Gazete Güncel- Erzurum Büyükşehir Belediyesi, organik gübrede seri üretim için gün sayıyor.
İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde sektör temsilcileri, üreticiler, akademisyenler, çiftçiler ve davetlilerin katıldığı tanıtım toplantısında, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin üreteceği "Cann Gübresi" görücüye çıktı.
Programda Erzurum Ziraat Odası Başkanı İslam Yıldırım, Ziraat Mühendisi Yakup Görenç ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Kılıç çalışma ile ilgili bilgi verdi.
İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan toplantıda çiftçiler adına konuşan Erzurum Ziraat Odası Başkanı İslam Yıldırım, “2014 yılından bu yana şehrimizin her alanda kalkınması, değişimi ve dönüşümü noktasında, altyapısından üst yapısına, çevre planlamasından park ve bahçe düzenlemelerine, kentsel dönüşümden tarihi eserlerimizin gün yüzüne çıkarılmasına, turizm hizmetlerine kültürel zenginliklerimizin gün yüzüne çıkarılmasında ve daha sayamayacağım birçok alanda Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen, Erzurum’u dört başı mamur bir hale getirdi. Tarım ve hayvancılık sektörlerinde yapılan dev yatırımlar sayesinde Erzurum şimdi başa güreşiyor. Gübre biz çiftçilerin en büyük ihtiyacıydı. Cann Gübre’den ötürü de Sayın Başkanımıza çiftçiler adına şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“GÜBRE İTHALATI ARTIK SONA ERCEK”
Ziraat Mühendisi Yakup Görenç de, şunları kaydetti: “Tarım biliyorsunuz binlerce yıldan sonra teknoloji ile birebir örtüşmüş halde dünya nüfusunu besleyen 20 cm²'lik humus tabakasından bahsedelim. Bu 2011 yılında Crans Montana Formu’nda tez olarak sunduğumuz bir çalışmanın eseridir. Orada da aynı şekilde dünyanın nüfusuna 20 santimetrekarelik bir humus tabakasıyla beslediğimizi ve bu tabakanın her geçen yıl daha da düşme seviyesinde olduğunu dile getirmiştik. Şu anda 9 milyar nüfusu besleyebilmemiz için şu anda mevcut tarımın iki katını yapmak durumundayız. Bu konjonktürden mümkün olmayacak gibi görünüyor. Çünkü kimyasal gübrelerle artık topraklarımızın yapısında olumsuz değişimler var. Dolayısıyla topraktaki bir takım nitrifikasyon dediğimiz olayların azalması söz konusu… Sağlıklı beslenmenin yolu organik tarımdan geçiyor ve bu anlamda belediyemizin hazırlamış olduğu çiftçilerimizin daha çok ürün alması için daha fazla nitrojen tükettiklerini biliyoruz. Evet Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’in öncülüğünde gübre üretimine başladık. Çiftçilerimize daha uygun fiyatta sunacağımız daha iyi bir gübre elde ettik. Hepimize inşallah hayırlı ve uğurlu olur. Rabbim hayırlı eylesin.” Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Kılıç da, “Sayın Başkanımız Mehmet Sekmen Bey sayesinde şu anda Türkiye'de tarımda bir numara olan bir belediyeyiz. Dünya Belediyeler Birliği kurucu üyelerinden biriyiz. 13 belediye ile başlayan bu birlik şu anda 1000'in üzerinde üyesi var ve dünyada birçok ülkede bu birliğe üye olmuş durumda… Burada yapmış olduğumuz gübre çalışması bize çok büyük bir avantaj sağladı. Gübremizle birlikte tüm dünya belediyelerine ve çiftçilerimize ulaşacağız inşallah…” kaydını düştü.
“10 YILDA TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDE ADETA ÇIĞIR AÇTIK”
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, “Hiç kuşku yok ki; ülkelerin kalkınması noktasında kilit diyebileceğimiz bir rol üstlenen tarım sektörü, günümüzde giderek artan rekabet ortamı, arz-talep ilişkisi ve küresel ekonomik sistemin de etkisiyle önemini giderek arttırmaktadır” şeklinde konuştu. “Türkiye özelinde ise, işin içerisine coğrafi ve jeopolitik şartlar girince; karşımıza gerek bitkisel, gerek hayvansal ve gerekse de su ürünleri açısından çok önemli bir potansiyel çıkar ki; bu da başta tarım olmak üzere, tarıma dayalı hayvancılık ve sanayiyi önemli bir kalkınma enstrümanı haline getirir” diyen Başkan Sekmen, şöyle devam etti: “Binlerce yıl boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu toprakların tarımsal faaliyetlerle olan tanışıklığı da yeni değildir… Anadolu, dünyanın en eski ticaret merkezlerinden birisi olmasının yanında, yine tarımsal üretimin çok köklü bir maziye sahip olduğu bir coğrafyadır. Öyle ki; iklimsel değişiklikler bile bölgelere göre farklılık göstermekte; ülkenin bir tarafı karla kaplıyken, diğer tarafında aynı dönemde meyve ağaçları çiçek açabilmektedir. Bu bile ülke olarak nasıl bir tarım ve üretim çeşitliliğine ve zenginliğine sahip olduğumuzun en temel göstergelerinden birisidir. Bundan 22 yıl önce izlenen yanlış tarım ve hayvancılık