başkan Mehmet Sekmen, ağlamanıza, yalvarmanıza hiç gerek yok.
Yapacağınız tek şey var.
Seçim öncesi maaşları ödemek.
Bakın az kaldı.
Ha bu arada Nasreddin Hoca demişken aklıma geldi.
Fıkra bu ya…
Hoca bir gün işi için Erzurum’a gelmiş.
Yolda giderken bir adam Hoca’yı durdurmuş:
– Pardon amca, bugün ayın kaçı biliyor musun? diye sormuş.
Hoca:
– Ne bileyim yahu! Ben buraların yabancısıyım, demiş.
Sayın Başkan siz bakmayın fıkraya… Fıkra bu.
Gerçek olan şu ki, bugün ayın 24’ü ve maaşlar henüz ödenmedi siz buna bakın.