Erzurum Güncel-
Suriyeli muhaliflerin internetten yaptığı çağrının ardından 200 kadar Suriyeli geceyi Türkiye sınırında geçirdi. Haftasonu toplam 40 Suriyelinin de Türkiye’ye kaçtığı açıklandı
Suriye’nin Türkiye sınırına sadece 20 kilometre uzaklıktaki kasabası Cisr eş Şuğur’u “misilleme” korkusu sardı. önceki gün Suriye Devlet Televizyonu’nun kasaba çevresinde kurulan pusuda 120 Suriyeli polisin öldürüldüğünü duyurmasının ardından bölgede üç gündür devam eden gerilimi artırdı. İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim El Şar, polislerin ölümünden “silah çeteleri” sorumlu tutarken, bu grubun bölgedeki bir askeri depodan 5 ton dinamit çaldığını da öne sürdü. Bunun ardından hükümete bağlı El Vatan gazetesinde “bölgede bir güvenlik operasyonu başlatılacağı” duyuruldu.
Gazetecilere izin yok
Bölgeye yabancı gazetecilerin girmesine izin verilmediğinden sağlıklı bilgi alınamazken, muhaliflerin sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta kurduğu “Suriye Devrimi 2011” isimli grupta Cisr eş Şuğur’da yaşayanlara “Türkiye’ye kaçın” çağrısı yapıldı. Sitede, “Pazartesi gecesi 10 helikopter sivillere ateş açtı. Büyük bir askeri saldırı bekliyoruz. Mümkün olan en kısa sürede Türkiye’ye kaçın” ifadesi kullanıldı. çağrının ardından yaklaşık 200 kişilik bir grup Türkiye sınırına gelerek geceyi burada geçirdi. Geceyi sınırdaki ormanlık alanda kurdukları çadırda geçiren Suriyelilerin henüz Türkiye’ye bir sığınma talebinde bulunmadığı belirtildi.
Sınırı geçerken öldürüldü
AFP’ye konuşan bir Türk diplomat da haftasonu 41 kişinin Türkiye sınırını geçtiğini bunlardan 20’sinin yaralı olduğunu ve tedavi altına alındığını söyledi. Diplomat sınırı geçerken Suriye tarafından açılan ateşte ağır yaralanan bir Suriyelinin de hayatını kaybettiğini belirtti. Hatay’ın Yayladağ ilçesine kurulan Kızılay kampında 200 kadar Suriyeli mülteci kalıyor. 40 kadar Suriyeli de Türkiye’de tedavi altına alındı.
Tampon gündemdeydi
İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Independent’ın Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, geçen hafta Suriye’den yönelebilecek bir mülteci akınından kaygılanan Türkiye’nin Suriye topraklarında bir tampon bölge oluşturmayı planladığını yazmıştı. Fisk Türkiye’nin benzer bir sıkıntıyı Körfez Savaşı’nda Iraklı mültecilerin sınıra yığılmasıyla yaşadığını hatırlatarak, “Türkiye bu kez önlem alabilir” demişti.
‘Polisleri Esad’ın askerleri öldürdü’
Suriye yönetimi, Cisr Eş Şuğur kasabasında öldürülen 120 polis için “Karşılığını vereceğiz” tehdidi savururken, Suriyeli muhalifler farklı bir iddia ortaya attı. Eylemcilerden Mustafa Osso, “Göstericilerin elinde herhangi bir silah yok. öldürülen polislerin, muhalif eylemcilere ateş etmeyi reddeden, görevlerini bırakıp Türkiye’ye kaçmaya çalışırken güvenlik güçleri tarafından öldürüldüklerini sanıyoruz” dedi. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın “ülkeyi yönetmek için meşruiyetini kaybettiğini” söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner ise Golan Tepeleri’ndeki ateşkes hattını geçmeye yönelik girişimleri “Suriye hükümetinin kışkırtması ve dikkatleri kendi ülkesindeki gelişmelerden başka tarafa çekme çabasının bir ürünü olarak değerlendirdiklerini” söyledi.
İsyanın sembolü Emine kaçırıldı
Suriye’de yazdığı blogla, isyanın sembolü haline gelen Emine Araf’ın kaçırıldığı açıklandı. Suriye’de “Şam’da eşcinsel bir kız” (A Gay Girl in Damascus) başlıklı blog sayfasıyla reform yanlısı gösterilerde yaşananları dünyaya duyuran Emine Araf, önceki gece silahlı kişiler tarafından kaçırıldı. Hem Suriye hem de ABD vatandaşı olan Araf, isyanın başından bu yana yaşananları blogunda duyuruyordu. Araf, ayrıca dünyanın birçok yayın organına da haber olmuştu. 35 yaşındaki Araf’ın kuzeni Rania İsmail, önceki gece blogda şunları yazdı: “Emine, 20’li yaşlarda silahlı üç kişi tarafından kaçırıldı. Bir tanığa göre, Emine, bu adamlardan birisine vurmayı başardı ve arkadaşına babasını bulmasını söyledi. Adamlardan biri Emine’nin ağzını kapattı ve zorla camında Esad yazılı çıkartma bulunan kırmızı bir Dacia Logan’a sokuldu” dedi.
Eski subaydan çağrı
öte yandan El Cezire televizyonunda, Suriye ordusundan ayrıldığını söyleyen bir subayın görüntüleri yayımlandı. üsteğmen Adürrezak Muhammed Tlas olarak tanıtılan kişi, “Orduya halkı, İsrail’e karşı korumak amacıyla katıldım. Ama katliamlara şahit oldum. Ordu, çalmak ve Esad ailesini korumak için mi var? Bütün onurlu subaylara, vicdanlarını kullanmaları çağrısında bulunuyorum” dedi.