politikaları yüzünden üretim sürecinin sekteye uğradığı doğrudur. Ancak Hükümetimizin 22 yılda hayata geçirdiği dev proje ve yatırımlar sayesinde tarımsal üretimin yeniden cazibe kazanmaya başladığı da, artık su götürmez bir gerçektir. Bugün merkezi hükümetimizin üretimi teşvik edip, artırmaya yönelik olarak attığı yüzlerce teşvik adımı var… Üreticinin maliyetine ortak olma, ürettiği ürüne pazar ve piyasa oluşturma ya da satın alma şeklinde atılan bu adımlar, üreticinin toprağına ve emeğine yeniden değer katmıştır… Zaten resmi üretim rakamlarına da bakılacak olunursa; Türkiye’de tarımsal üretimin her geçen yıl gelişme kaydettiği ve artış gösterdiği rahatlıkla görülecektir. Tabi yerel yönetimler olarak bizler de bu gelişim sürecine sadece seyirci kalmakla yetinmedik… İşin ucundan bizler de tuttuk, sürece bizler de dahil olduk… Sırf üreticimizin maliyetlerini azaltabilmek ve üretim sürecinde aktif rol alabilmek için belediyemiz bünyesinde 100’ü aşkın araçtan oluşan tarım araçları filosunu kurduk… Çiftçimizle birlikte hasat kaldırdık, iş makinelerimizi üreticilerimizin emrine tahsis ettik… Onlara hem zamandan, hem işgücünden ve hem de maliyetten kazandırdık. Yanı sıra hayvancılığa yönelik atılım ve yatırımlarımız da oldu… Türkiye’de bir rekora imza attık ve sayıları 700’ü aşan göletler ve 500 sulama tesisi oluşturduk. Toplum sağlığa verdiğimiz değerlerin en önemlisi de kuşkusuz il genelinde inşa ettiğimiz mobil mezbahalardır. Çiftçilerimiz için 10 bin kilometre arazi ve yayla yolu inşa ettik.
Üreticimize 35 bin sıvat dağıttık. Yayla barınakları diğer adıyla gölgelikler, çelik yardımı ile saksıda gül üretimi, göletlere 1 milyon alabalık ve sazan, 2 bin dekar tarla üzerinde buğday, arpa, fiğ, silajlık mısır ve çeşitli tarımsal ürünlerin ekimiyle çiftçimizin daima yanında olduk.
Erzurum’da göreve geldiğimiz günden bu zamana kadar her platformda her alanda ve her sektörde markalaşmaya ve eser siyasetimizle marka yatırımlar yapmaya büyük gayret gösterdik. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz Doğu Anadolu Canlı Hayvan Borsası ile Et ve Et Ürünleri Entegre Tesisi’dir. Bugün Erzurum’da tarım ve hayvancılıkta tartışmasız en özel yatırımları tek tek hayata geçirdik. Ulaşımda, çevrede, kentsel dönüşümde, istihdam ve üretimde, eğitimde, kültür ve sanatta ve hatta sporda daima tabiri yerindeyse başa güreştik. Tarım ve hayvancılıkta bir belediyeden belki de hiç beklenmeyecek bir performansı ortaya koyarak et entegre tesisleri, canlı hayvan borsaları, açık ve kapalı hayvan pazarları ile mobil mezbahalar kurduk... Çiftçimize her alanda lojistik destek verdik. Çünkü tarım da, hayvancılık da, Erzurum için marka bir değer demekti... Dünya’nın ikinci Avrupa’nın da birinci tesisini Erzurum’a kazandırdık. 160 bin metrekare alan üzerine kurulu olan Doğu Anadolu Canlı Hayvan Borsamız bugün gelinen noktada yabancı bilim insanlarını bile kendisine hayran bırakıyor.”
“CANN GÜBRE İLE ERZURUM TARIMDA DA ŞAHA KALKACAK”
Başkan Mehmet Sekmen, “Türkiye’de bir ilk… Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak kendi gübremizi kendimiz ürettik” şeklinde konuştu. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak gübre üretimine başladıklarını bildiren Başkan Sekmen, şu değerlendirmede bulundu: “Şehrimizde geleneksel bir söz olan “Cann” adını verdiğimiz gübremizin laboratuvar ve patent işlemleri tamamlandı. Cann Gübre Projemiz ile bitkisel üretimi desteklemek amacıyla yerli ve milli ibareli bir ticari ürün tasarlayarak ihraç edilebilir bir model oluşturduk. Bilindiği gibi zirai ilaç kalıntılarından dolayı her yıl Avrupa’ya gönderilen ürünlerimiz geri gönderilmektedir. 2023 yılında da 430 parti ürünümüz geri gönderilmiştir. Türkiye’de tarıma dayalı sanayinin temel taşlarından biri olan gübre üretimi için biz de elimizi taşın altına koyduk ve “Cann Gübre”yi ürettik. Projemizle birlikte yıllık ortalama 6 milyon ton olan kimyasal gübre ithalatı ile döviz çıktısını en aza indirgeyerek, tarımda kimyasal gübre kullanımını ortadan kaldırıp tamamen organik üretime dayalı bir tarım materyali kullanımına zemin hazırlamayı da hedefliyoruz.
Bu arada Tarım ve Hayvancılıkta da bölgesinin lider şehri olan Erzurum’umuzda; saatte 1.5 ton gübre serpme, 213 dekar tarla ve ağaç ilaçlama kapasitesine sahip DJİ Agras T40 Zirai İlaçlama Dronumuz sayesinde modern tarım teknikleri ile çalışmaya devam ediyoruz. Cann Gübremizin kent ve Türkiye tarımına bereket ve bol kazanç getirmesini temenni ediyor, gübre üretiminde canla başla görev alan tüm mesai arkadaşlarımı tebrik ediyorum.”